Özel sermayenin zımbırtısı
Bugün “simge” derler, yarın vazgeçerler,
Kendi yaptıkları köprüden az geçerler,
Eğlenirler, meyhane-kerhane görünce,
Cami gördüklerinde durmaz tez geçerler.
Söz konusu edeceğim yazıyı okumadığınıza eminim... Çünkü her gazeteyi okumak mümkün değil...
Bazı haberler, röportajlar, makaleler haliyle okumaya değmez... Hiç insan öylelerini okur da gereksiz yere meşgul olur mu?
Amma maalesef ben okurum...
Yazacağım yazılara kaynaklık edecekse "zımbırtı ve tıngırtı" hezeyanı olsa da okurum...
Sabancı Üniversitesi'nde Doç. Dr. olduğu kayda geçmiş Cemil Koçak, Star gazetesinden Fadime Özkan'ın sorularını cevaplıyor:
1) Atatürk'ün bir ideolojisi var mıydı, dine bakışı neydi?
c) Atatürk birleştirici bir figür (.........) Atatürk'ün dinle bir ilgisi olduğu kanısında değilim... Atatürk'ün ve Atatürkçü ideolojinin asıl arzuladığı şey, dinin emrettiği her şeyden azade olmuş bir toplum; bu da 19. yüzyılın aydınlanma felsefesi demek... Aydınlanmacılara göre din zımbırtıdır, ilkel insanlara mahsustur... Aydınlanma sayesinde bir gün öyle bir hale gelecek ki, dine gerek kalmayacak...
Pes doğrusu!..
Adam, Atatürk kıpkızıl bir kâfirdi demeye getiriyor...
Sabancı Üniversitesi'nde hoca olmak ayrıcalıktır... Eğer sen/ben ve bizim gibiler söylese, "Atatürk'e hakaretten" kodesi boylatırlar bize...
2) Atatürk de böyle mi düşünüyordu?
c) Aynen böyle düşünüyordu... Atatürk aydınlanmacıydı... İsterdi ki; Türkiye'nin büyük kısmı aydınlanma felsefesine inansın, ona göre yaşasın. Onun da dinle ilgisi çok zayıftır...
3) Ateist miydi?
c) Bilmiyorum (.......) dine değilse de varoluşa inanıyor muydu, bilmemiz mümkün değil...
4) Balıkesir hutbesi, dinî referanslar... Meclis'in Cuma günü açılması, dualar okunması... Bunlar ne peki?
c) Bunlar hep politika... Atatürk'ün dine ilgisinden değil, o dönemin gereklerine göre uyguladığı politikalar... Yoksa ben Atatürk'ün dine hayli uzak bir kişi olduğu kanısındayım...
Yani?
Yahu yanisi var mı? Bakınız Doç. Dr. Cemil Koçak dolaylı da olsa, “Atatürk dine inanmazdı... Dini hususlarda yaptığı bazı sözler ve eylemler halkın tepkisinden korktuğu için politik durumlardı” diyor...
Atatürk'ü hemi dinsiz buyuruyor,
Hem de korkaklıkla itham ediyor Doç. beyefendi...
Tabii başta kendi fotoğrafını koymayı ihmal etmemiş:
"Din zımbırtı..."
Ne olacak şimdi?
Ben bu adama "Zımbırtı sensin" desem, değerli Türk hakimleri beni akıl almaz miktarlarda tazminata mahkûm ederler...
Bu bir gerçek...
Zira, başıma geldiği için iddia ediyorum...
Amma Atatürkçü geçinen kim varsa, güvenilmez olduklarını gösteriyorlar...
"Atam, sen kalk da ben yatam"cılar dahil, evrimciler, devrimciler hiç düşünmüyorlar mı Atatürk'ün samimi olacağını?
Yazıdan çıkan mânâ:
Dinsiz ve bir o kadar da korkak...
Bazı endişeleri olmasa, daha neler söylerler kim bilir?
Benim naçizane kanaatim, evrimci devrimciler istedikleri kadar Atatürk'e hakaret edebilirler. Amma bir başkası aynısının çeyreğini söylese, 300-900 yıl hapisle cezalandırılmazsa, gönlüm kalır...
Ne bu kepazelik diyeceğim, fakat karşımdaki "bilim adamı" etiketine sahip bir kişi...
Bari bir kitap yazsa da bizleri aydınlatsa...
Dese ki:
Atatürk dinsizdi, İslâmiyeti hiç sevmezdi, politik sütrelerin gerisine saklanırdı...
Ben asla böyle düşünmüş değilim...
Düşünmek değil; gazete sayfalarına 'zımbırtı' döken bilimsel adama bakınız sayın savcılar... Bakmayacaksanız öyle kalsın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.