Ne mutlu ölümü şehadetle süsleyebilene!..
Şu hale bak;
“Bizi öldürmek istemeyen şer odağı yok” gibi!..
Ergenekoncular, transseksüeller, biseksüeller, travestiler, lezbiyenler, gayler, haramyediler, haramzadeler, masonlar, lionslar, rotaryenler, darbeciler...
Alayı bize diş biliyor!..
Bakın, şimdi de İsrail İstihbarat Terör ve Bilgi Merkezi denilen dalga, başta Genel Yayın Koordinatörümüz Mustafa Karahasanoğlu ağabeyimiz olmak üzere, Vakit yazarlarından bir bölümünü, bir de muhabir arkadaşımızı “kara listeye” almış...
Hasan Karakaya ağabeyimiz, Abdurrahim Karakoç üstadımız, bendeniz, Kenan Kıran kardeşimiz...
“İsrail terörüne” tepki göstermiş olmamızdan dolayı bir kez daha “hedefe yerleştirilmiş” bulunuyoruz!..
VAKİT'in bu “gelişmeyi” sürmanşetten duyurmasından bu yana yurdun hatta dünyanın dört bir yanından arıyor dostlarımız...
“Siyonizmin kara listesinde olmanız hem sizin için hem de bizim için büyük şereftir” yollu destek cümleleri...
Ara sıra da, “Hedefte olmasaydınız sizden şüphe duyardım!..” türünden yaklaşımlar öne çıkıyor...
Dün Meclis'teydim...
Temsil edilen her partiden, her eğilimden, “Henüz iki gün önce dünya gazeteciler gününü idrak ettik. Gazetecilerin, böyle hedefe yerleştirilmesi kabul edilir gibi değil” muhtevalı “destek” beyanları geldi, talep etmediğimiz halde.
Bu arada...
Bir grup okuyucumuzdan mesaj;
“Al sana siyonizme akredite medya” başlığına bir “gazete kupürü” iliştirilmiş...
Bir “kartel” gazetesi...
Siyonistler nezdinde büyük “KREDİSİ” olan Doğan gazetelerinden birinin 2 Mayıs 2004 tarihli sayısında...
Şıp diye hatırladığımız bir haber...
Gazete, bir “hadiseyi” büyük bir “hararetle” protesto ediyor...
İşte, “siyonizme akredite” gazete:
“Ortadoğu’da terör, anne karnındaki bebeği de vurdu. Şaron’un planına karşı yapılan bir protesto gösterisine katılmak üzere otomobiliyle yola çıkan 8 aylık hamile Tali Hatuel ile dört çocuğu terörün son kurbanları oldu. İSRAİL’in işgal altındaki Gazze Şeridi’nde kurduğu bir yerleşimde, dün Filistinli saldırganların silahından çıkan kurşunlar, hamile bir Yahudi anneyle dört çocuğunun ölümüne neden oldu. İsrail Başbakanı Ariel Şaron’un, Yahudi yerleşimcileri Gazze’den çekmeyi öngören planının referandumla oylandığı güne denk gelen saldırı, barış yanlısı İsrailliler’i bile Filistin topraklarından çekilmemek konusunda cesaretlendirdi. Ülkede son aylarda meydana gelen en korkunç saldırı, 33 yaşındaki Tali Hatuel adlı sekiz aylık hamile bir kadının, yaşları 2 ila 11 arasında değişen dört çocuğunun içinde bulunduğu otomobiliyle bir kontrol noktasına yaklaştığı sırada gerçekleşti. Otomobile yaklaşıp içindekileri kurşuna dizen iki Filistinli, İsrail askerleriyle çatışmada öldü.”
•
Hayır;
Kimse tezvirât yapmasın; hamile Yahudiler, karınlarındaki çocuklarla beraber “öldürülsün” diyen yok.
Hamile kadınlar, çocuklar öldürülmesin.
Sadece şu ki, bir grup okuyucumuzun dile getirdiği;
“Yahudi”nin kırk yılda bir başına geleni, “Ortadoğu'daki terör anne karnındaki bebeği de vurdu”, “en korkunç saldırı” cümleleriyle veren, her iki satırda bir “hamile kadın”, “çocuk” vurgusu yapan bir gazete...
Gazze'deki vahşet için ise bir kez olsun “İsrail terörü” ifadesini kullanmayan bir gazete...
İsrail'e yüklendiği her haberde, mutlaka bir de “HAMAS”a vurmak suretiyle “yahudi kurnazlığı” yapan bir gazete!..
Böyle bir gazete, elbette “Siyonizme akredite” olacak!..
Gazze'de kaç hamile Müslüman katledildi, kaç çocuk?
Yahudininki “ihkak-ı hak” (!) diyor “kartel”...
Filistinlininki terör, Yahudininki değil!..
Kartel gazetesi, “Filistin terörü” derken olan bitene;
Vakit'in sürmanşeti:
“Terörist Yahudi yine bebek vurdu!..”
Bir “kartel”den, bir “Vakit”ten...
İkisi de “bebek” haberi!..
İsrail'de “bebek” kırk yılda bir ölüyor,
Filistinli “bebek” adeta “ölü” doğuyor!..
VAKİT'in haberleri “Adaleti” temsil ediyor!..
Siyonist, “Adalete ölüm!” diyor!..
Ölüm mukadder...
Halid Meşal'in dediği gibi;
“Ne mutlu şehadetle süsleyebilene!..”