MGK'dan darbe ummak

MGK'dan darbe ummak

Bazı çevrelerin ısrarla krize çevirmeye çalıştığı MGK toplantısında yeni bir 28 Şubat çıkmadı. Bundan sonra asker kuşatması altında bir MGK toplantısı da zor görünüyor. Gerek iç dinamikler, gerekse dış dinamikler bir cunta yönetimine cevaz verecek noktada değil. Dünya daha özgür, daha demokrat, daha sivil, daha insan haklarına yönelik bir çizgiye doğru gidiyor. Bugünün dünyasında askerlerin yönettiği bir ülkeye yer yok.

Geçmişte yaşanan darbeler, muhtıralar askeri yönetimlerin ülke meselelerini daha içinden çıkılmaz hale getirdiğini gösterdi.

İstikrarı bozulan her ülke artık başka ülkelere de bir fatura ödetiyor.

Türkiye’de darbe yapılmasının etkisi sadece Türkiye ile sınırlı kalmıyor. sizinle ilişkisi olan, her ülkeyi şu veya bu şekilde etkiliyor. Tıpkı son ekonomik kriz gibi. Kriz ABD’nin krizi olmasına rağmen bütün ülkeleri ekonomisinin ABD’ye bağımlılığına bağlı olarak etkiledi.

Türkiye bugün dünyanın 16. büyük ekonomisine sahip.

Dünyanın bir çok ülkesi ile Ticareti var.

Muhtemel bir darbe Türkiye ile irtibatı olan her ülkeyi etkiler. Ayrıca Nebuco projesi ile Türkiye’nin bir enerji koridoru olması ön görülüyor. Böyle bir ülkede her şeyden önce istikrarın, huzurun sağlanması gerek. Onun için yakın vadede konjüktör yeni bir darbe vaat etmiyor.

Ama Türkiye’de mebzul miktarda dünyayı okuyamayan darbe heveslisi var. Türkiye’yi dünyadan soyutlayarak yola devam edebileceklerini, dünyanın bu en merkezi yerinde ikinci bir Kuzey Kore olarak varlığını sürdürebileceklerini düşünenler var. Bunlar durup dinlenmeden askeri tahrik ediyorlar. Asker demokrasiye bağlıyız dedikçe daha çok kışkırtıcı yayın yapıyorlar. Üretilmiş, gerçek dışı haberlerle hükümetin şahsında demokratik düzene son vermeye çalışıyorlar. Bugüne kadar muvaffak olamadılar. Bunun bir sebebi dış dinamiklerin müsait olmamasıydı. Diğer sebebi ise içeride dengelerin darbecilerin aleyhine olarak değişmiş olmasıdır.

Artık medya tek sesli değil.

Askerin yanlışlarını kırıp dökmeden eleştiren, daha fazla refah,daha fazla saygı isteyen bir çoğunluk var.

Siyasetçiler eskisi kadar pısırık değil. Tarihinde ilk defa bir hükümet bir bildiriyi (27 Nisan) buruşturup yazanların yüzüne çarptı. Siyasetçi güven kazandıkça demokrasi daha da güç kazanıyor.

MGK’da he şey konuşulabilir. Muhtevası için yapılan yorumlardan kriz devşirmeye çalışanların gayretleri beyhudedir. Köprülerin altında çok sular geçti. Türkiye askeri bir vesayet rejimine asla rıza göstermeyecek, cuntalara asla teslim olmayacaktır. Demokrasinin geleceği, hükümetin çizgisini sürdürmesine, sivil toplum örgütlerinin desteklerini devam ettirmelerine bağlıdır. Laiklik adı altında mezhep, sınıf darbelerinin zamanı geçmiştir. Türk halkı adam gibi bir demokrasiye herkesten çok layıktır. Darbe heveslileri de artık bu gerçeği anlamalıdırlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi