Eruygur’un “Bizden” dediği 12’nci Ağır Ceza̵
Ergenekon terör örgütü sanığı Emekli Paşa Şener Eruygur’un eşi Mukaddes Hanım, “o ses kaydı”nın kendisine ait olduğunu ultra-akredite Hürriyet’e ve de Ergenekon sanıklarının yakın dostu Saygı Öztürk’e açıklamış bulunuyor!
•
“12. ve 14. Mahkemeler bizdenmiş” sözlerinin geçtiği ses kaydına ilişkin soruya “Ağzımı kapatıp oturacak değildim!..” karşılığını vermek suretiyle son derece önemli bir itirafta bulunduğu için Mukaddes Hanım’a teşekkür etmiş olalım.
•
Artık bu noktadan sonra o “ses kaydı”nın hukuka uygun olmayan yollardan ele geçirildiğini filan söylemenin fazlaca bir anlamı yoktur!..
Kimse, meseleyi “etik” tartışmasına döküp, “öz”ü gözden kaçırtmanın gayreti içinde olmasın!..
Vaziyet son derece vahimdir!..
Mukaddes Hanım, “12’nci ve 14’ncü Mahkemeler bizden” dediğini itiraf etmiştir!..
Ve, “kocasının GATA’ya sevkinde son derece ilginç noktalar olduğunu” iddia edenlere kuvvet vermiştir!..
Kendisi, “Esas önemli olan bu kaydı kimin yaptığıdır” diyor ama!..
Hayır!..
Öyle değildir!..
Esas önemli olan “öz”dür, “şekil” değildir!..
Ve de...
Mukaddes Hanım’ın “kabullendiği ses kaydında” dile getirdikleri “doğru” da olsa “yanlış” da olsa vahimdir!..
•
Mukaddes Hanım’ın söylediklerine bak;
Zamanında, hayli “sert” ve de “heyecanlı” laiklik tartışmaları içine girdiğimiz “Eruygur Paşa”yı savunacak hal bırakmıyor insanda!..
Kamuoyuna yansıyan ve Şener Eruygur’un karısı tarafından “sahiplenilen” ses kaydına göre;
Ergenekon sanığı Şener Eruygur’un öyle “cezaevinde yatmasını engelleyecek denli” ağır hastalığı filan yok!..
Paşamız, cezaevindeyken “düşmemiş” miydi, “beyin kanaması geçirmemiş” miydi, “boynunu kırmamış” mıydı?...
Bizler de; “Nasıl olduysa oldu!.. Fiziken izahı olmasa da, hastalık başka şeye benzemez!..” diyerek destek vermemiş miydik!..
Şimdi...
“Bir tane kan testi gözükmüyor. Bir tane film gözükmüyor. Bomboş yatıyor. Emekli Sandığı’na fatura edilirken ne olacak?... Sen Yusuf Paşa ile konuş istersen. Problem olacak bu iş” muhabbeti de ne demek oluyor?..
Paşa turp gibiydi de...
“GATA”ya doğru bir yolculuğa mı çıkartılması icap ettiydi yani?..
Ben hâlâ, bütün kalbimle, Paşa’nın cezaevindeyken düşmüş, beyin kanaması geçirmiş, boynunu da kırmış olmasını diliyorum!..
Diliyorum da;
Eşiyle birlikte yeni çekilmiş fotoğrafları bana yardımcı olmuyor ki!..
Hani...
Başka zaman olsa; “Maşallah” demek icap eder de...
Bu zaman, o zaman değil ki!..
Ne yapsam?..
Paşa’nın gerçekten de cezaevinde yatamayacak kadar “rahatsız” olduğuna ben inandım diyelim, kamuoyunu nasıl inandırsam?.
•
Hadi, “Eruygur şu kadar hasta, bu kadar değil, GATA’ya sevki şöyle uygun, böyle değil” tartışmalarını bir şekilde aşarız da; “12. ve 14. Mahkemeler bizden” lafını nereye yerleştireceğiz?..
“Bizden” olan ve olmayan mahkemeler mi var yani?..
Mahkemeler “hepimizin” değil mi?..
Ergenekoncuların ayrı, Ergenekoncu olmayanların ayrı mahkemesi olduğundan bahis de ne anlama gelmektedir?..
Hem sonra...
Mukaddes Hanım’ın ses kaydında “bizden” kategorisine alınan 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Ergenekon sanığı paşalardan Hurşit Tolon’u, neredeyse “beraat” niteliğindeki bir kararla tahliye etmişti ya...
Şimdi de, o kararı veren 12. Ağır Ceza Hakimi Necat Ede’nin ismi geldi gündeme!..
Bendeki de işgüzarlık; dün tuttum Sayın Necat Ede’yi aradım...
“Sizin Tolon kararı ısrarla gündeme getiriliyor. Şener Eruygur’un eşinin kabullendiği kayıttaki ‘Bizden’ ifadesi sizi hedef almakta. Bir açıklama yapacak olursanız, aynen yayınlarım” notunu ilettim...
Ne güzel;
“Hakimler açıklama yapmazlar, kararlarıyla konuşurlar!..” karşılığı geldi!..
Tamam; “Tolon”un tahliyesine” karar verildi ve bu karar herkes için bağlayıcı da...
Şimdi...
Biri çıkmış ve (Hurşit Tolon’u tahliye eden) “12. Mahkeme bizden” diyor!..
Bu karşılıksız mı kalacak?..
Ve...
“Kurumların yıpranmaması için” elinden geleni ardına koymayan bu kardeşiniz, kimi hangi argümanlara dayanarak, nasıl savunacak?..
Üzülüyorum ziyadesiyle!..