Serdar Arseven

Serdar Arseven

Geliyorlar!..

Geliyorlar!..

VAKİT gazetesini hangi kesimler okur?..
Yani... Daha ziyade hangi kesimler okur?..
Bunca yıldır camianın içindeyim; inanın “daha çok şu kesimler okur” gibi bir yargıya ulaşamadım.
VAKİT’i her yaştan, her gelir ve eğitim düzeyinden vatandaşımız takip ediyor...
İlginç bir gazete, her kesimden okuyucusu da değil, “fanatiği” var.
Öyle ki; ateist olduğunu ilan etmekten çekinmeyen bir “profesör”, “Vakit’i okumadığında büyük bir boşluk hissettiğini” söyledi bana...
Onun söyleyemediklerini VAKİT söylüyormuş!..
İnancı olsa, “Allah razı olsun” diyecekmiş!..
¥
VAKİT, doğruları en yalın haliyle dile getiren gazete.
Merhum Ahmet amcamız, “alnı secdeye değen herkese eşit mesafede, cesur, pazarlıksız, güçlü ve kaliteli bir medya grubu”nu oluşturmak istiyordu. O ve O’nu takip edenler; bu amaca büyük ölçüde ulaştılar.
Gerek bu gazeteyi doğuran Cuma dergisi gerekse Beklenen Vakit, Akit, Anadolu’da Vakit gazeteleri çizgisi, “Bütün Müslümanlara” eşit mesafede olmaya gayret etti...
Ve sıkıntıya düştüklerinde destek vermeye...
Geçenlerde bir araya geldiğimiz Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu’nun da ifade ettiği gibi, “Kimin başı sıkışsa, kim mağduriyete uğradığını hissetse ilk aklına gelen Vakit oluyor!...” Evet... Bu, “kötü gün dostu” bir gazete.
İktidarda bulundukları, kendilerini güçlü, kudretli hissettikleri dönemlerde VAKİT’i “görmezden gelme” havalarına girenler, sıkıntıya düştüklerinde bu gazeteden “imdat” isterler!..
Bu gazete de, “Başınız sıkışınca mı geldiniz!” duygusuna kapılmaksızın yerine getirir görevini!..
Meseleye “dünyevi ikbal” penceresinden baktığınızda, VAKİT’i çıkartmanın da VAKİT’te çalışmanın da izahını yapamazsınız.
Mekânı cennet olsun; Merhum Ahmet amca, küçük imkânlarla oluşturduğu “Kardeşler” adlı ticarethanesine kısa süre içinde büyük mesafe aldırmıştı...
Meseleye “sadece dünyevi zaviyeden” bakacak olsaydı, gazete dergi işlerine bulaşmaksızın, çok büyük servetlere ulaşması işten bile değildi...
Lâkin; uzun yıllar boyunca “seslerini duyurma imkanını” bulamayan; “bir kısım medya”nın dehşetengiz saldırıları karşısında savunmasız kalan “bu insanların” alanın boş olmadığını gösterecek cesur, bağımsız gazetelere ihtiyacı vardı.
Ve bu işi becerebilecek vizyona, bilgi birikimine sahip olanlarımızın sayısı da çok azdı.
Bu ekip, böyle bir işe girişmeyi “vazife” olarak gördü...
O “Vazife” de bugüne kadar mümkün mertebe yerine getirilmeye çalışıldı.
Tabii... Bu çok zor bir iş; bisiklet sırtındaysanız, düşmemek için sürekli olarak pedal çevirmek mecburiyetindesiniz...
Rekabet koşullarının her geçen gün zorlaştığı günümüzde, “medya alanında” faaliyet gösteriyorsanız, manen, maddeten güçlü olmak durumundasınız...
Sürekli olarak yeni adımlar atmak, üzerine koya koya devam etmek...
Vakit, evet, cesur gazete, dürüst gazete, pazarlıksız, kompleksi de yok...Bu yönleriyle, “çoğu” çağdaşından ayrılmakta...
Ne yazık ki, büyük özverilerle gerçekleştirilen başarılar günün birinde kanıksanıyor...
“Tamam onu biliyoruz da...” deniyor...
“Daha daha!..”
¥
Hamama giren terler!.. Bir gazete kendini sürekli olarak geliştirmek durumunda, bir gazeteci de öyle...
VAKİT, kalitesini daha da arttıracak...
Sayfalarını, yazılarını daha doyurucu hale getirecek...
Müdavimlerinin son satırına kadar dikkatle inceledikleri (“okudukları” demiyorum, “inceledikleri” diyorum) ve kendilerini sadece okuyucusu olarak değil bir “mensubu” olarak gördükleri bu gazetenin daha da iyi olması yönünde yoğun talepler var.
Daha doyurucu dosyalar, daha çok “uzman” yazısı, daha kaliteli ve konuya uygun fotoğraflar, sayfalarda daha rahat bir kullanım, daha kısa ve net köşe yazıları, altı iyice beslenmiş, karşı tarafa zerre hareket imkânı bırakmayan haberler...
İstekler sonsuz, imkânlar sınırlı.
VAKİT’ten istenen; imkânların el verdiği son sınıra dayanmak... Ve daha fazlası için duacı olmak.
¥
VAKİT bunun gayreti içinde...
Biliyorsunuz, geçtiğimiz günlerde yazar ailemize, üç önemli isim katılmıştı.
Vizyon ve bilgi birikimi açısından hiçbir aydınımızla kıyaslayamayacak kadar büyük saygı duyduğum Mehmet Doğan, alanlarındaki yetkinliklerini daha ilk yazılarında gözler önüne seren Mustafa Özcan ve Cüneyt Arvasi beyefendiler...
Bu katılımlar beni ziyadesiyle sevindirmişti.
Bu önemli isimlere 15 profesörümüzün dahil olması sevincimi büsbütün arttırdı...
Her biri alanlarının “sembol” ismi olan bu ilim-bilim adamlarımızın katılımıyla VAKİT’in, özellikle “çok çabuk tavır konulması gereken çetrefilli gelişmeleri yorumlamak konusunda” çok daha etkili olacağını düşünüyorum.
Bu dostlarımız, VAKİT’e sadece makaleleriyle değil, istişarelerimize katılımlarıyla da güç vereceklerdir.
VAKİT’in gayretini görüyorsunuz...
Medya ilan pastasının en az yüzde 80’ini temsil eden “Siyonist” şirketlerin yetkilileri, defalarca ve çok değişik kanalları kullanarak “Birlikte çalışalım, size de reklam verelim” tekliflerinde bulundular...
Bu gazete, “ilkelerinden” dolayı bunların tamamını reddetti.
Merkezi ve yerel idarelerle VAKİT arasında “menfaat” ilişkisi yok!..
Türkiye’de gazeteciliğin nasıl yapıldığını sizler de bizler de çok iyi bilmekteyiz. VAKİT’inki gibi “güdümsüz” gazeteciliğin “pek de” sözkonusu olmadığı malûmlarımız.
Böylesine “sıkıntılı” bir ortamda yoluna kalitesini arttırarak devam etmek zorunda olan “bağımsız, bağlantısız” bir gazete...
Hep beraber yürümek durumundayız, değil mi?..
ALLAH RAHMET EYLESİN
Av. Mehmet Ali Bulut ağabeyimizin 26 yaşındaki kız evlâdını henüz toprağa vermiştik ki, bu kez mesai arkadaşımız Murat Demirci’nin 25 yaşındaki kız kardeşinin vefat haberi geldi.
Geçen hafta, Ulaştırma Bakanlığı Basın Müşaviri Mehmet Aycı’nın muhtereme validesi ile Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız’ın muhterem babalarının vefatlarından dolayı sarsılmıştık.
Bu hafta da gencecik fidanlarımızı kaybetmenin üzüntüsü içindeyiz.
Hastalıklar, kazalar, ölümler bizim için...
Sıkıntılar “ara sıra” da gelebilir, “sıra sıra” da...
Bugünlerde üst üste gelen acılara karşı sabrımızın artması için sizlerden “dua” bekliyoruz...
Bizler de, merhume ve merhumlara Cenab-ı Allah’tan rahmet, kederli yakınlarına “Sabır” diliyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Serdar Arseven Arşivi