Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Çarşaf, çarşafa dolanmaz umarım

Çarşaf, çarşafa dolanmaz umarım

Bu iş bana pek akıl kârı gözükmüyor. Sanki bir bit yeniği var. Düşündüğüm gibi olmadığını ve yanıldığımı görmeyi çok arzu ederim. Hatta yanıldığımı ve aldandığımı günlerce yazmak isterim.
Bugüne kadar kimsenin kıyafeti ile bir alıp veremediğim olmadı, olmaz da. Kimisi örf, adet ve gelenek üzere giyinir, kimileri de hem kültürel, hem de inanç değerlerine göre giyinir. Her türlü giyenin kıyafeti kendi tercihidir. Kimsenin karışma hakkı yoktur.
Ne yazık ki; Türkiye’nin kaymağını yiyen 200 kişilik aile ve onların satın aldığı birtakım çevreler; kişilerin giyim, kuşam, yeme, içme ve ibadet gibi bir insan hakkı olan sosyal ihtiyaçlarını kuşatma altına alıp, tek tip insan meydana getirmeye çalışmaktalar.
Bu durum, öncelikle resmi ideolojinin sırtından geçinen bedavacı “Devletçilerin (!)” işine geldi. Dünyanın her yerinde olduğu gibi bizde de resmi ideoloji; “Konuşan değil, susan ve uyuyan bir toplum” ister. Bu çerçevede her türlü insan haklarını çiğnemeyi, Kemalizm ve Laikliğin sırtına yükleyenler de; kasalarını ve keselerini doldururlar.
Resmi ideolojinin siyasi ayağı da elbette CHP’dir. Nasıl oldu da resmi ideoloji CHP’ye böyle bir fırsat verdi, işte burada onlarca soru işareti oluştu. “Başörtüsüne hayır!” fakat “Çarşafa evet!” Bu nasıl mantıksa, anlayan beri gelsin.
Başörtüsünün yasaklanması için Anayasa Mahkemesi'ni tehdit ettiler, sonra da hiç sıkılmadan başörtüsünden daha ileri bir örtü biçimi olan çarşaflıları partiye alarak, güya toplumu kucaklama sinyali verdiler. Yiyene helâl olsun.
CHP’ye giren çarşaflı veya diğer örtülü hanımlar ve ailelerini, yazımın kapsama alanı dışında tutuyorum; fakat CHP’nin önüne bu senaryoyu yazıp koyanların niyetini bilmemekle birlikte, iyi niyetli olmadıklarını da söylemeliyim. Sanki bir kıyafet çatışması meydana getirmek istiyorlar gibime geldi. Tekrar edeyim, umarım yanılıyorumdur.
Bugüne kadar CHP’ye giren çarşaflılara kimse pek dil uzatmadı. Dil uzatılması da asla doğru değildir. Kimse kimsenin siyasi tercihine karışamaz. Kişiler siyasi tercihlerini kendi değer yargılarına göre yapar ve ona göre de yaşarlar. Bu bir haktır.
Siyasi çevrelerden ve bir kısım medyadan takip ettiğimiz kadarıyla, çarşaf veya diğer örtü şekilleri yüzünden bir ayrışma içerisine girilmesi beklendi, hâlâ de bekleniyor. Allah’a şükür ki; şu ana kadar böyle bir tartışma veya sürtüşme meydana gelmedi.
Elin uşağı durmadı, devamlı kaşıdı; fakat oyuna gelinmedi, gelinmemeli de. Bir kısım medyada yer almak için bazı aklıevvel kişiler var, en çok korktuğum onlardı, onlar da bugüne kadar mikrofon ve kamera görünce, balıklama dalıp ortalığı karıştırmadılar.
Daha düne kadar olduğu gibi art niyetli birileri çıkıp; “Beyaza siyah” deniliyor diye, hemen her çağrılan yere koşup; “Hayır o siyah değil, beyaz” diye hem kendisini, hem de hiç temsil etmediği halde belli çevreleri rezil edenlerden korktum, ama Allah korktuğuma uğratmadı. İnşaallah bundan sonra da olmaz.
Çünkü CHP’ye bu misyonu yükleyenler; başörtüsü üzerinde ittifak eden sağ cenahtaki partileri kendi içlerinde bir çatışma ortamına sürükleyip, çarşaf açılımı adına açığa düşürmek istiyorlardı. Şükür; şu ana kadar sağ cenahtaki partiler de bu oyuna gelmediler.
Eğer Türkiye’de sağ partiler, örtü üzerinden birbiriyle bir kavgaya tutuşup, bu kavga kadın temelli olarak; tarikatlar, cemaatler, gruplar, dernekler ve vakıflar üzerinden yapılsaydı, o zaman seyrederdik gümbürtüyü. İşte o zaman CHP’nin çarşaf meselesinde niyeti anlaşılmış olurdu. Gerçi hâlâ başka niyetlerinin olduğunu da sanmıyorum ya.
Kısacası hanımlar, ister çarşaflı, ister başörtülü, ister başka gelenek ve göreneklere göre örtünsünler ama asla CHP’nin bu çarşaf meselesine bulaşarak; ne kendilerini, ne de içlerinde bulundukları çevreleri bir tartışmanın içerisine sokmamalılar. Sonra büyük vebale girerler.
Yanlış anlaşılmasın; kimseye akıl veriyor değilim. Örtü yüzünden ülkede bir kargaşa ve kaos meydana getirmek isteyenler, CHP’yi kullanıp, memleketi karıştırmak niyetindeler. Kim nereye gidiyorsa gitsin; fakat kimse kimseye karışmasın. Eninde sonunda herkes lâyığını bulacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi