Arınç’ın eleştirileri ve Gürak’ın cevabı!

Arınç’ın eleştirileri ve Gürak’ın cevabı!

Eski TBMM başkanı Bülent Arınç’ın , –ETÖ’nün- asker kökenli sanıklarına yönelik eleştirisi, askeri cenahta tepki ile karşılandı. Genel kurmay genel sekreteri Metin Gürak, haftalık basın toplantısında, konuyla ilgili gazetecilerin sorusunu şu şekilde cevapladı: “Aslında bu tip kişilerin ön yargılı saptırıcı düşünce ve ifadeleri üzerinde fazla durulmasına gerek yok (…..), ancak bu konuşmalarda bir husus var, o da Hukuk Fakültesi mezunu bir kişinin yargı kararı olmadan hiçbir kimseyi suçlamaya,dolaylı olarak da bir kurumu hedef almaya hakkı ve yetkisi olmadığını hala anlayamamış olmasıdır…”

Gürak’ın cevabı, üslubu bir açıklamadan çok daha fazla anlamlar içerdiği için madde, madde tahlil edilmeyi hak ediyor:

Birincisi, Gürak, Ergenekon terör örgütünün asker kökenli sanık ve şüphelilerine dönük eleştirilerden rahatsızlık duyduklarını gizlememesidir. Onca isnat ve iddiaya rağmen Gürak, onları TSK adına sahiplenmekte beis görmüyor.

İkincisi, ustaca bir manevra ile TSK’nın şerefli bir askeri olmak yerine ETÖ’nün kirli bir askeri olmayı tercih eden bu kişilerin eleştirilmesini, TSK’nin dolaylı olarak hedef alınması olarak gördüğünü belirtmesidir. Arınç, konuşmasını emekli askerlerin medya’ya düşen telefon konuşmalarına teksif etmiş, özet olarak siyasetle bu kadar içli dışlı olmuş, görevini bir tarafa bırakarak, darbe kovalamış askerlerin savaşamayacağını söylemişti. Bu tespitin yadırganacak hiçbir tarafı yok. Balkan savaşında, siyasetin Ordu’yu ne hale getirdiğini tarihe biraz meraklı olan herkes bilir. Telefon kayıtlarından hareketle belli kişilere yöneltilmiş eleştirilerin genelleştirilerek TSK’ya teşmil edilmesi ve bu gerekçe ile üniformasını kirletmiş emekli askerlerin sahiplenilmesi, Metin Gürak’ın ifadesiyle ancak ön yargı ve saptırıcı düşünce ile izah edilebilir. Arınç, TSK’yi da eleştirebilirdi. TBMM nasıl eleştiriliyorsa, TSK da eleştirilir. Hiç bir kurum layüsel değildir. Bilakis bu kadar darbe heveslisinin, bu kadar örgüt şüphelisinin, böylesi bir kurumdan nasıl çıktığı sorgulanmalı, TSK’nin saygınlığı için bu zihniyete vücut veren zemin ıslah edilmelidir.

Üçüncüsü, Gürak’ın kullandığı aşağılayıcı dildir. Bu tip kişiler diye başladığı konuşmasında Arınç’ın üzerinden bir genelleme yaparak bir zihniyeti mahkum ediyor. Bu tip kişilerden kastın AK parti camiası olduğunu anlatmaya gerek yok. Ortalık TSK’nin bombalarından silahlarından geçilmez, telefon konuşmalarında köprü altı çocuklarını bile utandıracak ifadeler varken bundan rahatsızlık duymak yerine Arınç’ın eleştirilerinden rahatsızlık duymak anlaşılır gibi değil. ETÖ mensuplarına dönük eleştirilerden TSK adına alınganlık yapmak TSK’yi bu yasa dışı örgütün arkasına sürmektir. Güray belki farkında değil ama dolaylı yoldan TSK’yi hedef tahtası haline getiren bizzat kendisi. Böyle bir suç örgütünün arkasında duran kim olursa olsun eleştirilir. TSK’nin hatırı için, bu ülkeyi kana boğmak, mezhep kavgası çıkarmak için yola çıkmış bir örgüte kimse müsamaha göstermez.

Askerler her eleştiride, insanların kişiliklerini yargılayan ve muhataplarına üst perdeden seslenen tavırlardan vazgeçmelidir. Bu tip kişiler diye başlayan söylemlerden en çok TSK zarar görür. Çünkü son elli yıldır yaşadığımız problemlerin hepsinin arkasında askeri darbelerin olduğunu artık herkes biliyor. Botaş kuyularından çıkan kemikler, onca kardeşlik nutuklarına rağmen Güneydoğu’yu hangi tiplerin DTP-PKK çizgisinin kucağına attığını gösteriyor. Arınç, kişiliği ile mütenasip bir değerlendirme yaparak, lafı eğip, bükmeden ETÖ şüphelileri ile ilgili kanaatini söylemiştir. Üstelik bu sadece Bülent Arınç’a ait bir tespit değil, yaygın bir kanaattir. ETÖ şüphelisi bu emekli askerlerin, savaşamayacakları, üç gün hapis yatamamalarından zaten bellidir. Bunu bilmek için Arınç veya bir başkasının söylemesine gerek yok. Bu tipler iyi adam kullanır, zor, riskli işleri ona buna havale ederler, ama kendileri en küçük zorluğa gelemezler. Bunun böyle olduğu, bütün sivil ETÖ elemanları içerideyken onların hastanelere kaçması, daha ilk virajda arkadaşlarına kazık atmalarından bellidir. Onun için, Arınç’ın eleştirilerinden ziyade Gürak’ın bu tiplere dönük eleştirilerden niçin rahatsız olduğu, niçin TSK’nin kurumsal kimliğini hemen masaya sürdüğü sorgulanmalıdır. İkide bir siyasetçilere rencide edici bir üslupla cevap yetiştirmek TSK ya itibar kazandırmaz. ETÖ’cülerden siyasetçilerden çok, TSK ve onun mensupları rahatsız olmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi