Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, evlilikte tecavüze izin verdiği kaygısı uyandıran yeni yasayla ilgili eleştiriliyormuş ama o da bu eleştirileri "uygunsuz" bulduğunu söylüyormuş. Yasa hakkında Afganistan’daki NATO kuvvetleri başkanı: “Bu yasa Taliban zamanında bile yoktu. Bu yasa çıkacaksa biz buraya niye geldik?” demiş.

Bir dakika. Siz buraya Talibanın uyguladığı şeriatı kaldırmaya mı geldiniz? Demek uyuşturucu ve terörü durdurmak bahane idi öyle mi?

Birisi kalkıp “günaydın hocam” demesin. Biz NATO nun düşman bayrağını bile kızıldan yeşile çevirdiğini biliyorduk. Sadece ilgili ülkelere değil, dünyanın her yerine asker göndererek müdahale yetkisinin altındaki niyeti de biliyorduk.

Şimdi bu soruyla vurgulamak istediğimiz, kendi ağızlarından olayı yakalamaktır.

Bu da bir itiraftır. İlk itiraf “bu bir haçlı savaşıdır” diyerek mel’un Bush’tan gelmişti. Birileri kulağını çekmiş olacaktı ki ikinci gün “pardon” demiş, yalanlarına yeni kılıflar söylemişti.

Bu sözlere şimdi bir de fiiliyat desteği geldi. O da NATO Genel Sekreterliğine Rasmussen'in seçilmesidir. Hani şu çirkin karikatürleri savunan küstah adam.

Mesaj algılandı. NATO aracılığı ile şunu diyor galiba batılılar bizlere: “Eskisi yeteri kadar İslam ile savaşamadı. Biz buraya Hz. Muhammed ile ilgili çirkin karikatürleri savunan tam bir bağnaz adam getirelim de daha iyi savaşsın.”

NATO da bizden başka Müslüman ülke yok. Hepsi Hıristiyan. AB yi “Hıristiyanlara mahsus birlik” gibi görüyorlar ve Türkiye’ye “aramızda işin ne?” diyorlar. Demek NATO da bir “Hıristiyan Kulübü.” Demek düşman bayraklarının renginin kızıldan İslam’ın remzi yeşile çevrilmesi boşuna değil. Demek Afganistan’a da İslam şeriatıyla savaşmaya gitmişler.

Olabilir ama akla şu gelmez mi, “peki bizim işimiz ne orada?”

Eğer AB yi “Hıristiyanlara mahsus birlik” gibi görüyorlar ve Türkiye’ye “aramızda işin ne?” diyorlarsa, NATO ya niye aldılar?

Yeri gelince ölecek asker mi gerekti?

Bir başka durum ise Obama'nın "İslam'la savaşmıyoruz, savaşmayacağız" sözüdür.

Ne kadar doğru bu söz?

Ne yapıyorsun sen Afganistan ve Irak’ta?

Evet, ben ne dış ilişkilerde, ne de savunmada uzman değilim. Bu konularda yazıp çizmem doğru değil. Ama söz konusu İslam ise –övünme değil, şükür ifadesi - hem uzmanım, hem de tarafım. Bu konularda yazıp çizmem ve onu koruyup ve kollamam vazifemdir.

Buna göre bence Türkiye NATO'nun varlık sebebini yeniden tahlil etmelidir. İddialar doğruysa derhal o “Hıristiyan Kulübünden” de ayrılmalıdır. Hatta AB ye giriş dilekçesini geri çekmelidir.

Tam da bu sırada en akıllıları saydığımız Oli Ren de kalkmış, NATO ile AB yi karıştırıp bize santaj yapıyor.

Ağır ol biraz. Haddini bil de konuş. Santaja utan. Karşında Türkiye var.

Biz AB ye girişi başka bir şey için değil, sadece içerdeki çelik korse gibi giydirilmiş çağdışı yasaları değiştirmek, daha özgürlükçü ve insan haklarına uygun yasaları getirebilmek için bir yardımcı dayanak olması için istiyorduk. Yani daha çok demokrasi, daha çok hukuk, daha çok özgürlük, biraz da daha çok zenginlik için. Bütün bunları kendi başımıza yapmaya gücümüz yetmediği için…

Ama bunlar dinimizin bedeli olarak sunulursa, biz de sorarız, “hani laiklik? Hani siz laik idiniz? Hani hukuk? Nerde demokrasi?”

Sizin hak hukuk, laiklik, demokrasi dediğiniz bunlarsa, yere batsın.

Şunu herkes bilsin ve hesabını ona göre yapsın: “Biz müslümanız ve bundan asla vazgeçmeyiz.”

ABD İslam ile savaşmayacaksa, Afganistan ve Irak’tan derhal çekilmelidir.

Hem de kayıtsız şartsız destek verdiği İsrail'in saldırgan karakterini görmeli ve engellemeli. Kendini yeniden gözden geçirmelidir ABD.

Biz de haddimizi bilmeli, kendimize çeki düzen vermeli, Müslüman gibi Müslümanlar olmalıyız.