Türkiye’de en çok kullanılan söylemlerden biri de “milli mutabakat”tır. Sıklıkla, “milli mutabakat şart” gibi beylik laflar edilir. Halkın kendiliğinden milli mutabakat sağladığı konular ise genellikle görmezden gelinir. Sözgelimi İslam konusunda, Türk halkı tam bir milli mutabakat içerisindedir. Amerika ve İsrail’in milletimiz ve İslam dünyası için tehlikeli olduğu konusunda da…

Evet, anketler gösteriyor ki, Türk halkının ezici çoğunluğu, Amerika ve İsrail’i sevmiyor, bu iki devleti düşman olarak kabul ediyor. Siyasiler ise, başka bir ülkenin yöneticileriymiş gibi, bu gerçeği yok sayarak icraatlarına devam ediyor. Amerika ve İsrail’in dost kabul edilmesi, stratejik ortak olması vs.

*

İki yüzden fazla Filistinlinin şehit edildiği son saldırılardan sonra, Başbakan Erdoğan’ın İsrail’e sert tepki verdiği söyleniyor. Sayın Erdoğan, bildiğiniz gibi, “bu saldırı barışa darbedir” dedi. “Sert tepki” dedikleri bu…

“Barış”, ne kadar yuvarlak bir kelime.

İsrail işgal devleti, Gazze’deki Filistinlileri yıllardır kuşatma altında tutuyor. Orada hayat neredeyse felç olmuş. Su ve elektrik yok, iş yok, temel ihtiyaç malzemeleri yok, yok oğlu yok. Resmen açık hava hapishanesi…

Bunun adına barış diyemeyiz ki, İsrail, son saldırılarla birlikte barışa darbe indirmiş olsun.

Açıkçası, yöneticilerimizin samimiyeti konusunda ciddi tereddütlerim var. Olmert’in Türkiye’yi ziyaret ettikten sonra saldırı emrini vermiş olması, insanın aklına kötü şeyler getiriyor.

Hatırlayın: Başbakan Erdoğan, Hindistan ile Pakistan arasında yaşanan son gerilimde arabulucu olmak istemişti. Peki, konuyla ilgili olarak ilk yaptığı şey neydi? Bölgeye komşu olan Çin’i ya da İran’ı mı aradı? Hayır.

Pakistan ve Hindistan’ın yöneticilerini mi aradı? Hayır.

İlk yaptığı şey, İsrail’i aramak oldu!

*

İsrail’in acımasız saldırısından sonra Amerika’nın açıklaması da ibretlik… Zalim İsrail’i kınayacağına, “terörist saldırılarından” dolayı HAMAS’ı suçluyor.

“Terör” de, barış gibi yuvarlak bir kavram. Batılılar ve onların içimizdeki tortuları, her fırsatta “İslami terör” diyor. Sormak lazım: Son on yılda, terörden en çok hangi dinin mensupları zarar gördü? Adına “İslami terör” dedikleri şeyden dolayı, bir Hıristiyan’a veya Yahudi’ye karşılık kaç Müslüman hayatını kaybetti?

Ayrıca haksızlıklara dayanamayan birkaç duyarlı insanın çıkışı ile devlet terörünü aynı kefeye koyabilir miyiz?

Halden anlamazlara, özellikle de Amerika’ya sormak gerekiyor: Filistin’den başka, dünyanın hangi ülkesinde, hangi yerinde, ESİRLER BAKANLIĞI var?

*

Her fırsatta Filistinlilere yapılan ve yapılacak olan insani yardımlardan söz ediliyor. Birkaç kamyon gıda, tıbbi malzeme, giyim-kuşam vs.

Bunların hiçbiri sorunu çözmez, Filistinlilerin derdine derman olmaz.

Filistinlilere insani yardım için yapılması gereken tek şey, İsrail işgal devletini ortadan kaldırmaktır.

Çünkü insanlık düşmanı Siyonist İsrail’e diş bilemek, başlı başına insani bir şeydir. Herkesin insanlık görevidir.