Milletçe işimizi gücümüzü bıraktık Baykal’ın onurunu kurtarmaya çalışıyoruz. Hani neredeyse Baykal’a isnat edilen gayri ahlaki fiil unutuldu.

Sanki Baykal Nesrin Baytok ile yatmadı.

Sanki,çok normal, çok olağan bir ilişki bağlamından çıkarılarak Baykal’a haksızlık edildi.

Bir defa olanın adını koyalım. Yapılan iş dünyanın en ahlaksız en adi, en bayağı, en çirkin işidir. Baykal yaptı diye evli bir kadınla yaşanan ilişki meşrulaştırılamaz.

İnternete düşen görüntüler de tartışmaların gölgesinde kalan çok önemli bir ayrıntı var. Kameraya önce Baykal ile Nesrin Baytok’un eşinin görüntüleri giriyor, ardından Nesrin Baytok görünüyor.

Yani ortada 3. bir kişinin de içinde (Bilgi sahibi) olduğu çok bayağı bir ilişki var. Bunu hiçbir din, hiçbir mezhep kabul etmez. Şimdi ortada böyle bir kokuşmuşluk varken Baykal’a haksızlık yapıldı havalarına yatmak, kimseyi düştüğü çukurdan çıkarmaz.. Hem suçlu, hem mağdur olmak nerede görülmüş.. Baykal, bırakınız bir genel başkanı,ortalama bir insanın bile yapmakta haya edeceği bir denaetin faili olmuştur, cezasını da çekmelidir.

Baykal’ın görüntüleri internete düştükten sonra birden bire tepeden tırnağa ahlakçı kesilenleri de ciddiye almıyorum. Geçmişte her türlü rezilliğin altına imza atanların Baykal söz konusu olunca etikten, ahlaktan, özel hayattan bahsetmeleri tam bir mürailiktir. Özel hayat diyorsanız, herkesin özel hayatına siz de saygı göstereceksiniz. Ahlak istiyorsanız başkalarına karşı sizde ahlaklı olacaksınız.Tek taraflı ahlaklılık olmaz. Düne kadar önüne gelenin donunu sıyırıp içini göstermeye çalışanlar, şimdi toplumu kendi ayıplarını, utançlarını örtmek için yardıma çağırıyorlar. Ahlak iki yüzlülüğü kabul etmez. Müslüm Gündüz’ün üzerinden tüm dindarları töhmet altında bırakmaya çalışan yayınların daha mürekkebi bile kurumadı.

Müsüm Gündüz’e yapıldı, Baykal’a da yapılsın gibi bir düşüncenin içinde değilim. Önce kimse böyle bir kepazeliği yapmasın, sonra da ortaya saçılınca kimse çığlığı koparıp bana haksızlık yapıldı demesin.

Günahı teşhir, zaten mensubu olduğumuz inanç dünyasına da aykırı. Kimsenin uçkuru kimseyi ilgilendirmez. Ama kimse bunu görmezden gelin, Baykal’ı bu olayın mağduru gibi görün de diyemez. Bu Baykal ile Baytok’a isnat edilen çirkinlikten daha aşağı bir bayağılığı içinde barındırıyor çünkü.

CHP'ye kim genel başkan olacak tartışması, CHP niye genel başkan arıyor sorusunu unutturdu. CHP'de işler tam da Baykal’ın istediği gibi gidiyor. İstifa ederek eleştirilerin hedefi olmaktan kurtulan Baykal emin adımlarla bıraktığı genel başkanlık koltuğuna doğru gidiyor.

Ben Baykal yakalanınca birden bire Baykal’cı kesilenlerden değilim. Baykal terk ettiği koltuğa bir daha dönmemelidir. Ne CHP'nin ne de başka bir partinin genel başkanlığına layık değildir. Eşini aldatan herkesi aldatır. Kendisine acıyacak veya kendisi için üzülecek bir sebep de bulamıyorumElli yıldır içinde olduğu siyasete de bir katkısı yoktur. İstifasında bile, bir utancın izharından ziyade,bana bu yapılmamalıydı tarzında bir şirretlik edası vardı.Üzgünüm, utanç içindeyim, herkesten özür diliyorum yerine hükümet bana komplo kurdu demeyi tercih ederek vicdanlarda kendisiyle ilgili son kırıntıları da bitirdi. Bu millet Baykal’dan hiç hayır görmedi.Bir çok insanın ah’ını, ilencini aldı. Bundan sonra hangi koltuğa oturursa otursun millet onu sinesinde ebediyen utanç duyacağı bir koltuğa oturtmuştur.