Digitalasparagas
Geçen hafta bazı gazetelerde, çok ilginç bir haber yayınlandı. Akşam Gazetesi’nden Engin Ardıç’ın, “Aptallar olmasa ekmek bulamayız” başlığıyla inceden inceye dalgasını geçtiği bu haber kısaca, “Tanrı’nın dünyaya kimi yeniden göndermesini isterdiniz?” sorusu etrafında tertiplenen bir anketin sonuçlarıdır; buna göre Atatürk % 90, Einstein ise % 4 civarında oy almış bulunuyor.
Anket, yabancılara ait olduğu belirtilen bir internet sitesi aracılığı ile yapılmış; hâliyle işin içine yabancılar girdiği için, gazetelerimizden biri, meseleye ciddiyet atfederek bir güzel haber yapmış.
Haberi aynen veriyorum; dileyenler, haberin altındaki URL adresine girip aslını okuyabilirler:
*
“ABD merkezli bir internet sitesinde başlatılan “Tanrı Tekrar Kimi Göndersin?” başlıklı ankette Mustafa Kemal Atatürk ‘açık ara’ farkla birinci sırada yer alıyor.
Ankette Albert Einstein, Lenin, Bruce Lee, Mahatma Gandhi, William Shakespeare, Elvis Presley, Marilyn Monroe, Beethoven, Mao, Newton, James Dean ve Luciano Pavarotti gibi pek çok unutulmaz isim yarışıyor.
İnternet üzerinden yapılan ve yaklaşık 200 bin kişinin oy kullandığı ankette, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, oyların yüzde 90’ına yakın bölümünü almış durumda.
Giriş sayfasında, ‘Dünyadaki bütün insanlar kendi favorilerini/desteklediklerini yeniden yaşatmak/hayata geçirmek için oy verirler. Oylama bittiğinde sadece ilk üç aday muhafaza edilecek. Bunları saklamanın tek yolu diğerlerinin oyunu kendi adayın için almaktır’ denilen İngilizce sitede, en az oyu Sezar ve Pavarotti aldı.
Hâlâ “www.whoshouldliveagain.com adresinde süren oylamada Atatürk, oyların yaklaşık yüzde 90’ını aldı. Oylamada Atatürk’ün ardından gelen Albert Einstein yaklaşık yüzde 4 oy alabildi.”
Anka Ajansı imzasını taşıyan bu haberin yayın adresi şöyle: http://www.milliyet.com.tr/2008/02/02/yasam/ayas.html
...
Buraya kadar pek bir fevkaladelik yok gibi görünüyor; çok çok içinizden şöyle düşünmüş olabilirsiniz: “Böyle bir anketin açıldığını işiten yurtdışında yaşayan Türkler, birbirini haberdar ederek “sinerji” yapmışlar ve ankete yüklenmiş olsalar gerektir; çünkü bu sonuçlar Türkiye için normal sayılabilir ama, batı kamuoyunda?..”
*
Ben internet işlerinden anlamam, fakat okuyucularımdan biri vaziyetten şüphelenip, bilgisayarı olan herkesin yapabileceği bir araştırmaya girişmiş (bkz. Araştırmacı okuyucu). Diyor ki:
“Bu haberde ‘Amerika’da yapılan bir araştırma’ denilmiş. çok ciddi şüphelendim, çünkü bu araştırma Amerika’da yapılmış olsaydı Atatürk çıkması pek yüksek ihtimâl değildi. Hele Albert Einstein ordayken ve Amerikan kamuoyunun çok iyi tanıdığı bir isimken!
Ben bilgisayar mühendisiyim, haliyle interneti de iyi bilirim. http://www.who.is/ adresinden bu http://www.whoshouldliveagain.com/ adresinin kime ait olduğunu araştırırsanız bir Türk firmaya ait olduğunu bulacaksınız. Haliyle araştırma da kesinlikle Amerika’da yapılmadı. Sahip olan Türk firmanın internet adresi ise şöyle: http://www.ihs.com.tr/ihs/mainMenu.html. Tabii bunun bir ‘cover’ı da var. Bu bir hosting firması. Yani başkalarına web sitesi hizmeti sunuyor.
Amerikalı bir araştırmacı, işi gücü bitti bir Türk hosting firmasından Amerika’daki bir araştırma için hosting hizmeti alacak ve bu siteyi açacak. Olasılığı söylim: %0. Bu bir düzmece!”
*
Az önce ifade ettim; ben internetten anlamam; fakat verilen adreslere gittim ve sonu “com.tr” uzantısı ile biten bir site ile karşılaştım. İnternette sınır, pasaport, vize yok ve işten anlayan arkadaşlar, bu gibi şeylerin istenirse rahatlıkla yapılabileceğini söylüyorlar.
İhtiyatlı konuşuyorum, çünkü böyle bir anketten kimin nasıl bir mânâ çıkarabileceğini tahayyülde zorlanıyorum. çocuklar birbirleriyle boy ölçüşürken, “benim dedem senin dedeni döver” diye horozlanınca kenardan bakıp güleriz, fakat doğruysa bu habere gülmek kâfi gelmez; ağlamayı kesip tez zamanda cumhur-cemaat bir doktora görünsek yeridir.
*
İşte Türkiye böyle bir ülke; bu memlekette bazı gazetelerin haber ve yorumlarını (daha doğrusu haberyorumlarını) kesip kopyalayarak alt alta yapıştırsanız mizah kitabı olur.
Netekim oldu bile.
Rıfat Yörük daha da fazlasını yapmış. çok değil, yaşadığımız son bir senenin haberlerinin -hem de manşetlik haber bunlar- izini sürerek çok güzel bir belgeli mizah romanı kaleme almış, ki siz buna bir nevi belgesel de diyebilirsiniz.
Romanın adını söyleyince, “haa, ben bu ismi duymuştum” diyeceksiniz: “General Motor-çankaya Savaşları’nı durduracak kitap”*. Hatırladınız elbette, hani bir erke dönergeci vardı; hani bazı emekli generaller bir özel şirketin tanıtım toplantısına katılarak kemâl-i ciddiyetle enerji sarfetmeyen bir motor icad ettiklerini, ama “toplumun henüz hazır olmadığı” gerekçesiyle henüz sırlarını kamuoyuna duyurmayacaklarını söylemişlerdi de ardı arkası çıkmamıştı! Yazar Rıfat Yörük bazı hayalî (ama aslında taş gibi Türkiye gerçeği) kahramanlar icad ederek son bir yılın hadiselerini mizah edebiyatımıza armağan etti ki okunmalara sezâdır.
Saçmalıkları ve aykırılıkları ancak mizahla etkisiz hale getirebileceğimizi farkeden Yörük’ün aynı minval üzre kaleme aldığı mizahi yorumlarını habervaktim.com’dan takib edebilirsiniz.
Eline sağlık Rıfat Yörük.