Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Akşemseddin Hazretleri’nin türbesi önünde ötmeyen kurbağalar

Akşemseddin Hazretleri’nin türbesi önünde ötmeyen kurbağalar

İnanan inansın, inanmayan inanmasın. Her şeyin Allah’tan olduğuna iman eden biri olarak, bana anlatılanlara inandım. İnanmak isteyenlerle de paylaşmak isterim.
Akşemseddin Hazretleri, ömrünün son günlerine doğru hastalanır. Öyle acılar çeker ki, bu sancıların üzerine bir de kurbağaların gece ötüşleri, ciddi şekilde rahatsızlık verir. Artık bu seslere dayanamaz ve rivayetlere göre şöyle dua ettiği anlatılır:
“Ey Allah’ım; bilirim ki, senden habersiz hiç bir şey olmaz. Her şey senin emrinde ve gücündedir. Fakat bu kurbağaların ötüşleri, hasta halime büyük ıstırap vermektedir. Biraz sakinleşmelerini dilerim.”
Yine ifadelere göre, kurbağalar bir daha Akşemseddin Hazretleri’nin bulunduğu alanda o günden beri, yani yüzyıllardır ötmez. Kurbağaların ötmediği bölgeyi bana da gösterdiler. Akşemseddin Hazretleri’nin türbesinin önünden bir dere geçiyor ve çok güzel su akıyor. Türbenin önündeki yaklaşık 150 metrelik alanda kurbağalar ötmüyor. Halen türbenin biraz yukarısında ve biraz aşağısında ötmeye devam ediyorlarmış. Canlı şahitler böyle anlattılar.
Yeri gelmişken Akşemseddin Hazretleri’nin türbesinden de söz edeyim. Fatih Sultan Mehmet’in hocası Akşemseddin Hazretleri’nin Göynük’deki türbesi, 1464 yılında Fatih tarafından yaptırılmış. Kefeki taşından yapılmış kasnaksız bir kubbe ile örtülü altıgen planlı bir yapı. Kapının üzerinde sivri kemerli bir alınlık yer alıyor.
Türbenin içi çok sade. Kubbenin oturduğu pandantifler oldukça ilgi çekici. Her kenarda, altta ve üstte ikişer sıra halinde yer alan pencerelerden üst sıradakiler geç devre ait renkli camlı alçı şebekelerle süslenmiş. Akşemseddin Hazretleri’nin sandukası 2.50x0.50 metre boyunda. Ceviz üzerine kabartma yazı ile süslü sanduka, bir Osmanlı ağaç işçiliği harikası.
Kapaklar narçiçeği kabartması ile süslenmiş. Türbede ayrıca Akşemseddin Hazretleri’nin oğulları Sadullah ile Emrullah çelebilerin sandukaları da var. Yine ziyaretçilerin dikkatine sunmak istediğim bir başka güzellik var ki, o da şu; Akşemseddin Hazretleri’nin kullandığı asa da orijinal haliyle türbede duruyor.
Gelelim Gazi Süleyman Paşa’ya. Dün de söz ettiğim gibi, Osmanlı’ya Avrupa’nın kapılarını açan Gazi Süleyman Paşa, Göynük’te kendi adına hem cami hem de hamam yaptırmış. Cami yangınlardan sonra tamirat geçirmiş ve orijinalliği korunmaya özen gösterilmiş. Hamam ise halen hizmet vermekte.
Gazi Süleyman Paşa’nın kabri ise Tekirdağ Bolayır’dadır. Bolayır, Tekirdağ üzerinden Gelibolu’ya giderken yol üzerinde küçük bir beldedir. Namık Kemal ile birlikte aynı bahçede kabri bulunan Gazi Süleyman Paşa, ayrıca atıyla aynı yere defnedilen tek Osmanlı paşasıdır. Atıyla gömülmesi, atını çok sevmesinin yanı sıra, atının da Gazi Süleyman Paşa’dan ayrılmaması sebebiyledir.
Gazi Süleyman Paşa, Orhan Gazi’nin oğludur ve döneminde hiçbir otorite boşluğuna müsaade etmemiştir. O dönemde nerede otorite boşluğu varsa, Gazi Süleyman Paşa doldurmuş ve sıkça söylediğimiz gibi Avrupa kapılarını Osmanlı’ya açmıştır. Aşıkpaşazade tarihinde Gazi Süleyman Paşa’nın Göynük ve civarındaki hâkimiyeti şöyle anlatılır.
1330’lu yıllarda Orhan Gazi’nin oğlu Gazi Süleyman Paşa; Taraklı, Göynük, Mudurnu civarına gelmiş ve hâkimiyeti yeniden tesis etmiştir. “Süleyman Paşa dahi o kadar adalet gösterdi ki, bütün o memleketlerin halkı derler ki, ‘Ne olur, eski zamanlardan beri bunlar bize beğ olaydılar!’ Çok köyler bu Türk kavmini gördüler. Müslüman oldular. O memlekette ne kadar mülkler vardır ki, hepsi Süleyman Paşa’nın verdiği karar üzredir”
Evet, Göynük’te olup da henüz maddi ve manevi olarak bu topraklara hizmet eden manevi büyüklerimiz bitmiş değil. Ömer Sekkîn Hazretleri ile Debbağ Dede’yi daha sonra anlatmak niyetiyle şu daveti de yapmak isterim.
Göynük’te her yıl 29 Mayıs’tan bir önceki Pazar günü, Akşemseddin Hazretleri’ni anma programı icra edilmekte. Belediye Başkanı Kemal Kazan da yine dolu bir programla Göynüklülere ve misafirlere Akşemseddin Hazretleri’ni anma günü yapacak. İlgilenenler davetlidir.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi