Konya’dan başladık, Ankara, Çankırı, Kırıkkale, Çorum, Amasya, Samsun, Kastamonu, Karabük...
Yener Dönmez kardeşimle birlikte geziyoruz...
“Yerel seçimler öncesi nabız” muhabbeti...
•
Siz, bu mevzu ile ilgileniyor musunuz?..
Yerel seçimlerden ne gibi sonuçların çıkacağı sizi ırgalıyor mu?..
‘Dolaşmakta olduğum illerde, ilçelerde, beldelerde ve hatta köylerde, “yerel seçim” heyecanına şahitlik etmekteyim’ desem, yalan olur...
Bir “seçim karargâhlarında”, o da şöyle böyle hareketlilik var...
Bu niçin böyle?..
Çarşı pazar vatandaşla muhabbet ederken, “Bu ilgi düşüklüğünün sebebini” sorguluyorum da...
Şu sebepler çıkıyor karşıma:
Bir: Vatandaş “kriz” telâşında. Belediye seçimlerinin “krize” çare üretme potansiyeli taşımadığını biliyor.
İki: Gırtlaklarına kadar borca batmış bulunan belediyelerin “iş kapısı” olma vasfını çoktan kaybettiklerinin farkında.
Üç: Çoğu yerde “kazanacak aday” belli gibi...
•
Evet, vatandaş ilgisizliğinin tespit edebildiğimiz temel sebepleri bunlar...
Bu böyle diye...
Yani, “ilgi düzeyi” düşük diye, “nabız” seyahatlerinden vazgeçecek değiliz...
İyi oluyor gezmek, dolaşmak...
Okuyucularımızla buluşuyoruz...
Hayli zamandır görüşme imkanı bulamadığımız dostlarımızla bir araya gelmiş, hasret gidermiş oluyoruz...
Ve tabii, “siyasetin geleceğine” ilişkin birtakım mesajları almış bulunuyoruz...
•
Mesela...
AK Parti düşüyor mu, çıkıyor mu?..
Ben, gerek gezdiğim illerdeki direkt tespitlerimden ve de farklı iletişim vasıtalarıyla gerçekleştirdiğim çalışmalardan şunu çıkartıyorum ki;
AK Parti düşüşte filan değil!..
Bu bir şehir efsanesi, “ekonomik krizin” AK Parti’nin oylarında ciddi düşüşlere en azından şimdilik sebep olmadığını rahatlıkla ifade edebilirim...
Bu, yüzde yüz tarafsız bir gözlemdir;
“Tek başına” Recep Tayyip Erdoğan karizmasının sürüklediği AK Parti’nin kuvvet kaybettiğine dair emareler “şimdilik” mevcut değildir.
•
İlginç bir durum;
AK Parti’nin kuvvet kaybetmediği bir ortamda, Saadet Partisi’nin de güçlenmeye başladığını görüyoruz...
Sanki...
AK Parti tabanından pek kayma yok gibi de o tarafa;
başka yerlerden oy gelecek gibi...
Şaşırdım, daha önce CHP, DSP gibi partilere oy vermiş bulunan kayda değer sayıdaki vatandaş, “Şimdi Saadet” demekte...
Ve tabii; “merkez sağ” seçmenden de...
Açıkça ifade etmek gerekirse, Anavatan, DYP, DP ekseninden de “Saadet”e yönelim var...
Ama çok, ama değil...
Ben rastlıyorum; hiçbir zaman AK Parti'ye oy vermeyecek olan bazı vatandaşlar, eski partilerinden de ümit kestiklerinden, yeni arayışlar içine girmişler...
“Saadet ancak AK Parti’deki emanet oyları alabilir” ezberini bozan bir tablo karşılaştığım..
Yeni Genel Başkan Numan Kurtulmuş’un, “insaf” ve “iz’an”, “bilgi” ve “birikim” yüklü mesajları tutmuş olmalı...
Ya da şöyle diyeyim;
“Tutma yolunda!..”
•
Bir de...
Dikkatimi çekiyor; MHP’de de bir canlılık var...
Genel Merkez her zamanki gibi “çözümsüz”, “âtıl...”
Lâkin, “yerel”deki canlılık dikkat çekici...
Önümüzdeki günlerde kısmet olursa; Genel Merkez’in “itici” duruşuna rağmen “yerel ölçekte” başarılı seçim kampanyaları yürüten MHP adaylarından da bahsedeceğimizi belirtmiş olalım...
•
Her il, ilçe, belde, köy için sadece ve sadece “hayırlı olanı” temenni etmemizden dolayı...
CHP’li de olsa “iyi iş yapanı” teşvik etmekte mahzur görmemekteyiz...
•
Değil mi ki;
“Her şey vatan için!..”
YEŞİL DEĞİL KIZIL!..
“İsmail Hakkı Karadayı”nın geçmişini ve bugününü ele aldığımız dünkü makalemizde Karadayı köyü’nün Yeşilırmak İlçesine bağlı olduğunu yazmışız....
Özür dileyerek,. “Kızıl” Irmak”a çevirelim...
Karadayı doğru, vefasızlık doğru, Karadayı ailesinin İsmail Hakkı Karadayı’ya tepkisi doğru...
“Irmak” kısmı da doğru...
Sadece renkleri karıştırmışız...
Kafamızda hep “yeşil” var ya...
“Kızıl”ı tutmuş “Yeşil”e döndürmüşüz!..