Kürt sorunu vardır diyenlere...
Önceki yazımızda “Kürt sorunu” diye bir sorunun olmadığını,böyle bir sorunun aynen diğer sorunlar gibi dış odaklar ve onların yerli işbirlikçileri tarafından büyük bir titizlikle hazırlanıp halkımızın önüne sunulduğunu yazmıştık…
Yazı biraz uzundu…
Devamını bu gün yazacaktım…
Ama yazıya olumlu olumsuz bir çok eleştirinin geldiğini gördüm…
Şüphesiz tartışan,konuşan,müzakere eden ve bunu yaparken de birbirlerinin görüşlerini önemseyen bir tarzı ortaya koymak her iki taraf için de ufuk açıcı gelişmelere yol açar…
Sanırım itiraz noktasında görüş beyan dostlarımız yazımın devamı niteliğinde olan bu açıklamaları okuduktan sonra görüşlerinde yanıldıklarını anlayacaklardır…
Soruyorum şimdi;Kürt sorunu olarak adlandırıp çözüm talep edenler neden bölgeye gelen hizmete destek olmak yerine köstek olmayı tercih ediyorlar?
Hizmeti yetersiz bulabilirsiniz ama az da olsa gelen ve yapılmak istenen hizmete engel olmak neden?
Dünyanın hangi sorun çözme tekniğinde kendi öz vatandaşını yani bölgede yaşayan esnaf Kürt halkının camlarını indirmek,tezgahını yerle bir etmek ve hatta ölümüne sebep olmak vardır?
Çok sevdiğini iddia ettiğiniz Kürt halkının akşam evine aş ve ekmek götürmek istemesine engel olmanız neden?
Neden?
Neyse konumuzun devamına dönecek olursak…
Neden sorun var diyenler ve sorunu çözeceğiz diyenler palazlanıyor da sorunun öznesi olan Kürt halkı arada eziliyor?
İtiraz edenler bu sorunun cevabını vermelidir…
Cevabını ben vereyim;
Kürt sorunu olduğu için değil,Kürt olduğu için değil karşılıklı oynanan büyük bir oyunun keskin dişleri arasına sıkıştığı için…
Nefes almak dahi hiçbir şeyi yapmak kendi iradesine bırakılmadığı için..
Bunun en canlı örneği;
Patlayan bombalar…
Aç kapa konumuna getirilen kepenkler…
İki arada bir derede bırakılan Kürt halkı…
Sorun, bu bölgede yaşayan insanların huzurlu bir ortamda yaşayamama sorunudur…
Sorun,çalışacakları bir işin,evlerine götürecekleri bir kap aşın olmama sorunudur…
Sorun,Kürt halkının adam yerine konulmama sorunudur…
Sorun,Kürt halkının hala piyon olarak kullanılma sorunudur…
Bunun en net göstergesi Ak Parti’nin iktidara geldiği 2002’den bu güne artan oy oranıdır…
Ak Parti sorunu çözdüğü için mi oylarını arttırmıştır?
Hayır!
Bu artışın tek nedeni iyi veya kötü,az veya çok, hem bölgede hem Türkiye’de yapılan hizmetler ve bölge halkının Başbakan tarafından adam yerine konulma isteği ve çabasıdır…
Hatta iddiam odur ki bölgede siyaset yapanların yaptığı yanlışlar ve yapmaları gerektiği halde yapamadıkları hizmetler Ak Parti’nin bölgede oy kaybetmesine sebep olmuştur…
Yani bölgede hala Başbakan’ın ve Ak Parti’nin ağırlığı ve teveccühü devam etmektedir…
Ak Partili yerel temsilciler destek yerine köstek olmuşlardır…
Yoksa oy oranının ve teveccühün daha fazla olacağı güneş gibi gözle görülebilecek kadar şeffaftır…
Bu nedenledir ki Ak Parti yerel seçimler için çok iddialı isimleri halkın önüne sunmalıdır…
Benim adamım olsun da kim olursa olsun mantığı değil!
Yoksa Başbakan’a ve Ak Parti’ye teveccüh de yetmeyecektir…
GÜNÜN SÖZÜ
Bir milletin büyüklüğü,nüfusunun çokluğu ile değil,akıllı ve fazilet sahibi adamlarının sayısı ile belli olur.
VİCTOR HUGO