Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Yarın mini yerlerde seçimler var

Yarın mini yerlerde seçimler var

29 Mart seçimlerinden sonra itirazlar üzerine bazı yerlerde seçimler iptal edilmiş, yeniden yapılmasına karar verilmişti. Yarın bu yerlerde seçim var.
2 bin 931 belediyede gerçekleştirilen belediye başkanlığı seçimlerinden 30’unda vatandaşlarımız sandık başına bir daha gidecek. 29 Mart’taki seçime katılmış siyasi partiler ve bağımsız adaylar, yarınki seçime aynen katılabilecek.
Böyle küçük yerlerde seçmek ve seçilmek zordur. Çünkü adayların çoğunun gücü, siyasi partilerine değil, şahısların kendilerine aittir. Akrabalık bağları ön plana çıkar, hatır gönül devreye girer ve “Nasıl olsa genel seçim değil ya” diye kimse küstürülmek istenmez, dolayısıyla oylar partilere değil, şahıslara verilir.
Şurası bilinmelidir ki; seçim yorumcuları bu gerçeği, bile bile, sırf kargaşa çıksın diye iktidar partisini zora sokmak adına en küçük beldedeki seçimi abartıp, genel seçim havasına sokacaklardır. AK Parti’nin oy kaybına uğraması, sadece muhalefetin işine gelmeyecek, esas olarak zinde güçlerin işine yarayacak ve onlara güç katacaktır.
Bir kere zinde güçlere meydan vermemek ve heveslerini kursaklarında koymak için, öncelikle sağ partiler birleşerek en güçlü adayı desteklemelidirler. Sağ cenahtaki partilerden hangisi olursa olsun, açık ve net bir şekilde ittifak ederek birleşip, belli odaklara mesajlarını vermeliler. Yoksa ne kartel medyasına ne de malum çevrelere güç yetmez.
Siyasette bencilliğin açtığı yaralar kolay kolay tedavi edilemez. Genel seçimlerde ittifak edebilecek partiler veya seçmenlerin ayrılık ve gayrılık sergilemesi sonucu, kaybedilen belediyelerde yüzlerce insan ve aileleri ne azap çekiyorlar bir bilseniz.
Mesela AK Parti’den CHP’ye geçmiş belediyelerde; alnı secdeli, başı örtülü yüzlerce memur ve işçi, şimdi evlerinde oturuyor ve iş arıyorlar. Kimse bu insanların dürüstlüğünden, namusluluğundan ve çalışmasından şikâyetçi değildi oysa. Lakin işbaşına gelen CHP’li belediye başkanları daha makam koltuklarına oturmadan bu insanların işine son verdiler.
Çok uzaklara gitmeye gerek yok. İstanbul merkez ilçelerinde AK Parti’nin kaybettiği ilçe belediyelerinde her şey apaçık ortadadır. Mescitler kapatılmış, işçi ve memurların iş akitleri feshedilmiştir. Hizmete gelince, hizmet de bitmiştir. Buna sebep kim oldu diye sormaya gerek var mı? Pekala aklıselim herkes cevabını verecektir.
Önceki akşam Çamlıca tepesine bir misafirimi çıkarmıştım. Bahçede İstanbul’u seyrederken, sosyal tesiste çalışan ve bizi tanıyan bir garson arkadaşımız yanımıza gelerek şunları söyledi: “Hocam eğer belediyeyi CHP alsaydı, şimdi siz rakı masalarının arasından İstanbul’u seyredecektiniz, o da müsaade ederlerse tabii. Belki bizler de çaresizlikten masalara rakı ve meze taşıyacaktık.”
Olmaz mıydı? Hem de bal gibi olurdu. 12 yaşındaki kızları dansöz olarak oynatan ve bundan gurur duyan, 10 aylık torununun SSK’lı yapılmasına pişkinlik gösteren zihniyet sahipleri, İstanbul halkının nefes aldığı mekânlarda âlem yaptırmaz mıydı? Şükürler olsun ki, korkulan olmadı.
En küçük köyümüzdeki muhtarlık seçiminden beldelerimize, kasabalarımıza ve ilçelerimize kadar hiçbir noktada CHP zihniyeti kazanmamalı. Ülkemizin birliğine ve bütünlüğüne inanan; huzur, güven ve istikrar isteyen sağ partili seçmenler, siyasi bağlılıklarını geçici olarak bir tarafa bırakıp, en azından malum zihniyete ve o zihniyetin temsilcilerine karşı birleşerek “hayır” diyebilmeliler.
Bunun için herkes elini vicdanına götürmeli ve “ihtilaf” ettikleri konulara sünger çekip, “ittifak” edebilmeliler. Ayrılığa, gayrılığa düşerek, iktidar partisine mesaj vermek isteyen seçmenlerimiz, oylarını heba etmeden başka yollarla isteklerini ve şikâyetlerini iletme yoluna gitmeliler. Oy kaybının ülkenin kaybı anlamına geldiğini bilmeliyiz.
Şimdiye kadar bu kaybı tam olarak algılayamadığımız veya algılamak istemediğimiz için, ensemizde boza pişirildiğini hepimiz bilmekteyiz. Bölünmeyelim, parçalanmayalım ve sağduyu sahibi adayları destekleyelim. Oy kullanmak vatandaşlık görevimizdir ama doğrudan ve çoğunluktan yana olmak, bu görevin tacıdır. Seçimler hayırlı olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi