Deniz Baykal’ın siyaset anlayışı çirkinleşmek mi?..
Tarih boyunca CHP’nin siyaset anlayışında birinci sırayı her zaman şiddet ve çirkinleşme almıştır. Neden bir türlü halka karşı yumuşak huylu, güzel sözlü, saygı dolu, gerçekçi ifadelerle siyaset yapmazlar da; öfkeyle, kinle hitap ederler, anlamam gider.
Böyle siyaset mi olur, böyle siyasetçi mi olur. Kendi aralarında konuştukları gibi halka karşı da konuşuyorlar. Deniz Baykal başta olmak üzere, diğer CHP’liler, kendilerini kimlerin nerede ve nasıl dinlediklerini bilemeyecek kadar dünyadan habersizler midir?
“Öyle olmasalar, böyle yapmazlar diyeceksiniz.” Haklısınız. İnsan biraz halka saygı duyar. Savaş cephesinde değiller ve karşılarında da düşman güçler yok. Türkiye güzel bir ülkedir ve asil bir millettir. Nerede ne yapacağını ve ülkesini kime emanet edeceğini çok iyi bilir.
Siyaset, düşmanca tavırlarla dünyanın hiçbir yerinde kendisine zemin bulamaz. Ancak darbeler, ihtilâller ve zorbalıklarla iktidar olunur ki; onun ömrü de kısa olur. İşte CHP’nin memlekette bir türlü iktidar olamamasının sebebi de bu “zorbalık” anlayışıdır.
Bütün dünya bir değişim yaşıyor ve küçük bir köye döndü; fakat bunlar hâlâ karanlık dehlizlerde kapalı toplum dönemi yaşıyorlar. “Dünyada ve memleketimizde neler olup bitiyor” diye bakma cesareti gösteremiyorlar. Oysa köprülerin altından öyle çok sular aktı ki; insan hiç olmazsa bu suların ne yöne aktığına bakar ve ona göre kendisine çeki düzen verir.
Gerçi bunların çeki düzen anlayışı, kendi istekleri doğrultusunda olursa bir anlam taşır. Yoksa başkalarının verdiği çeki düzenden malum zihniyet asla hoşlanmaz. İşte bu yüzden de çılgına dönerek ağızlarından çıkanı kulakları duymaz ve onları dinleyenler de gözlerine baktıklarında ürker, fakat asla korkmazlar.
Halkımızın büyük çoğunluğu, memlekete çeki düzen versin diye Başbakan R. Tayyip Erdoğan’a görev vermiş, şehirlerimizde, beldelerimizde ve köylerimizde de kendi bölgelerinde adam gibi hizmet alabilmek için yine AK Parti'ye sorumluluk yüklemişlerdir.
Yani her şeyin doğrusunu CHP veya diğer partililer biliyor da halk bilmiyor mu? “Adam gibi siyasetçi, halka saygı duyan, sevgi besleyen, güven veren siyasetçidir.” Başbakan Erdoğan inanarak bunu yapmaktadır. AK Parti veya başka partilere oy veren vatandaşlardan rey istemek için çirkinleşmeye gerek yoktur. Halkımız, çirkinleşen politikacıyı sevmez, sadece aksiyon filmi izler gibi seyreder.
Bizim toplumumuz; geçmişinde CHP zihniyetinden “baskı ve baskın” yemiş bir millettir. 1940’lardan bu yana 10-15 veya 5 yılda bir tokat yemiştir. AK Parti'nin iktidarda ve belediyelerdeki zaferi, işte bu baskı ve baskınlara “Yeter artık!” demenin neticesidir. Yoksa kimse AK Partililerin ela gözlerine-has yüzlerine hayran değil, insanlıklarına ve düşüncelerine hayrandırlar.
AK Parti'nin ortaya koyduğu yönetim biçimi, halkın takdirini kazandığı için AK Parti iktidarda ve yerel yönetimlerdedir. Son 7 yılın siyasi haritasını gözden geçirelim, AK Parti'nin hiç kavgadan yana olduğunu bilen ve göre var mıdır? Hayır! Şiddete, baskıya, zulme kapı araladığını duyan var mıdır? Yine hayır.
Peki, İsmet İnönü’den beri, Deniz Baykal ve adamlarına kadar, CHP’nin normal yollarla hiç iktidara geldiği var mıdır? Hayır! Yahu hiç olmazsa; “Niye biz hep halkla savaş halindeyiz?..” der insan. “Neden zeytin dalı uzatmıyoruz da sürekli kavga ederek, bağırıp çağırıp, çamur atarak siyaset yapıyoruz” diye düşünmezler mi?
Ellerine geçirmişler birer ikişer yapraklı dosyalar, ekranlarda şov yapıp duruyorlar. Milleti inandıracaklarını zannetme gafleti ne berbat bir şeydir böyle. Vatandaştan oy istenir, kavga edilmez. İktidarı eleştirmek, tabiî ki muhalefetin hakkıdır ama sınırsız ve sorumsuzca çirkinleşerek de muhalefet yapılmaz.
Bu milletin ataları ve kendileri, CHP zihniyetli İttihat ve Terakki'den bu tarafa; kavga ve kaostan bıkmış, yorulmuş, bezmiştir. Ünlü sözü bilmeyen yoktur. “İştir kişinin ayinesi, lafa bakılmaz” denilir. Laf değil, proje üretin de millet görsün.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.