Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Doğan Holding’in yargısı farklı mıdır?

Doğan Holding’in yargısı farklı mıdır?

Görüyorsunuz işte...
Bu ülkede vergi cezası kesilen tek kişi Doğan Yayın Holding grubu değildir.
Allah’ın her günü esnafa, şoförlere, şirketlere vergi cezası kesiliyor...
İcra takipleri yapılıyor, malları haczediliyor.
Onların gıkı çıkmaz...
Çünkü onlar ekmeğini helal kazanan, yasalara saygılı, namuslu vatandaşlardır. Vergi ise öderler, ceza ise mahkemelere başvurur, haklarını ararlar...
Ama medya patronlarından birisine Maliye dokunmaya görsün, ortalık “basına sansür” sloganlarıyla kaynar... Maliye ceza kesiyor, Başbakan suçlanıyor...
Maliye yanlış gördüğü bir işleme karşı ceza kesemeyecek mi?
Keserse!
Yargılamasını yine ceza kesilen patronun medyası mı yapacak?
Ve nitekim öyle yapıyorlar.
En başta Hasan Cemal:
“Sözü uzatmanın gereği yok. Başbakan Erdoğan yanlış yolda demek yeterli. Bu yargıya varmak için vergi uzmanı olmak da şart değil. Her şey olanca çıplaklığıyla gözler önünde sayılır. Bir başka deyişle: Doğan Medya Grubu’na yapılan muamele vergisel değil, ürkütücü çizgileri de olan siyasal bir düşmanlıktır.”
Diğerleri de bundan farklı yazmıyorlar... Oktay Ekşi, işi İttihatçı denilen karanlık örgütün tehditlerine kadar götürüp olayı Başbakan’a dayıyor...
Köylünün birisi ite taş attı diye, muhtar mı suçlu?!.
En azından mantık bu...
Benim anlayamadığım, patronlar “vergi kaçırdığında” yasalar onlar için geçerli olmayacak mı? Yanlış hesap Bağdat’tan dönsün de yasalara ne diyeceğiz?
Vergi Usul Kanunu’nun 359. Maddesi kaçakçılık suçlarına verilecek cezaları belirliyor.
Yasa kapsamında kaçakçılık belirlendiğinde vergi tarhiyatının yanı sıra bu vergi tutarının üç katı vergi kaybı cezası uygulanır diyorsa, vergi memurları ne yapacak?
Yasayı uygulamayacaklar mı?
Hasır altı mı yapacaklar?
Maliye Bakanlığı holding hisselerinin, Axel Springer A.G'ye satışında KDV ödenmediği gerekçesiyle Doğan Yayın Holding’e 826,3 milyon TL usulsüzlük cezası kesmiştir.
Bunun adına idarenin hukuksal tasarrufu denir.
Yanlıştır veya doğrudur...
Doğan Holding, avukat tutamayacak kadar fakir ve de kimsesiz birisi değildir. Bu cezayı avukatları eliyle vakit kaybetmeden vergi mahkemelerine taşır, sonucunu da paşa paşa bekler...
Hukuk mantığı bunu emrediyor...
Ama öyle yapmıyorlar, mahkemeden önce bir yaygara...
Öyle yapacaklar ki kamuoyunu kendileri lehine çevirecekler, hakimleri etkileyecekler...
Yıllardır bunu yaparlar...
İkinci yargı yolu...
Ya katakulli rapor, ya da medya baskını ile yasalardan sıyrılmak ..
Değilse arkası da gelebilir, çünkü şu anda 6 şirketin hesapları da inceleniyormuş...
Dedik ya, bu ülkede vergi cezası ilk defa Aydın Doğan’ın şirketlerine uygulanmıyor, bunun daha da acımasızını 28 Şubat’ın karanlık günlerinde gördük. Keşke hiçbirisini görmeseydik, ama gördük... O zamanların sermayesi “yeşil” ve de “rejimsel” olunca maliyenin memurları JETPA denen bir holdingin üzerine öylesine gittiler ki arkası “kızılca kıyametle” sonuçlandı.
O şirket anında battı gitti. Sahibi de hapse atıldı...
Arkasından KOMBASSAN geldi...
Kombassan’ın sermayesi, “yeşil” dedikleri Anadolu insanının temiz ve de helal parası olunca bindiler ümüğüne... Durduk yerde tüm mallarına tedbir koydurdular...
Kombassan’ın adeta boğazı 28 Şubat eliyle öylesine sıkıldı ki nefes almaya mecali kalmadı.
Boğuluyordu...
Kombassan yetkilileri o tedbire itiraz ettiklerinde davaya bakan hakimin başına gelenleri, medya patronlarına avukatlık yapan kalemşörler nereden bilsinler.
Hem bilseler kaleme alırlar mıydı?
Konya Ticaret Mahkemesi Başkanı Ali Fidancı, tedbiri, yasalara aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırınca, soluğu düz hakim olarak Ankara’da aldı...
Hem Adalet Komisyonu Başkanlığı hem de Ticaret Mahkemesi Başkanlığını elinden aldılar.
Sen ki Kombassan’ın üzerindeki ağır kaldırımı kaldırırsın, biz de senin yetkilerini kaldırırız.
Şimdi “basın susturuluyor” yaygarasını yayanlara soralım.
Şayet derdiniz hak hukuksa o zaman neredeydiniz?
Biriniz çıkıp da “Bu yeşil sermaye de neyin nesi? Sermayenin dini imanı, rengi olur mu?” diye sordu mu? Yazdı mı? Çizdi mi?
Sormadığınız gibi, olanların üzerine körükle yürüdünüz.
Şimdi sıra patronunuza gelince hukuk yoluna yeni bir yol arıyorsunuz.
Ne imiş?
Başbakan basının üzerine giderek sindirmek istiyormuş.
Yırtma numaraları...
Yemezler...
(*) Emekli Hakim

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi