Zekâtı Dosdoğru Vermek
Kur’an-ı Kerim’de Allahü Teala zekâtın sekiz sınıf Müslüman’a verilebileceğini açık ve seçik şekilde bildiriyor. Bu listenin başında fakir Müslümanlar ve miskin Müslümanlar geliyor. Sonra...
Müslüman halkın zekâtlarını Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırı olarak toplayanlar zekât eşkıyasıdır.
Zekât parasıyla ve malıyla cami yaptırmak bile caiz değildir.
Allahü Teala nasıl emr etmişse, Resulullah (Salât ve selam olsun ona) bu emri nasıl uygulamışsa, müctehid imamlar zekât fıkhını nasıl tanzim etmiş, hükme bağlamışsa zekât öyle verilmelidir.
Zekât gerçek şahıslara verilir.
Dernek, vakıf, cemaat, tarikat, sivil toplum kuruluşu gibi tüzel kişilere verilmez.
Bugün ülkemizde zekâta muhtaç Müslümanlar var mıdır? Hiç şüphesiz ki vardır. Bu listenin başında:
Fakirler... 2. Miskinler... 3. Mülteciler... gelir.
Fahrî Kur’an kursu öğretmeni Melek hanımefendi yardımcıma telefon etmiş, mahallede çok sıkıntılı ve zor günler geçiren fakirler var, elinizde zekât parası varsa onlara bir miktar dağıtalım demiş.
Üç sene mi, dört sene mi oluyor, o mahalleye zekât dağıtmak için iki genç göndermiştim. Bodrumda penceresiz odunluk gibi bir yerde oturan zavallı perişan bir kadına zekât veren gençlerden biri sokağa çıktığında ağlıyormuş. Zavallı kadıncağız gerçekten, yaşanmayacak bir yerde bin sıkıntı içinde sürünüyormuş. Zekâtlar öncelikle bunların hakkıdır.
Cemaatlere, tarikatlara, derneklere, vakıflara, hayır kuruluşlarına yardım yapılmasın mı? Bendeniz böyle bir şey söylemedim. Yapılsın ama zekât parasıyla yardım edilmesin.
Namaz kılmanın, oruç tutmanın, haccetmenin şartları, hükümleri olduğu gibi zekâtın da vardır. Bunu Diyanet bile çiğneyemez.
Bir hayır derneği... Zekât topluyor ve bütçesine ilave ediyor... Bu para ile memur ücretlerini, elektrik ve su parasını, kışın ısıtma, yazın klima masraflarını, dernek başkanının Ankara’ya uçak bileti ve otel parasını, dernek mekânındaki tamir masraflarını ödüyor. Zekât böyle sarf edilemez.
Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırı şekilde zekât toplayanlar büyük vebal altındadır.
Vaktiyle büyük bir Cemaat aykırı şekilde zekât toplamıştı, sonra ne oldu?
Allah’ın emrine ve rızasına uygun şekilde zekât verenler Rahmet-i Rahmana nail olurlar inşaallah.
Fıkha aykırı zekât toplayanlar ateş toplamış olur.
Bu yazımı okuyan kardeşlerim zekâtlarını doğru dürüst, yerli yerinde dağıtsınlar. Zekât eşkıyasına kaptırmasın. Kaptırırlarsa borçtan kurtulmuş olmazlar, tekrar vermeleri gerekir.
Nezdimde, emanet olarak bir miktar zekât ve sadaka parası var. İnşaallah Çarşamba Draman semtindeki çok fakir veya miskin birkaç Müslüman’a dağıttıracağım.
Pahalı cep telefonu olanlara, külüstür de olsa otomobil sahiplerine vermiyorum.
Zekat ödememek, yahut zekatı fıkha göre ödemeyip sağa sola kaptırmak büyük bir günahtır.
Bir İslam toplumu zekât farizasını hakkıyla yerine getirmezse başına azab, bela, musibet iner.
Hakikî şeyhler zekât parası yemezler.
Namazı yitirdik. Namaz kılanlar yüzde onun altına düştü. Zekât konusunda da durumumuz parlak değil. Ümmet birliği ve iman kardeşliği yok. Kendisine biat ve itaat edilen bir İmam-ı Kebir yok. Emr-i mâruf ve nehy-i münker yok. Halimiz iyi değil.
***
Âqil baliğ her Müslüman beş vakit namazı kılmalıdır demek için din âlimi, müftü, fakih, hoca olmak gerekmez.
***
Namazsız islamî kalkınma, kurtuluş, felah olmaz.
***
Namaz dosdoğru kılınmalıdır.
***
Resmî cami imamları, fakih olmalıdır. Ayrıca, mânevî icazetleri olması müreccahtır.
***
İslam dininde, para ücret maaş karşılığında namaz kıldırma memurluğu yoktur.
***
Risale-i Nur hizmetlerinde ittihad ve uhuvvet (birlik ve kardeşlik) esastır.
***
Gıybet eden, fitne ve fesat çıkartan, salih Müslümanlara düşmanlık eden kimseler tarikatlı değildir, tarikatçıdır.
***
Şeyhler uçmazlar, uçurulurlar.
***
Gerçek şeyh kendisini uçuranları azarlar ve gerekirse kovar.
***
Resulullah Efendimizle irtibatlı olmayan, ona biat ve itaat etmeyen kimse şeyh değildir.
***
Mutlak gerçeğe ancak İslam ile ulaşılabilir.
***
Kendini övme, övdürme... Nefsini aklama...
***
Âhir zaman fitneleri ve fırtınaları içinde huzur ve rahat içinde yaşayan, keyfine bakan, gel keyfim gel bir hayat süren, endişelenmeyen kimse derin gaflettedir.
***
Ölmeden önce ölenlerle, hayat süren leşler bir olmaz.
***
Zavallının ömrü dedikodu, zevzeklik ve mâlâyani ile geçti gitti.
***
Gençlere: Üç yüz kelimelik sokak, çarşı pazar, iletişim Türkçesiyle kültürlü olunmaz. Çok basit Türkçe ile kaleme aldığım yazılarımdaki bilmediğiniz kelime ve terimleri lügate bakıp öğrenmenizi tavsiye ediyorum.
***
Yine gençlere: Şifahî kültür gerçek kültür değildir. Yazılı medenî İslam Osmanlı kültürüne sahip olmak için ne yapmak gerekiyorsa onları yapınız.
***
Sadece ilim sahibi olmak yeterli değildir. İlmin yanında irfan ve hikmet de bulunması gerekir.
***
Kötü medya (iyisini tenzih ederim) birtakım dinsiz, densiz, donsuz ünlülerin reklâmını yapıyor, onları ideal olarak gösteriyor. Bu medyaya tâbi olanlar, kötü ünlüleri beğenenler büyük mânevî zarara uğrar.
***
Müslüman gençlere: 19’uncu miladî asrın büyük İslam kahramanı Kafkasyalı Şeyh Şamil hazretlerini örnek alınız, ona benzemeye çalışınız. Bazı özellikleri:
İcazetli Şeriat âlimi idi... 2. Birkaç tarikattan icazeti olan tarikat şeyhi idi... 3. Zamanın büyüğü Halid-i Bağdadî’nin halifesi idi... 4. Müslümanların Emîri ve İmamı idi... 5. Cihad fi sebilillah yapmıştır... 6. Çok yüksek bir ahlak ve karaktere sahip idi... 7. Resulullah’ın mânevî vekili, varisi, halifesi idi... (Allah ona ve bütün mü’minlere rahmetiyle muamele buyursun.)