Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Temizleneceksek temiz suda temizlenelim...

Temizleneceksek temiz suda temizlenelim...

Kirli suda temizlik olmaz...
Bugünlerde hangi taşın altını kaldırıyorlarsa kirlilikler çıkıyor...
Hem de inanılacak gibi değil.
Eski PKK’lı Abdulkadir Aygan konuştu diye (konuştukları doğruysa) devletin üstün madalya verdiği Jandarma Albay Abdülkerim Kırca tek kurşun ile intihar ediyor...
Daha enteresanı...
PKK’nın itirafçısı devletin JİTEM’inde istihbaratçı olarak görev alabiliyor...
Bu bir tanesi...
Kim bilir daha neleri var ki, nereden gelip nerelerde oturuyorlar?..
Belki de kimleri takip ediyorlar...
Kimlerin yakasında kirli elleri?
Kimlerin faili meçhul cinayetlerini çantalarında bir sır olarak taşıyorlar...
Görüyorsunuz ya, bu ülke ne hale geldi...
Başörtülülere eğitim hakkı tanımayan sistem, itirafçı PKK’lıya JİTEM’de istihbarat görevi vermekte bir sakınca görmüyor...
Ne muammalar, ne kirli çamaşırlar, ne kapağı açılmayan dolaplar varmış...
24 yıl devletin yargısında hakimlik ve de savcılık, 10 yıl da değişik görevler yapan bir kişi olarak söylüyorum, bu olup bitenlere aklım hâlâ ermiş değil...
Devleti bir türlü anlayamadım, çözemedim...
Bu kadar senaryoyu, bu kadar delili durduk yerde kimler serpiştirdi ortalığa?
Aklım almıyor...
Ergenekon adı altında soruşturmaya tabi tutulanlara bakıyorum, kimin eli kimin cebinde belli değil. Planlar, tertipler... Arkadaşlarına bile tuzaklar hazırlamışlar... Takibe almışlar...
İyi de kim bulmuş, kim takip etmiş bu kadar olayı?
Biz biliyoruz ki bu ülkede mutlak dokunulmazlar vardır. Bunlar canları istedi mi devletin tanklarını sokaklara dökerler, canları istedi mi darbe yaparlar, canları istedi mi orduyu göreve çağırırlar... Yaparlar, ederler; hesap soran mı var?
Devlet de onlar, cumhuriyet de onlar, yasalar da onlar...
Jandarma Genel Komutanlığı yapmış bir kişinin telefonlarını kim dinleyebilir? Kameraya kim alabilir? Kim takip edebilir? Kim fişleyebilir?..
Yargıtay Başsavcılığı yapmış bir kişinin evinde birtakım delillerin olduğunu kim bilebilir?
Nasıl bilir?
MGK eski Genel Sekreteri... Öbürü... Öbürü...
Bu kişileri soruşturacak bir merci var mı ülkemizde? Varsa da o mercinin çalıştığını şimdiye kadar gören var mı aramızda?
Bir sendika başkanı, bir muvazzaf subay, bir emekli paşa, bir YÖK başkanı ilk defa nezarete alınıyor... Yargıtay Başsavcılığı yapmış bir kişinin evi ilk defa aranıyor...
O halde ne gitti, ne geldi? Ne değişti?..
Cem Uzan’ın halini düşünüyorum...
Devlete, bankalara borcu olan; ya da haksız krediler elde eden kişi sadece Cem Uzan mıdır?
Diğer Cem Uzanlar yok mu?
Peki onlara neden kimseler dokunamaz?
Yoksa işaretlenenlere mi dokunuluyor?
O halde!
Bu bir hesaplaşma mıdır?.. Siz kalkıp velinimetiniz NATO’ya dil uzatırsanız, kralın oğlu da olsanız o NATO kendisini elbette ki savunacaktır... Dil uzatanlardan hesap soracaktır...
Hesap sorma işi şöyle:
Öğrenciliğimizde Adalet Partisi il başkanlığına giderek karşı tarafın silâhlı olduğundan yakınınca bir arkadaşıma Kırıkkale yapımı silah vermişlerdi...
“Alın size de silah...”
Sevinmiştik. Ne var ki, okulun bahçesine gider gitmez arkadan gelen iki polis memuru arkadaşımızı kıskıvrak yakalayarak hem silâhı aldılar, hem de arkadaşı götürdüler...
Silahı veren, ihbarını da yapar.
Kullanan, sonra da işi bitince imha eder...
Şimdi her kazıda karşımıza İsrail menşeli suikast silahları çıktığında şaşırmayalım. Onları oralara kimler gömdürmüşse, şimdi de çıkarttırıyorlar...
“Hukuk üstünlüğü sağlansın” şeklinde bağıranlar da fasa fiso...
Yalçın Küçük’ün “Cumhuriyet yargılanıyor” dediğine bakmayın. Kimsenin yargılandığı falan yok. Öcalan’ın kampına kadar gidip askeri vuran kanlı ellerle tokalaştığında anlamalıydı ki bir gün gelir, bunun hesabını birileri sorar...
“Orduyu yıpratıyorlar” martavalları hava ile cıva...
Ne tezgah biliyor musunuz?
Birileri sizi arkadan destekleyip sokağa döker, “Ordu göreve” diye bağırtır, eline suikast silahlarını tutuşturur, darbeler yaptırır, bankaları soydurur...
İşi bitince de lâşe diye atar seni kurdun ağzına...
Hangisi öyle olmadı ki?!.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi