Kalecilere sorun!
Türkiye'deki kalecilerin çoğu bu oyun anlayışları ile Galatasaray ve Vestel'de görev almak istemez
Türkiye'nin en ofansif takımı Galatasaray. Aklı hep hücumda. İçeride, dışarıda aynı oynuyor. İki forvet, arkalarında hücumcu Arda. Sağda da hücumcu Serkan. Savunmasını her hücumda orta sahaya çıkarıyor. Ve sonuçta her maç bol bol pozisyon buluyor. Son üç lig maçında da on gol atmışlardı zaten.
Dünkü rakipleri Vestel Manisa da kontrollü oynatan savunmacı bir antrenörden hep hücumu düşünen bir antrenöre geçti. Yılmaz Vural oyun düzenini takıma çok çabuk adapte etmiş. Yani sahada iki tane ailece hücum yapmayı düşünen antrenörün takımları vardı. Dokuz gol. Bol pozisyon.
Yılmaz Vural'ın çalıştırdığı her takımın maçına giderim. Peki, sistemi doğru mu futbol adına. Bence değil. Hücum yapılır da, savunmanın da olduğunu bilmek lazım. Ali Sami Yen'deki seyircilere, televizyonları başındaki izleyicilere zevk veren bir oyun vardı. Günümüz futbolu için oyun anlayışı doğru olmasa da.
Akraba gibi!
Vestel maçı 5-1'den 5-3'e getirdi. Bunda birinci neden Feldkamp'tı. Lincoln değişikliğinde Serkan'ı çıkararak yanlış yaptı. Oyunda kalan oyunculara bakın; Hakan Şükür yorgun, ümit Karan yorgun, Arda yorgun. Bir de uzun zamandır oynamayan, fizik olarak iyi olmayan Lincoln sahaya girince Manisa'nın golleri ve pozisyonları geldi. Gidin ülkedeki bütün kalecilere "Hangi takımın kalesine geçmek istemezsiniz?" diye sorun... Galatasaray ve Vestel'in kalesine geçmek istemezler. Bu anlayıştaki antrenörler varken... çünkü rakip forvetlerle sürekli akraba oluyorsunuz.
Bünyamin Gezer gördüğünü çalan düzgün bir hakem. Küçük hataları olsa da iyi yönetti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.