Ümraniye Mehmed ağabeyini Üsküdar Yılmaz Bey’i bekliyor
27/Kasım/perşenbe akşamı, saat 20.oo'de Ümraniye'de Haldun Alagaş Spor kompleksinde, SP'nin çalışkan ilçe idare heyeti başlarında reisleri Hüseyin Oruç olduğu hâlde adayları tanıtma ve de Açılım ve Atılım programının Ümraniyelilere en salahiyetli ağız olan Genel Başkan Prof. Dr. Numan Kurtulmuş Beyefendiden öğrenilmesini temin eden teşebbüsünü yaptı. Ebe Hanımla toplantıya biz de gittik. Daha kapıdan girdiğimde bilhassa gençler saygı ve sevgilerini belirtiyorlar peşinden de, 'ağabey geçende TV5'de Genç Birikim Programında Selçuk Baş ve Hakkari'den gelmiş on kadar genç ile Kıbrıs'ı konuşmuşsunuz. Önceden haberimiz olmadığından takip edemedik. Ancak; program sonunda biz de nâdir rastlanan bir isteği dinleyenlerin huzurunda Sayın genel başkandan istemişsiniz anlatır mısınız?' diye hayli istek oldu. Ben de soranlara peki önümüzdeki günlerde Vakit'teki yazımda metni ıttılaınıza sunarım dedim. Haftaya Pazartesi mübarek İyd ü Ekber yâni Kurban Bayramı'nı bir daha idrak edeceğiz İnşaallah. Bayramımızın gerçek bayramlara ulaşacağımıza vesile olmasını dilerim. Bütün hayır kurumlarının dünya'nın her tarafında kan, revan içinde bırakılan, şehid edilen, sakat bırakılan Müslüman kardeşlerimize ulaşmak ve yardım götürmek gayretlerini memnuniyetle görüyorum Allah'ın siyanetinde olmalarını niyaz ediyorum.
Efendim; Selçuk Baş beyefendi Kıbrıs'ı konuşacağız diye programa dâvet ettiğinde, Muhterem büyüğüm Adalet eski bakanlarımızdan İsmail Müftüoğlu Beyefendi Kıbrıs'la ilgili bilhassa diplomasinin perde arkasını da dile getirdiği eserinin baskı öncesinde görüşümü almak üzere bir nüshayı ulaştırmış ve biz de bir rapor hâlinde ihtisaslarımızı takdim etmiştik. Yâni mevzuya tam istim üzerinde olarak duhûl eyledik. Zâten Selçuk Bey, KKTC'nin gümüş yılı da sayılsa yeri diyebileceğimiz 25.yıldönümünü gündeme getirmek suretiyle TV5'in kuruluşundan bu yana istikrarla ve beğeniyle yürüyen programın bir daha klasını ortaya koymuş oluyordu.
Kıbrıs'ın Milli bir politikası olmalı ve bu ülkemiz siyasetiyle de paralellik arz etmesi gerektiği geçmiş meclislerde tekrar be tekrar ittifak ile dünya'ya beyan etmiş ve okunan metin her seferinde meclisin ayakta alkışlarıyla tasvip görmüştür, muhalif muvafık demeden. Ne var ki, AKP'nin kendisi görülmeden siyasi panoraması kulaklara geldiğinde doğrusu Kıbrıs işinde bir yanlışa âlet olma yaşanmasa dediğim günler olmadı değil. Nitekim; dönemin Hariciye bakanı sayın Yaşar Yakış, hepinizin dehşetle hatırlayacağı "..Bir gün Kıbrıs'da işgalci durumuna düşebiliriz" gafını yaptığında eski bir dışişleri bakanı olan Doç. Dr. Deniz Baykal; "Türkiye'de bu gâfilâne sözü söyleyecek en son adam olması gereken kişidir Yaşar Yakış, çünkü o dışişleri bakanıdır" demek suretiyle, yaptığı gafın cesametine işaret etti. Hakikaten, Sayın Yakış'ın parlayacağı umulan yıldızı flulaşmaya başladı. Acaba şimdi mecliste mi? dedirtecek kadar toplum ondan habersiz. Evet Yaşar Bey, çizilirken, Kıbrıs politikamız ise milli politikamızdan uzaklaşmaya, Kıbrıslı anlayışının doğumuna, hele son günlerde şu anda 4. Ordu komutanımız olan Sayın Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu Paşa'nın elini sıkmamakla kendi hâline bıraktığı Kıbrıs'ın C.başkanı Talat'ın, Rum temsilci Hristofyas ile tek bayrak, tek millet sloganları savunan görüşmeleri, 2002 öncesinde Kıbrıs dendiğinde İngiltere, Yunanistan ve Biz gelirdik. Şimdi görülüyor ki, Avrupa Birliği adı altında ve onların arasına, AKP'nin Türkiye ve Yunanistan'ın üyesi olmadığı hiçbir pakta Kıbrıs giremez diye İsmet Paşa'nın protokola koydurduğu maddenin kaldırılmasına muteriz olmaması neticesi, Kıbrıs her gün vahim