Kahrolsun böyle adalet
Bugün tanıtmak istediğim kitabın adıdır: "Kahrolsun böyle adalet"...
Yazarı: İHSAN KURT
25 telif esere imza atmış İhsan Kurt'un "Kum Saati" yayınları arasında çıkan eseri, Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey, adı geçmiş tarihimizin acıklı hikâyesidir...
Bir yerli ve milli roman bu...
Yozgat ilimize bağlı Boğazlıyan Kaymakamı Kemal bey, Osmanlı'ya karşı, yani Türk'e karşı isyana kalkışan Ermeni çetelerini görevi icabı takip ve tedib etmiş...
Sonrası malum...
İstanbul'daki işgal güçlerinin baskıları sonunda Kemal Bey suçlu kabul edilerek Bizans zindanına atılır...
Her şey İngiliz işgal güçlerinin elinde... Kemal beyi yargılayan düzmece mahkemenin güvenliğini dahi İngiliz askerleri sağlıyor...
7 Ocak 1919 tarihinde Kemal Bey “Bekirağa Bölüğü” namıyla maruf hapishaneye elleri kelepçeli olarak getirilir...
Ağır ithamlarla suçlanan Kemal Bey, devletini, milletini seven bir kaymakam... Görevi ne ise onu yapmıştır... Ne var ki, Osmanlı'yı topyekün yargılama imkânı olmayınca, Kemal bey, vazifesi icabı Osmanlı'yı temsilen yargılanır...
Kimler yargılar?
Pısırık, korkak, canından gayri can düşünmeyen kukla hakimler..
Zaten hüküm önceden verilmiştir...
Bir Şubat sabahı başlayan sözde mahkemenin başkanı Mahmut Hayret Paşa... Yargılama öncesi verdiği beyanatta ecnebi baskısına ram olduğu fikrini uyandırıyor... Paşa değil Hayret...
Sanıklar Boğazlıyan Kaymakamı Kemal bey, Jandarma Binbaşısı Tevfik bey ve Evkaf memuru Feyyaz bey...
Devletin kendini yargılaması gibi bir durum... Amma o zamanlarda ne devlet var, ne de adalet... Tabii o günün savcısı da daha sonraları tanıdığımız darbe savcıları gibi...
Devletin tehcir kararını belki de en akıllı şekilde uygulayan Kemal bey ve arkadaşları Yozgat İstinaf mahkemesinde beraat etmiş olmalarına rağmen düzmece bir mahkemede, özellikle devşirilmiş hakimler tarafından tekrar yargılanırlar... 8 Nisan 1919 tarihinde beklenen "idam" kararı çıkıyor... Kemal bey devletin bir kararını uyguladığından dolayı kurban edilecek... İdam sehpasında son sözü sorulduğunda Kemal bey şunları söylüyor:
- Sevgili vatandaşlarım... Ben bir Türk memuruyum... Aldığım emri yerine getirdim... Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir... Sizlere yemin ederim ki ben masumum... Son sözüm bugün de budur, yarın da bu...
Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar... Eğer adalet bu ise kahrolsun böyle adalet...
Kahrolsun öyle adalet...
Ve maalesef, Ermenilerden özür dileme yarışına girmiştir bugünün soytarı yazarları... Tıpkı kitapta adı geçen Leon Remzi misali...
Kahrolsun böyle adaletler...
İsteme adresi: Kum Saati Yayın Dağıtım Ltd.Şti. Sümer Mahallesi 18. Sk. No: 4 Zeytinburnu/İstanbul Tel: (0212) 416 39 13 - (0212) 416 39 14 Faks: (0212) 415 56 95
2- DERYAYA DÜŞEN DAMLA
Yazarı Bekir Balaban - Şiirler- Laçin Yayınları...
Bekir Balaban hece vezniyle yazan bir şairdir... Aslen Yozgatlı olur, amma Kayseri'de ikamet eyler...
Milli duyguları aşırı derecede kuvvetlidir... Yazdıklarında hamaset ağır bassa da samimidir, gönülden yazar hep...
Sonuç meçhuldür amma, başlangıcı hoş mu hoş
Sevmeye değiyorsa olanca gücünle koş
Yaratılanı sevip yaratanı sevmezsen
Yine tekrar edeyim, bunların hepsi bomboş.
D. Bahçeli'ye sitemi:
İcraatın hiç uymuyor adına
Yalan mıyım söylesene Devlet bey.
Erkek tavrı koyamadın kadına (Rahşan Ecevit)
Söylesene yalan mıyım Devlet bey?
İletişim: Bekir Balaban - Cumhuriyet Mh. Yavuz Sultan Selim Cad. Alsancakkent Balaban Ap. No: 30 Kat: 2/6 Argıncık Kayseri - Tel: (0352) 240 56 70 - (0538) 760 38 66
============
Eski karlar eriyip ırmak oldular
Eski çamlar kesilip bardak oldular
Şimdiki zaman da eskinin aynısı
Eskidi allameler, ahmak oldular.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.