Berk'in tavrı ve hukuk devleti
ETÖ’nün Erzincan ayağının bir numaralı sanığı Saldıray Berk’in hukuk tanımaz tavrı devam ediyor. Soruşturma aşamasında savcılara ifade vermeyen Berk şimdi de bağımsız mahkemelerin çağrısına direniyor.
Bir-kaç hakime güvenmemek ayrı şeydir,hukuk tanımazlık ayrı şeydir.Kimse mahkemesine göre tavır alamaz. Hukukun üstünlüğü demek,hukukun denetimini kabul etmek demektir.Generale ayrı hukuk, garibana ayrı hukuk dediğiniz zaman ortada ne hak ne de hukuk kalır.
Berk mahkemelere gitmeyerek hem askerin saygınlığına darbe vuruyor, hem de hukukun üstünlüğü ilkesine olan güveni sarsıyor.
Berk’in yaptığını mesela bir AK partili yapsa bugün kıyamet kopardı..
Savcıları Askeriyenin kapısından içeri almayacaksınız, mahkemeler çağıracak gitmeyeceksiniz,sanal görevlendirmelerle yargıdan kaçacaksınız, sonra da asker niye eleştiriliyor diye sitem edeceksiniz.
Berk’in yargıdan kaçırılması bireysel bir tavır değildir. Yapılan görevlendirme ile Genelkurmay aynı tavrın bir parçası haline gelmiştir.Mahkemeler baş örtüsü yasak dediği zaman hukuka saygı gösterin diye millete nasihat çekeceksiniz,ama işin ucu size dokunduğu zaman hakimleri, savcıları taraflı olmakla suçlayacak, kendinizi mahkemelere saygı duymakla sorumlu tutmayacaksınız.
Berk’in tavrının Askere itibar kazandırdığını düşünen varsa yanılıyor.
Kendinden emin olan yargı’dan kaçmaz.Gider savunmasını yapar iddialara cevap verir,berat ederse kendisini yargılayanlara en büyük cezayı vermiş olur. Çünkü bir yargı adamı için en büyük ceza tanzim ettiği iddianamenin çöpe atılması, temelsiz kalmasıdır.
Kimse sanık sandalyesine oturtuldu diye şerefinden bir şey kaybetmez.Asıl kayıp o sandalyeye oturup kendini savunacak cesareti gösterememektir.
Askerlik taşıyabilenler için en onurlu mesleklerden biridir.
Taşımaksa görevin hakkını vermek, millete saygılı olmak, bütün iş ve eylemlerde hukuka uymaktır.
Erzincan davası, Berk’in akıl almaz tavrı yüzünden her geçen gün devleti örseleyen bir krize doğru gidiyor. Belki kendisi farkında değil ama direndikçe askerin sivil mahkemelerde yargılanmasıyla ilgili anayasa değişikliğinin ne kadar isabetli olduğuna dair emsalsiz bir örnek oluyor. Böyle bir değişiklik gerekli miydi, sorusunun cevabını mahkemelere gitmeyerek bizzat kendisi veriyor.
Berk, ne kadar direnirse dirensin er geç mahkeme huzuruna çıkacaktır.Kendini hukukun ve milletin üstünde vehmedenler eski çamların bardak olduğunu göreceklerdir. Millete efelik devri kapanmıştır.Yargı kimsenin rütbesine bakmaz, mahkemelerde insanlar rütbesiz yargılanır.Türkiye hukuk devletine evrildikçe bunu böyle olduğunu herkes anlayacaktır.