bir mecraya sürüklenmeye devam ediyor. Ülkenin iktidara mukavemet edip, Hakk'a çekmeye çalışacak tek siyasi organizasyonu olan Milli Görüş ve onun karargâhı SP'nin, tüm Türkiye'nin ve Ortadoğu'nun ikmalinin anahtarı olan batmayan bir uçak gemisi de diyebileceğimiz Kıbrıs siyasetimizi, açılım ve atılım harekâtı olan 3. şahlanışda gündem dışında tutamazdık. Gereken arkadaşlarımla istişaremi yaptım ana fikri anlattım. Yap düşündüğünü dediler. TV5'deki program sonunda programdan evvel Selçuk Bey'e okuduğum metinle tasvibini aldıktan sonra Sayın Genel Başkana hitabımı dile getirdim. İşte o metni buraya dercediyorum:
SAYIN PROF. DR. NUMAN KURTULMUŞ BEYEFENDİ
Gâzi 37. hükümetin muharrik gücü herkesin teslim ettiği gibi koalisyon ortağı MSP'dir. Bu; CHP/MSP hükümetinin 20/Temmuz/1974'de gerçekleştirdikleri, Kıbrıs Barış Harekâtı adı verilen indirme ve çıkarma harekâtıdır. O hükümete güvenoyu veren TBMM'lisi bu başarı ile kuruluşundan bu tarafa üzerinde taşıdığı Gâzi'lik unvanını, bağrından çıkardığı 37. Cumhuriyet hükümetinin muvaffakiyetiyle bir daha te'sit etmiştir. Bu hükümetin hayra motor, şerre fren olan MSP kanadının ve muhterem lideri Erbakan'ın, 48 milletvekili ve 3 senatörü ile layemut bir grub olarak, büyük milletimizin ruhunda ve sinesinde barındırdığı, Hakk'ı tutup kaldırma, zulme karşı olma ve de Hakk'ı ikame etme şuûrunu ortaya koyarak, göz bebeğimiz TSK'lerinin dünyada eşi görülmemiş bir başarı ile gerçekleştirdiği zafer, Milli Görüş / Milli şuûr ve onun çelikleşmiş ifadesi olan ordumuz, Kıbrıs'da ebediyete kadar payidar olacak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin var olmasını sağlamıştır.
Zâtıâliniz bu Milli Görüş çizgisinin şimdiki genel başkanısınız. Hiç şüphemiz yoktur ki, seleflerinizin izinde olarak, 2002'den beri "Çözümsüzlük çözüm değildir" anlayışının sahipleri, yaptıkları çalışmalarla Kıbrıs meselesini maalesef vahim hâle getirmişlerdir. Meclisteki muhalefet ise, anlaşılmaz derecede suskundur. Başta Milli Görüşçüler olmak üzere milletimizin her bir ferdi sizin muhalefetinizin müessir olmasını beklemekte ve buna duaya durmuştur. Allah dualara icabet edendir.
BİNGÖL VE BAYAT
27/Kasım'daki Haldun Alagaş'daki Yıldızları tanıtma programında Sayın Genel Başkan, Saadet geliyor diye işareti vermiş bulunmaktadır. Ümraniye'ye şehirlik vasfını kazandırmada on yıl hizmeti esnasında dürüst, feragatlı, hoş görülü, fâkirin dostu, gözleri dâima sevgi dolu bakışlı Bingöl, Oruç Reis'in tâbiriyle, her dürüst insanın kanaati, Mehmed Ağabey emaneti geri almalıdır. Biz onu sadece başkan olarak kaybetmedik, Ağabey olarak da kaybettik diye sayıyoruz. Onun için Ağabey başkan Mehmed Bingöl'ü yeniden kazanmanın gereğini yapacağız diyorlar. Aynı şekilde azimkâr bir şekilde Üsküdar Belediye başkanlığına seçilip, "nerde kalmıştık?" diyebilecek bir Yılmaz Bayat Bey'i bekliyor Üsküdarlılar.
BEYOĞLU MUHTARLARLA BULUŞTU
Geçtiğimiz C.tesi Kasımpaşa Sosyal tesislerinde Beyoğlu SP ilçesi, İlçenin muhtarlarını bir kahvaltıda ağırladı. İstanbul'un en mühim ilçelerinin başında gelen Beyoğlu ilçesinin muhtarları, son derece tecrübeli, işini bilen ve yansız tutum sahibi kişiler olduklarını nezaketlerinde bulabildiğimiz insanlar. Onlar SP'lileri dinlediler. Hiçbir dertlerini açmadılar. Tarafsızlıklarını sürdüreceklerini gösterdiler. Ben Sultan 2. Mahmud'dan bu tarafa 182 yılın günümüzdeki temsilcileri olduğunu hatırlattım. Devleti ilk temsil makamı olduğunu beyan ettim. Ancak, çıkarılan kanunlarla, elinizde sadece muhtarlık mührü kalmış, selahiyetsiz bir mesuliyetin sahibi olarak bırakılmışsınız dedim. Hepsi giderken ifademe teşekkür ettiler. Fiemanillah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.