CHP, Kürt atağına hazırlanıyormuş!
CHP'nin yeni açılım konusu Kürt meselesi olacakmış. Henüz somut bir şey görmedik ama bazı gazetelerin yalancısıyız. Atak ve açılım gibi kelimeler geçtiğine göre 'Acaba Güneydoğu'da AK Parti dışında başarısız parti mi varmış?' diye boşuna meraklanmayın.
Öyle bir şey yok. Bingöl, Muş ve Ağrı gibi Kürt ağırlıklı nüfusa sahip illeri kazanmasına ve diğer illerde DTP'nin arkasından ikinci parti olmasına rağmen AK Parti dışında başarısız bir parti kaydedilemedi. Kayıtlara girmeyecek kadar küçük oy almış olmasından dolayı mıdır bilinmez, diğer partiler bölgede seçim kaybetmiş sayılmıyorlar. Mesela CHP, Diyarbakır'da yüzde 0,51 (yani binde beş), Batman'da yüzde 0,29 (yani binde üç), Van'da yüzde 0,76 (yani binde 7) oy alarak; Diyarbakır'da yüzde 31, Batman'da yüzde 36 ve Van'da yüzde 39 oy alan AK Parti'den daha az başarısız olmayı becermiştir. (Bu seçimde okuduğum en iyi analizlerden birini Engin Ardıç, çarşamba günü yazmış. Okumadıysanız Sabah'taki yazıyı hararetle tavsiye ederim.)
CHP ile ilgili bilgiyi veren gazeteler, 'başarısızlık' çağrışımı yapmamak için azami özen göstermiş. Haberlere göre CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Mardin mitingindeki coşkunun ve sempatinin sandığa yansımaması üzerine işkillenmiş ve "Çocuklar şu konuyu bir araştırın" talimatıyla komisyon kuruyormuş. Komisyonun başına da İstanbul fatihi Kemal Kılıçdaroğlu'nun arkasındaki kişi Gürsel Tekin getirilecekmiş. Tekin buradan da yüzünün akıyla çıkarsa; kızını, pardon koltuğunu vermek için son şart olarak Kaf Dağı'ndan kar getirmesini isteyecekmiş. Ama Tekin çok heveslenmesin, o koltuğu Kılıçdaroğlu'na rezerve etmeye çalışanlar var. Malum medyada bütün yolların Kılıçdaroğlu'na çıktığını gördükçe 'Pire fıkrası' aklıma geliyor. Öğretmen Ertuğrul'u (siz buna Sedat veya Ahmet de diyebilirsiniz) tahtaya kaldırmış, biyolojiden sözlü yapıyor. Ertuğrul sadece pirenin anatomisini ezberlemiş. Öğretmen köpeği soruyor. Ertuğrul önce yutkunuyor, üç cümle sonra tüyler ve oradan pireye atlıyor, sular seller gibi pireyi anlatıyor. Öğretmen kızgın bir muziplikle "peki balığı anlat" diyor. Ertuğrul daha büyük yutkunuyor, tekrar başlıyor: "balığın pulları var, şayet tüyleri olsaydı" diye giriyor ve sular seller gibi yeniden pire...
Seçimden önce Kılıçdaroğlu'na seçim kaybetme tüyoları yazmış ve şöyle demiştim: "CHP'nin değil, bir medya grubunun adayı intibaı oluşturacak şekilde davranmaya devam etmeli. Kılıçdaroğlu, aday adaylığı sürecinden itibaren Doğan Grubu'nun açık desteği ile yürüyor. Böylece seçimi en kısa ve acısız şekilde kaybedebilir. Girdiği bütün seçimlerde yenilme başarısı(!) göstermiş bir gruptan bahsediyoruz. Örnek isterseniz, 1994 yerel seçimlerini ve en yakın 22 Temmuz genel seçimini inceleyebilirsiniz. Tayyip Erdoğan, kazandığı 94 seçimlerinde üçüncü bile olamaz gösteriliyordu. Bu yolla kaybetmek garanti olduğu gibi, acısız olması da diğer faydası! Sandıklar açılana kadar sizi galip ilan edecekleri için, bir hayal âleminde yaşar ve gerçeği 'fücceten' öğrenirsiniz. Sayın Kılıçdaroğlu, iyi yoldasınız, devam edin." İtiraf etmeliyim; kendileri ve tahminlerimizi aşan bir performans gösteriyorlar. AK Parti adayı Kadir Topbaş'la arasındaki 7 buçuk puanlık farka rağmen Kılıçdaroğlu'nu seçimin galibi ilan ediyorlar. Sonuçlardan bihaber bir uzaylı gelse ve o gazetelerin haber ve makalelerine baksa sonucun bizim bildiğimizin tam tersi olduğuna yemin edebilir. O değil, Kemal Bey'i Baykal'a, olmazsa Tekin'e yedirecekler yazık olacak.