Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Korkmadan - yılmadan konuşacağız

Korkmadan - yılmadan konuşacağız

İsrail canavarlarına, yerli işbirlikçilerine, Ergenekoncu yellozlara, kartel düdüklerine artık sabrederek, efendilik sergileyerek, susarak cevap vermiş olunamaz...
İsrail’in maksadı Arap’sız, İslâm’sız, sadece kendi tasarruflarında bir Filistin arzusudur... Onun içindir ki, insan öldürmekten çekinmiyorlar...
İsrail aleyhinde haklı iki kelam etseniz Siyonist işbirlikçilerinin aynı anda ateşi yükselmektedir... “Irkçılığınızı” söylerler, “fanatik dinci” olduğunuzu iddia ederler...
Hem İsrail’e şirin gözükmek, hem sevmedikleri İslâm’ı zemmetmek...
Amma dün dost oldukları, aynı şişeden dem çektikleri, herhangi bir fikir ayrılıkları bulunmayan TUNCAY GÜNEY, Kanada’dan bir yayına katılıp, ipliklerini pazara çıkartacağı tehdidi savurunca kartel medyanın ibriği, emziği, el leğeni, hepsi birden keçi paniğine tutuldular...
TRT bunu yapmamalıymış...
Bir kanun kaçağına ekranlarını açmamalı imiş...
Yüzsüzlük ancak bu kadar olur...
Bekaa vadisinde Öcalan eşkıyası ile fotoğraf çektiren sizin adamlar değil miydi? Apo hakkında, başka eşkıyalar hakkında methedici yayınlar yapan sizin gazeteleriniz, televizyonlarınız değiller miydi?
Ergenekon Terör Örgütü’ne (ETÖ) arka çıkan, dolayısıyla Doğu Perinçek, Yalçın Küçük, daha başka sabıkalılara yandaşlık yapan kimdi?
Ben size inat TRT’yi çok çok sevmeye başladım...
Tuncay Güney gözümde büyüdü son çıkışıyla...
Büyüklüğü ile övünen gazetenin ne kadar yazarı varsa, aynı gün Tuncay Güney ve TRT-2 hakkında kükrediler...
Pislikleri meydana çıkacaktı çünkü...
Kendi gazetelerinde, TV kanallarında sergiledikleri iğrençlikler, iftiralar, ahlaksızlıklar, dini küçük düşürme, dindarları altetme programlarını bilmeyen var mı?
Eee, niye paniklediniz?
Ergenekon’unuz mu acıdı beyler... Yoksa patronunuz mu sıkıntılı bir halde emir verdi?
Gelelim diğer yönlere:
Hiçbir zaman samimi olmadınız maalesef...
Ne PKK’da, ne ERGENEKON’da...
Maksadınız bence malum oldu...
Siz, sizin yandaşlarınız Türkiye’yi asli sahibi Türklerle katiyen paylaşmak istemiyorsunuz...
Muvafık bir rüzgâr esti ve dört bir tarafa savurdu sizleri...
Esen rüzgâr benim istediğim kıvamda değildi, amma haklıydı, adildi, Türk ve Müslüman kimliği taşıyordu...
Evet sizler de Türktünüz, Müslümandınız amma, Şaron’a, Olmert’e daha yakındınız...
Feryatlarınızı seyrediyoruz günlerdir...
Yargı mensupları arasındaki pimleri, YÖK üyeleri arasındaki harici çıkışlıları net olarak görüyoruz...
Birkaç yıla kadar bilumum kalelerinizin düşeceği endişesiyle panik atak yapıyorsunuz...
Ve sizin en büyük akıl hocanız, taktisyeniniz Onursal Sabih, Ergenekon zanlısı olduğu halde aynı gün iki TV kanalında yayına çıkıyor, Ergenekon Mahkemesini, savcılarını eleştiriyor, “tarafsız” olmalarını dile getiriyordu...
Amma kendisi üstüne vazife değilken Cumhurbaşkanlığı seçiminde Meclisi kiliteyen bir 367 komedisi yazıyordu... Bu mu tarafsızlık?
Yargıtay Başsavcısı imiş... Evet öyleydi... O zaman ne bildiyse yaptı... Emekli olduktan sonra müdahil olmadığı konu kalmadı...
Solculuk adına, CHP adına esti-yağdı-gürledi her gün her saat...
Şimdiyse Kartel televizyonlarında M. Ali Birand’ı, Ali Kırca’yı neşelendirecek laflar ediyor...
Ergenekon mahkemesini baskı altına almak istediği söyleniyor... Çünkü yardımcısı veya gölgesi gibi arkasını takip eden YARSAP başkanı Eminağaoğlu malum mekânlardan şarj olmaktadır...
Amma yağma yok artık... Türk insanı kendi ülkesinde yönetime katılacağı gibi, Ergenekoncuları tasfiye edecektir göreceksiniz...
Kaleleri düşüyormuş... Babaları yapmadı herhalde o kaleleri...
Düşecek, düşmeyen kale kalmayacak...
Kaç gündür ki ben onu analize çalıştım
Röntgendeki görüntü net halde HABİS çıktı.
Uzaktan baktığımda normal vaka sanmıştım
Yakından baktığımda kumar ve BAHİS çıktı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi