Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

İsrail ile ilişkilerimiz kesilir mi?

İsrail ile ilişkilerimiz kesilir mi?

Bu soruya, Van Savcısı Ferhat Sarıkaya’nın meslekten ihraç edilmesi olayında yakından tanıdığımız hükümet sözcüsü Cemil Çiçek açıklık getirdi.
“(...) Türkiye, İsrail ile ikili ilişkilerine özel önem vermektedir ve bu ülkeyle ilişkilerimizi korumak istiyoruz.
Çünkü bu konularla ilgili birçok el altından, yanlış, asılsız, alakası olmayan iç kaynaklı-dış kaynaklı değerlendirmeler yapılıyor.
Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bu konudaki kanaatini, yapılan bunca açıklamaya, hem Başbakanımızın, hem benim, hem Dışişleri Bakanımızın muhtelif vesilelerle yaptığı açıklamalara rağmen zaman zaman yanlış değerlendirmeler yapılabiliyor, içeriden ve dışarıdan...
Onun için tekrar ifade etmek istiyoruz ki biz İsrail ile ilişkilerimize önem veriyoruz ve bu ülkeyle ilişkilerimizi korumak istiyoruz. Son tartışmalarımıza ilişkin gereken açıklamalar yapılmıştır, artık biz geleceğe bakıyoruz...”
Açıklamayı Davos’un karşısına dikelim.
Davos’ta sayın Başbakan, Peres’e ne demişti?
“Siz insan öldürmesini çok iyi biliyorsunuz.”
Yani, katilsiniz...
Şimdi ne diyoruz?
“Ey adam öldürmesini iyi bilenler, sizinle ilişkilerimize özel önem veriyoruz.”
Oldu mu?
Hükümet sözcüsünün açıklamasına devam edelim:
“Türkiye, İsrail'i ve İsrail halkını hedef almamaktadır. Sayın Başbakan bu hususu Davos'ta bir kez daha vurgulamıştır. Bilindiği üzere İsrail Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakanımızı aramış ve bu görüşmede yanlış anlamalara mahal verilmemesi yönündeki karşılıklı anlayış teyit edilmiştir.”
Şunu açıklıkla söyleyebiliriz....
Tarihin sayfalarını açın okuyun, göreceksiniz ki zafere cephede savaşanlar değil, masa başındakiler hep zarar vermiştir...
Çünkü cephe zahmeti, masa başı arkasında rahat ve de keyif veren bir saltanatı taşımaktadır.
O koltukta terleme, yorulma, karşı rızkı yüklenmek gibi mükellefiyetler yoktur.
Şüphesiz sayın Başbakan, Davos’taki çıkışında İsrail halkı ile Yahudileri doğrudan hedef almamıştır. Almaya da gerek yoktur.
Ama bu demek değildir ki Gazze zulmüne kutsanmış savaş niyetiyle bakıp da bu vahşeti kınamayan Yahudiler Davos’tan nasiplerini almamışlardır.
Bana göre aldılar; hem de en alasını...
Şu iki şey bu saatten sonra hiç olmaz.
Birincisi, sayın Başbakan “Davos bitti” demişse, bitmelidir.
İkincisi, İsrail ile olan ilişkiler Gazze zulmü eşliğinde yeniden değerlendirmeye alınmazsa, İslâm aleminde Türk milletine karşı olan sevgi selleri boşa akıp gider...
Şu olacak...
Hem ABD, hem de İsrail bu vahşet sürdüğü sürece Türkiye gibi bir müttefiki kaybedeceklerini bilmelidirler... Bilmelidirler ki Ortadoğu’da dengeler başka tarafa akabilir...
Bir de şunu bilseler:
Türk milleti, tarih boyunca hep mazlumdan yana tavır koymuştur. Zulme uğrayanlar Müslümanlar değil de, Yahudiler olsa Türk halkı aynı tavrı koyardı.
Nitekim tarihler şâhidimizdir...
Hükümet sözcüsü, bu gibi olaylarda hep yanlışlıklarla karşımıza çakıyor...
Mehmet Ali Ağca olayını hatırlayın...
İnfazı ile alakalı olarak iki kişi devredeydi: Birisi İstanbul Baro Başkanı, diğeri de zamanın Adalet Bakanı Cemil Çiçek...
Ağca’nın kararı üç gün içerisinde yazılı emir yolu ile bozularak mahalline gönderildi...
Her şey jet hızı ile olurken güdülen amaç, bir kesime şirin görünmek politikasıydı.
Şimdi de Davos’un karşısında küstürülmek istenmeyen Yahudi lobisi var...
“Eh, başbakanımız size çatmış olsa da, biz yine sizinle beraberiz.”
Böylesi doğru, yoksa bu ilişkilere ince ayar yapmak mı?
Demem o ki, şimdi de Davos’un yara alacağından endişe ediyorum... Çünkü bu devran ya öyledir, ya böyledir, hem öyle hem böyle olmaz.
“Türkiye, İsrail ile özel ilişkilere özel önem vermektedir” deneceği yerde, İsrail aynı sözü bize söyleyip işlediği cinayetlerden geri adım atmalıdır...
Kısacası, o geri adım atmalıdır, sen değil...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi