İllâ edep
Buharinin sahihinde Kitab-ül edep 5727 nolu hadisinde Ebu Said el-Hudri, sevgili peygamberimizi tarif ederken: “Peygamber (S.A.V) bekâr bir kızdan daha utangaçtı” diyor.
Utanmazlar, küstahlar ve hayasızlar her çağda rağbet görmüşler. Sevgili peygamberimiz zamanında bir adam kardeşini fazla hayalı =utangaç olmasından dolayı ayıplıyordu.
Sevgili peygamberimiz, o kardeşini ayıplayan adama: “Kardeşini ayıplamayı bırak. Haya=utanma imandandır. Haya, hayırdan başka bir şey getirmez” buyurmuş. (Buhari, Edep)
Yolcu, bu dünya yolculuğuna çıkarken bedenine elbiseni giymeden önce bütün can ve tenini haya elbisesiyle süsle. Yürüyüşün, duruşun, oturuşun, konuşman, susman, bakman ve dokunman vs.. bütün hal ve hareketlerin haya çiçekleriyle süslenmeli.
Güzel elbiselerimizin kirlenmemesi için oturup kalktığımız, dokunduğumuz şeylere dikkat ettiğimiz gibi ar damarımızın çatlamaması, haya elbisemizin kirlenmemesi için daha çok dikkat etmeliyiz.
Haya elbisesi kirlenirse ar damarı çatlarsa, yüz suyumuz dökülürse, biz de, devleti soyduktan sonra millete televizyondan sırıtan yüzsüzlere döneriz. Allah korusun.
Kimseye yüzsuyu dökerek şahsiyetimizi sıfırlatmayacağız. Damarımızdaki kan akarsa şahsiyetimiz şehadetle şereflenir ama yüzümüzün suyu çekilirse suyu çekilmiş gül gibi küllüğe atılmayı hak eder.
Allah bize can vermiş, ten vermiş, kan vermiş, koklanacak çiçekler, koklayacak burun vermiş. Görülecek güzellikler, görecek göz vermiş. Bir dil ile milyonlarca tadı ayıracak özellik vermiş, sayısız nimetleri arasında bir ömürlük yolculuk yaparken onun kullarına karşı gelmekten utanırken onun isteklerini yerine getirirken güzel yapamamaktan dolayı Allah’a karşı utanç içinde olmalıyız.
Saygı duyduğumuz, sevdiğimiz bir insanın yanında yapmaktan utandığımız bir eylemi yapayalnız olduğumuzda da yapmamalıyız. Yalnızken de Allah’tan utanmalıyız.
İnsanların ve hayvanların haklarını gözetmeyen insan, onlara karşı hayasızlık yapmaktadır.
İnsanlardan utanarak yapmadığı şeyi tek başına kaldığında yapabilen bir insan da kendisinden utanmayan insandır.
Biz başta Rabbimizden, kendimizden ve kendimizin dışındakilerden utanarak hareket edeceğiz.
Sevdiğine kırmızı gül verirken bile yanakları al al olan insan, verdiği ve veriş şeklindeki kusurların mahcubiyetini dile getirerek sevdiğine “Sen daha güzellerine layıksın” mesajını vermiş olur.
San’at eserini insanlar ilgi ile izlerken yüzü kızaran san’atkâr gönül ufkunda kanat çırpan yeni eserler avlamaya çalışan san’atkârdır.
Hayalı/utangaç insanların başarılı olamayacağı kanaati günümüzde bir kısım insanlarda hakim durumda.
Ama bilinsin ki kapalı kapılar ardında Mısır’ın en güzel – yüzsüz kadınına uçkur çözmeyen Yusuf Aleyhisselâm Mısır’a hem peygamber hem sultan olmuştur.
Mekke’nin arsızı, yüzsüzü, hayasızı olan Ebu Cehil malıyla, mülküyle otoritesiyle yok olup gitmiştir.
Ama bekar bir kızdan daha utangaç olan sevgili peygamberimiz, milyarlarca dil ve gönül tarafından rahmetle, salavatla anılmaya devam etmektedir. Haya ancak hayır=iyilik getirir. “Kasas” suresinde bahsedilen kızların hayası onlardan birinin Musa aleyhisselâmla evlenmesine ve Kur’an okundukça hayırla anılmasına sebep olmuştur.