Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

CHP bu tablodan ne umuyor?

CHP bu tablodan ne umuyor?

Adam elindeki kasap bıçağı ile Dursun’u kesmek için kovalarken bir taraftan da tehditler savuruyormuş:
“Ula Dursun, seni bir elime geçirirsem ha bu bıçakla derini yüzüp tulum yapacağum.”
Dursun derisini öyle kolayına tulum yaptırır mı?
Cebinden çıkardığı bıçakla karnını delmeye başlamış:
“Ha bu derimi tellerum telerum da sana tulum yaptırmam!”
Öyle ya, delinmiş deriden tulum olamayacağına göre...
Önce Doğan grubu, arkasından da CHP aynı havalarda AK Parti’yi bölüp parçalayınca tulum çıkaracaklarmış...
O yüzden olmuş olacak ki, daha önce Erbakan Hoca’ya demediğini koymayan Cindoruk ile avanesi, şimdi de SP’ye methiyeler düzmeye başladılar.
SP yerli imiş, milliyetçi imiş...
Öyle ise!..
Bu 28 Şubat melaneti neyin nesidir?
Dün de Erdoğan, Refah Partisi’nde iken yenilikçi ve de oluşumcu idi...
Hepsi ağız birliği...
Ben beni bildim bileli masonik-sol hep aynı hesaplar peşinde koşar da halktan umduğunu bir türlü bulamaz.
12 Ağustos 1930 yılında kurulan “Serbest Cumhuriyet Fırkası” liberal açılımlara gidince baktılar ki halk gözünü açacak, zamanın İsmet Paşa’sı bu teveccühü irticaya tahvil ederek partiyi Mustafa Kemal’e alelacele kapattırdı...
Sonra da malum, CHP sayesinde DP depremi yaşadı bu ülke...
Yine de halk CHP’yi iktidar yapmadı.
Demek oluyor ki halkın istemediği bir zihniyet, ne yaparsa yapsın hayat bulamaz....
İşte burasını anlatmakta güçlük çekiyoruz.
Sağ seçmen derisini deler de sana tulum yaptırmaz.
Şayet AK Parti aşağılara düşecekse yerine yedeği hazır.
28 Şubat oyunları ile iktidardan uzaklaştırdığınız SP, alternatif olarak sırada bekliyor.
Mutlaka, ağa hastalanınca çevresindeki etkinliği de hastalanacağından yerine bir başka ağa namzeti olduğunu anlarız.
Ama bu ağa, kesinlikle CHP ile yandaşları değildir...
CHP mahalli seçimlerde işin bu tarafını kavramış olacak ki, laikçilik adı altında bu ülkeye dayattığı tarihi altı oku bir kenarda unutarak tarikat dergahları ile çarşaf açılımından işe başladı... Yolsuzlukların ve de işsizliğin ipine sarıldı...
Anladı ki, sahipli cumhuriyet ideolojisinin “değiştirilemez”, değiştirilmesi de “asla teklif edilemez” ilkeleri, koruma ve de kollama fanusu içerisine alınsa bile halk tarafından hiçbir zaman benimsenmediği için bu asırda para etmiyor...
Yine anladı ki, ithal malı ve de halkın başına çuval niteliğinde geçirilen laikçilik safsatasından iş çıkmayacak...
Kollanan cumhuriyet anlayışları da çağın çok gerilerinde kalmıştır.
Birtakım kurallara cumhuriyetin temel ilkesi diyorsanız, buna halkı da inandırmanız gerekir, yoksa genellemesi olmayan bir ilke, belli bir ideoloji ile belli bir sınıfa ait olacağından halk ile sürekli kavga halindedir.
İşte yıllardır ülkenin saplandığı çıkmazlar bu anlayışın anatomisinde düğümleniyor.
Devlet partisi...
Devletçilik kafası...
Zorba...
Dayatma...
Anayasasının başına etnik bir kimlik koyduğundan belli...
Diğer kimlikler ise isyanı basıyorlar.
Biz adam değil miyiz?
Ya da, bu ülkeye vergi vermiyor muyuz, şehit olmuyor muyuz?
Şimdi geldik yol ayrımına...
“Efendim Kürt kimliği de haktır!”
Sıra bir asırlık tabuları yıkmaya geldi.
Kürtçe yayınlara başladık, Kürt dili demeye başladık, “Kürdistan” demeye başladık...
E hani tulum çıkarıyordunuz?
Daha anlayamadın mı?
Bu halk deler deler de sana tulum yaptırmaz...
Ergenekon’a avukat olsan da yaptırmaz, parmaklarınla kurt işaretleri yapsan da yaptırmaz, abdestsiz namaza dursan da yaptırmaz, çarşafa değil rozet, madalya taksan da yaptırmaz... Bilesiniz ki maymun gözünü açtı.
Halk Kürdü ile, Türkü ile İlayı Kelimetullah etrafında bütünleşip sizi sandıkta da yıkacak, masa başında da yıkacak haberiniz olsun...
(*)Emekli Hakim

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi