Sol Ne İşe Yarar?
Hakkını yemeyelim, bu soruyu dünyaya sorarsanız bazı şeyleri saymaya başlarlar:
“Tam demokrasi için çabalar, statüko ile kavgalıdır. Diktatörlük ve militarizme, darbelere karşıdır. İnsan haklarını savunur. Barışı, özgürlüğü, adaleti, eşitliği, hukukun üstünlüğünü, çevrenin korunmasını, sosyal adaleti, eğitim ve sağlığın sosyalleşmesini, sosyal piyasayı dengeleme ve gelir dağılımında eşitliği sağlamaya çalışır.”
Kim bunları istiyorsa onlar batıda solcu sayılır ve bunlar aralarındaki görüş ayrılığına rağmen birbirlerine destek vererek işbirliği yaparlar.
Dünyada böyle olduğu için bugün Ak Parti batıda solcu partilerle rahat işbirliği yapabiliyor. Çünkü bu sayılan değerlere Ak Parti sahip çıkmaktadır.
Fakat Türkiye’de Ak Parti hiç de solcu olarak algılanmamaktadır.
Türkiye’de sol parti deyince CHP akla gelir.
Peki CHP deyince ülkede ne akla gelir?
Devlet ve düzenden yana, asker ve statükodan yana, zengin, sosyete ve sermayeden yana, ama halka ve halkın değerlerine taban tabana zıtlık…
Ne barış derdi vardır, ne eşitlik, ne hukukun üstünlüğü ilkesi…
Peki bunun batıdaki solculukla ne alakası vardır? Hiç. Koca bir hiç!..
Nitekim batı da bunu biliyor ve tutucu, statükocu, devletçi, faşist ve militarist uygulamalarına bakarak, “böyle solculuk olmaz” diye sosyalist enternasyonalden çıkarma teşebbüslerine girişiyor. Bu tür lafları ortalıkta kol geziyor.
Bu da bu ülkenin kaderi demek ki...
Ama olsun, bu sokak çıkmaz sokak olduğu için CHP bitiyor. Tarihsel olarak bir yer işgal ediyordu, kredisini bitirdi. Bittikçe de daha büyük hatalar yapıyor. Belki de kimi çok derin ilişkiler ona son darbeyi vuracak. Ergenekonvari yapılanmaları savunması bundan kaynaklanabilir.
Ulus devletle beraber ulusçuluk – milliyetçilik de bitiyor. Böyle giderse dünyada iki büyük görüş kalacak: liberal sosyalizm ve İslam.
Dünyayı bir kenara bırakırsak, Allah bilir ya artık bizim ülkemizde bu iki görüş var olacaktır. Öyleyse her iki görüş de kendini yeniden çek etmelidir. Solcular, CHP den örnek almalı ve gerçek manada bir solculuğu teori ve pratikte iyi öğrenmeli ve uygulamalıdırlar. Biz kaliteyi severiz. Solcular da olacaksa bu ülkede, böyle CHP gibi olmamalı, bilgili, ilkeli ve tutarlı olmalıdırlar.
Aynı şekilde bilgili, ilkeli ve tutarlı olma sorunu İslamcıların da sorunudur. Onlar da CHP den örnek almalıdırlar. Bugün solculuğun ne olduğunu bilmeden, bilse bile aldırmadan politika yapan CHP gibi, İslamcı partiler de İslam’ı bilmeden, bilseler bile ilkelerine aldırmadan politika yaparlarsa, hamuru Müslümanlıkla yoğrulmuş bu halkın taleplerine ters düşeceklerdir. Bu ise aynen CHP gibi her hayırlı işin karşısında olmak ve ihtilaf üretmektir. Ve de bitip tükenmek…
Belki bu zamana kadar ülkede demokrasi yoktu ve dinini doğru dürüst bilmeyen, tarihini ve kültürünü tanımayan politikacılar, sıradan işlerle oyalanarak ve slogan atarak işi götürüyorlardı. Ama artık o devirler de geride kalıyor.
Bu alanda politika yapanlar, davet ettikleri değerleri bilmez, yada aksine tutum içine girerlerse, bugünkü sol gibi parçalanacaklar ve birbirleriyle kavgalı bir sürü parti erozyonu yaşayacaklardır. Bu bölünme ve parçalanma onlara da güçlerini kaybettirecek, etkilerini giderecek ve havalarını bitirecektir. Çünkü bölünme ve parçalanmanın tabii neticesi budur.
Evet, herkes kendi konumunda daha kaliteli olmaya bakmalıdır. Özellikle de İslamcılar. Ama demokrasi muhalefetsiz olmayacağına göre, solcular da CHP nin düştüğü bu açmazdan ders ve ibret almalı ve hem teoride, hem de pratikte kendilerini yenilemeli ve kalite kazanmalıdırlar.
Ama bizim gönlümüze kalırsa İslam’ı yeniden incelemelidirler. “Ha, şu İslam mı?” önyargısından kurtularak ama. Yoksa bakar kör olmaya devam edeceklerdir.
Biz her zaman davet edeceğiz. Cebir, şiddet ve zorlama olmayan bir davettir bu. İkna amaçlı bir davettir yani. Gerisi kendilere kalmış.
Bizim arzumuz, “İslam yada başka bir şey, insanlar neyi seçiyorlarsa, bilerek seçsinler”den başkası değildir. Sonuçta herkes kendi seçtiğinden sorgulanacaktır.