Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Önce dağa çıkardınız şimdi de indirmeye çalışıyorsunuz

Önce dağa çıkardınız şimdi de indirmeye çalışıyorsunuz

Dağın havası, suyu bir başkadır…
Rüzgarı, fırtınası, yağmuru…
O tepelere çıkanların aldıkları vurucu eğitim, bizimkilerin anladığı gibi basit bir operasyonla düzelecek gibi değil.
Dağın yasaları vardır, onları değiştirmeden oradaki eli silahlı insanların kafa yapıları asla değişmez.
Asıl o insanların dağlara nasıl sığındıklarına bakmamız lazım.
Yıllardır bu ülkede Türkçülük yapanların sonuçta karşılarına bir başka kavmiyetçilik adına Kürtçülüğün çıkacağını hiç mi hesaba katmadılar?
Siz Türkçü dediniz, şimdi onlar Kürtçü diyorlar.
Ya da, efendim “Kürtler de Türktür” martavallarıyla uyuttukları kamuoyu, gözünü açtığında kapısında sıralanan şehit tabutlarla karşılaştı.
Soruyor: Neden birbirimizi öldürüyoruz?
Bu sorunun cevabını, herhalde basit bir sözcüğün anlamında aradığınızda, “işte teröristler de insandır” yakıştırması ile karşılaşırsınız ki bu saatten sonra bu kadarı terörün hızını asla kesmez.
Görmüyor musun?
Adamlar dağdakilere destek olsun diye, milletin meclisinde devlete karşı eylem yapıyorlar…
Dağdaki eylemci de Meclis’teki ne?
Anlaşılıyor ki kin ve intikam tohumları ile bir yere kadar gelindi.
Siz af da çıkarsanız, dağdan ovaya inecekler zannetmeyin ki ertesi gün tövbe edip yaşadıkları hayatı unutuverecekler.
Unutmazlar…
Paslanmış ve de kabuk bağlamış bir kafa yapısını temizlemek için öteden beri halkımıza dayatılan resmi ideolojinin putları kafi gelmez..
Bu meyanda yetkililerin çektikleri nutuklar hava ile civa…
Bataklıklar kurutulmadan terör bitmez…
Bu yapılanmada hiç bitmez…
Dağdakileri destursuz şehre indirirseniz o zaman şehirler patlamalarla, suikastlarla dolar taşar. Parmağı her an tetiğe basmaya alışık olanlara kolayına insana saygıyı öğretemezsiniz. “Affettim oldu” demekle de olmaz.
Terörün o hale nasıl geldiğini sorgulamamız lazım.
Onun arkasında bir devir yaşıyor.
Mazisine baktığımızda karşımıza çıkan olayların, önce siyasi mahfillerde devlet adamlarının birbirlerini kurşunlaması, sonra da sokaklara taşması ile başladı bu hikaye. Önce İttihat ve Terakki, sonra da Ergenekon…
Terörün her anlamda içerisinde mutlaka devlet vardır.
O devlet, halkına inançsızlığı dayattığında, Kuran’ı nasıl anlayacağını tepeden indirdiğinde, yasakladığında, cezalandırdığında bugünleri düşünmeliydi.
Şimdilerde dağlarda terör olmazsa da, şehirlerde Ergenekon vardır.
Olması da normaldir.
Çünkü yetiştirdiğimiz nesillere en başta darbeleri öğrettik.
Bankaların nasıl soyulacağını alıştırdık.
Kısacası inançsız bir nesli yetiştirdik.
Adam öldürmenin insanlık suçu olduğunu öğretemedik bu nesillere.
İşsizliği de alın koyun bunun üzerine…
28 Şubat gibi darbe günlerinde bu ülke her seferinde soyulduğunda sokakların işsiz sayısı bir o kadar daha artış gösterdi…
Birisi soyarken diğeri de hep fakirleşti…
Birileri hep Nemrutlaşırken, diğerleri de hep kinlendi.
Geldik şimdi namlunun ucuna, “aç köpek fırın yıkar” misali.
Onlar da yıkıyorlar, yakıyorlar…
Eseriniz… Şimdi onu dağdan şehre indirmek istiyorsunuz…
Terörist de insan ya, bekleyin iner!
(*) Emekli Hakim

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi