Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

Sistem kuşatma altında

Sistem kuşatma altında

Üzülerek söylüyorum ki, Cumhuriyet döneminde inanan insanların, yaşanan olumsuz olaylara, gidişata karşı aldığı muhalefet tavrı, devlete karşı bir tavır olarak anlaşılmıştır. Olaya bakışta çarpıklık ve art niyet olunca nice muhalif insanlar hapse atılmış, ceza verilmiş ve neticede haksız muameleye maruz bırakılmıştır. Buna rağmen, yasalarla onaylanmış ana muhalefet partileri ve diğer partiler olumlu olumsuz olan her şeye muhalefet etmiş, iktidarda bulunan hükümete her çeşit iftira, itham ve haksızlık, muhalefet hakkı olarak icra edilmiştir.
Bu haftaki mesajımda ele aldığım konu başlığı muhalefet şekliyle ve o mantıkla ele alındığında, aşağıdaki tespitlerimizin varlığı inkâr edilemez boyuta çıkmıştır.
Buna paralellik arz eden ikinci nokta ise, 12 Eylül 1980’de, sistem ve rejim için aleyhte söylendiği konular suç olarak görülmüş, daha sonraları ise sistem yerden vere vurulmuştur. Bunun canlı örneklerini geçmiş arşivlerde görmek mümkündür. Mesela "Kokuşmuş rejim" ifadesi herkesin dilinde ve ağzında demirbaş bir malzeme olmuştur. Şimdi sıra geldi tespitlerimize:
Gün ışığı gibi açık ve netlik kazanan önemli bir konu vardır ki o da, sistem, yorulmuş, yıpranmış ve bugün nerede ise halkını taşıyamaz hale gelmiştir. "Kahrolsun şeriat" sözünün müfterilerinin dayanağı sistem, bugün yorulmuş ve halkını taşıyamaz hale gelmiştir.
Latince bir kelime olan sistemi, bir bütün meydana getiren parçalar topluluğu manası ile ele alacak olursak, bugün sistemin parçaları birbirlerini besleyemez hale gelmiş, bünyesindeki hatalar, kusurlar tavan yapmıştır.
Âdeta yorulan ve toplumu taşıyamaz hale gelmiş bulunan sistemin, farklı inanca sahip olan insanları nereye koyacağına dair ortalıkta bir proje de gözükmüyor. Alevi vatandaşların yaptıkları mitingler ve mitinge katılan insanların dine, imana karşı söylediği sözler hazmedilecek cinsten değildir. Yetmiş iki buçuk milleti asırlarca sırtında taşıyan Osmanlı’nın torunları, üç-beş etkin grubu nereye koyacağından acizdir.
Yaklaşık bir asırdır, çözemediği meseleler, bugün sistemin başına bela olmuştur sanki. Altı madde halinde özetleyecek olursak; işsizlik, demokrasi, laiklik, irtica, enflasyon ve işkence konuları hâlâ çözüm bekliyor.
Sistem, Allah katından gelen tüm gerçeklere sırtını dönerek, onları çağın dışına atarak ve inkâr ederek aldığı tavır ve sözler neticesinde bugün ciddi olarak bocalamaktadır. Belki tuhaf gelecek ama sizlere Rabbimizden gelen bir gerçeği takdim etmek istiyorum. Lütfen bu mutlak hakikati okuyup birkaç dakika düşünün ve vicdanınızı konuşturun:
“Elçileri onlara apaçık delillerle gelince, sahip oldukları sanat, felsefe, teknoloji ve bilgilere güvenip gurura kapılmışlardı. Böylece alay edip durdukları o korkunç azap onları dört bir yandan kuşatıvermişti.” (Mü’min suresi/83)
Etrafımızda olup bitenlere ve gidişata bakacak olursak, görürüz ki bir asra yakındır, dinimiz ile ilgili alay ettikleri, inkâr ettikleri ne varsa her şey, ahtapot gibi sistemi adeta kuşatmıştır.
Başörtüsü konusu, ayaklarına dolaştı... Eğitimdeki aksak usûl ve haksızlık, ayaklarına dolaştı... “Yeşil sermaye” iftira ve alay konusu, küresel kriz adıyla beşikten mezara kadarki hayatı sarsmaya başladı. İmam-Hatip nesli için uydurulan iftira, itham ve haksızlık, liseli gencin eline bıçak olarak döndü... Dinî inancı yok sayılarak cahilleştirilen insan, bugün kendi kimliğini tanımaz hale geldi. “Deprem ilahi ikazdır” diyenler içeri alınırken, Papa “Küresel kriz, Allah'ın insanlığa bir ikazıdır, uyarışıdır” dedi, sistemin sözcüleri “vık vık” diyemedi.
Buyurun işte ahvaliniz. Gülünç ahvaliniz. Sistemin yorgunluğunu gideriniz. DTP’nin akıl ve mantık dışı söylevlerine sisteminizle cevap veriniz. Müslümanı, sisteminiz için PKK’dan daha tehlikeli görüyordunuz, durdurun PKK’yı..... Size engel olan var mı? Sisteminizin önünü başörtülü kızlar mı kesiyor? Yoksa alnı secdeli Müslümanlar mı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Büyük Arşivi