Başörtüsü ve geçen defa sayamadıklarımız
“Beklenen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır.’’ diye söylenen veciz bir sözü sanırım herkes biliyor.
Bu çileyi çekenler kimler?
Başörtülü kardeşlerimiz…
Peki bu çileyi niye çekiyorlar?
Allah’ın emrine itaat ettikleri için…
Başörtüsüne ‘’Allah’ın emri’’ dışında ‘’siyasi simge’’ gibi zırva şeyleri yakıştıranlar şunu anlamalıdırlar ki kıyamet günü bu emri yok saydıkları ve bunca insana zulmettikleri için bunun hesabını Yüce Yaradana verecekler.
Kıyamet günü herkes herkesin halini apaçık görecek…
Ancak başörtüsüne kin kusarak düşmanca tavır alanların bu dünyada da iki yakalarının bir araya gelmediğini görüyoruz.
Binlerce insanın gözyaşları üzerinden kim kendine saltanat kurabilir, kim akşam yastığa başını rahat koyup uyuyabilir ki?
Mazlum insanların gözlerinden ve yüreklerinden akan beddua ve gözyaşı seli elbette ki insanlıktan yoksun bu vicdanları mahkum edecektir.
İşte çekilen çilenin kutsallığı tescillendi ki beklenen gün geliyor nihayet…
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) açıktan itiraf edemediği din düşmanlığını Atatürk’e oradan da laikliğe taşıyarak sözüm ona el çabukluğu ile milleti kandıracak!
Demokratik Toplum Partisi (DTP) temsil ettiğini iddia ettiği halkın ne kadar dindar olduğunu unutacak veya bilemeyecek kadar cahil olduğunu ortaya koymak için yeni bir fırsat yakalamış olacak ki başörtü yasağının kaldırılmasına destek vermeyeceklerini açıklamış.
Ey bre bedbahtlar!
Siz kale dediğiniz Diyarbakır’ı din düşmanlığı yaparak mı veya yapanlara destek çıkarak mı koruyacaksınız?
Cumhuriyet Halk Partisi yine Anayasa Mahkemesine koşacakmış…
Hazır Ak Parti Merkez Bankasını İstanbul’a taşıyacakken Anayasa Mahkemesini de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezine taşısın!
Adamlar yoruluyor o kadar mesafeyi yürümekten!
Yazık yani!
Allah korusun bu karda kışta Genel Başkan üşütür,hasta olur,ölürse ülkenin hali nice olur!
Bu arada çin malı sahte Atatürkçüler,laikçiler,vatanseverler yine yollara düşüp ‘’biz kaç kişiyiz’’deseler şaşırmayın!
Geçen defa sayamamıştık!
Belki bu defa sayarız!
Söz veriyorum o gün yağmur yağarsa şemsiyeler benden…
Ama bindirilmiş kıta yok!
Şimdiden anlaşalım…
Herhalde on şemsiyeyle batmam!
Gazanız şimdiden mübarek olsun!