Abdullah Büyük

Abdullah Büyük

Kurban Bayramı mesajımız

Kurban Bayramı mesajımız

Mesajımızın rehberi, Fussilet Suresi’nin 33. ayeti ışığında olacaktır. Önce, ilgili ayetin manasını birlikte okuyalım:
“İnsanları, Allah’a kul olmaya çağıran, güzel ve yararlı işler yapar ve ‘Ben, tam bir teslimiyetle Allah’ın hükümlerine boyun eğer Müslüman’ım’ diyen kimseden daha güzel sözlü kim olabilir?”
Burada dikkat edeceğimiz birkaç konu vardır. Önemine binaen takdim ediyorum:
1. Yukarıdaki ayete cidden iman etmiş ve üç güzel özelliğe kavuşmuş bir insan, Kur’an’ın şahitliğini ve yol göstericiliğini peşinen kabul etmiş demektir.
2. Şahsi kanaatini, Kur’an ölçüleriyle katiyen kıyaslayamaz.
3. Bu inanca ve bu özelliklere sahip olan insan, Kur’an merkezli bir hayatın içine girmiş demektir.
4. Aynı zamanda bu insan, Kur’an’ın hüküm ve ölçülerine tabi olmakta ve hükümleri yaşamakta zorlanmaz.
5. Bu ayetin sunduğu mesaj, Müslüman insanın üst kimliğini ortaya koymuş ve bu kimliğin üstünde bir başka kimliğin olamayacağını açıklamıştır.
6. İlk adımı Fussilet Suresi’nin 33. ayeti olanların, ana hedefi âlemleri kucaklamak olur.
Yukarıda altı madde halinde tespit ettiğimiz gerçeklere ve bu gerçeklere sahip olan insanlara baktığımızda, ülke Müslümanları olarak hayli mesafe alındığına inanıyorum. Bu seneki kurban ibadetimiz ile irtibatımız ve sınır ötesi diyarlardaki kardeşlerimize el atmak için yarış halinde olmamız bunun en açık bir delilidir.
Allah’a kul olma konusunu dört duvar arasından çıkarıp, yeryüzünün tamamından hesaba çekileceğine inanan temiz yürekli Müslümanlar, kınayanların kınamasına aldırış etmeksizin, şahsiyetli hizmet adımlarını atarak, hedeflerine yürümekteler. Böyle şerefli ve şahsiyetli hizmet kervanına hizmet etmek, mesaj vermek, dua etmek, birlikte olmak, bizler için ayrı bir şereftir.
Bir zamanlar, kestiğimiz kurbanlık hayvanların sadece derileri ile alakalı sıkıntı, problemler yaşarken, bugün dünyanın her tarafına Müslüman insanın eli uzanmaktadır. Bir zamanların kof ve iğrenç sözü olan “Kâbe Arabın olsun, Çankaya bize yeter” mantığı, tarihin çöp tenekesine atıldı.
Buna paralel olarak bir başka konu gündemimize girdi. Müslüman insan, Rabbinin emirlerini tekrarlaya tekrarlaya ömrünü tüketirken, şimdi ise emirleri yerine getirip, Rabbine tekmil vermeye başladı. Hangi sahaya indiyse, hangi alana et attıysa, genelde hep başarılı oldu. Siyasi sahaya girdi, başarılı oldu. İktisadi sahaya girdi, ekonominin gidişatı değişti. Eğitim sahasına el attı, hizmetler evlerimizin köşesine kadar yayıldı.
Ülke için, millet için onur belgesi, şeref belgesi olan hizmet kervanının yürüyüşünü engellemek isteyen, hasedinden çatlamak isteyen, acizliğinin gereği olarak, askerin iş başı yapmasına davetiye çıkaran zihniyetin, tüm beceriksizliği ile birlikte tarihin çöp tenekesine atılmaktan başka yapacağı bir şeyi kalmamıştır.
Ramazan Bayramı’nı şekere, Kurban Bayramı’nı ete dönüştürmek isteyen geleneksel yapı, yerini, hedefli, maksatlı, gayeli bayramlara terk etmiştir. Sadece bayramlarımız değil, her şey aslına rücu (geri dönmek) edecektir. Güneşi balçıkla sıvamak ne kadar zor ise, ülke için, millet için ve tüm insanlık için hayır dolu, bereket dolu yürüyüş kervanını durdurmak da o nispette zordur.
Bu inanç ve duygular ile tüm inanan insanların, bağrı yanık Müslüman kardeşlerimizin Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Büyük Arşivi