'Kürt sorunu'nu HSYK çözer
"Çözüm"ü meşakkatli bir yolculuk olarak tasavvur edelim. Türk, Kürt, aydın, politikacı, devlet görevlisi birlikte omuz vereceğiz ve Prometheus gibi koca yükü zirveye taşımak için ter dökeceğiz.
Yokuş dik, birileri yukarıda, yani devletin içinden önümüze dikiliyor. Koca kaya kütlesi bizi de altına alarak uçurumdan aşağı yuvarlanabilir. Üstelik bu dik ve zorlu yol, mayın döşeli. Her an birine basabilir ve bir kazaya uğrayabiliriz.
Çözüm konusunda benim endişem yok. Türkiye, bütün taraflarıyla, bütün enerjisi ile, bütün iyi niyeti ve basireti ile bir araya gelir ve Kürt sorununu çözer. Sorun, çözüme giden yolu salimce geçmekte ve bulunan çözümü kalıcı hale getirecek bir hukuk düzenini yerleştirmekte. Vatandaşını hukuk güvencesi altında yaşatan bir hukuk devletine sahip olmadan, Kürt sorununda çözüme ulaşmak mümkün mü? Veya bulduğunuz çözümü kalıcı hale getirmek?
Diyarbakır'da, faili meçhul cinayetleri bir ucundan cesaretle yakalayıp yargılayan ağır ceza reisi, dün geceyi "acaba nereye sürüleceğim?" endişesi ile geçirdiyse –kestirmeden söylüyorum- Kürt sorunu çözülür mü? Ergenekon davası savcı ve hakimleri hakkında günlerdir kamuoyunu meşgul eden HSYK skandalı, Kürt sorununun çözümü için kimin muhatap alınacağından daha önemli ve öncelikli bir sorun değil mi?
Türkiye, Kürt sorununu demokrasi ve hukuk standardını yükselterek çözecek. Kürtleri bu ülkeye yabancılaştıran sorunların hepsi, Türkiye'nin tamamı için bir hukuk ve demokrasi sorunu. "Yerinden yönetim" ilkesine göre çağdaş-demokratik yönetim anlayışına geçiş, Edirne'de daha verimli ve etkili bir kamu yönetimi anlayışı getirirken Diyarbakır ve Hakkari'de ayrıca anadile dair bütün sorunları çözecek. Samsun'da alacağının peşine düşen bir vatandaşa kol kanat geren hukuk güvencesi, Batman'daki vatandaşın yaşama hakkı başta olmak üzere en temel hak ve özgürlüklerini garanti altına alacak. Kürt sorununda çözüme giden yolu da hukuk ve demokrasi ile tesviye etmek zorundayız. Birbirine geçmesi ve tamamlanması gereken halkalar var. Bir Kürt, anadilini sevmeyen bir devlet görevlisinin ayrımcılığına maruz kalınca hakkını arayacak. Şayet jandarma onbaşısı bırakın kitabevine bomba koymayı, varlık sebebi olan hukuk düzeninin bir milim dışında çıkarsa iş yargıya taşınacak. Yargıç, hür vicdanı ile Kürt vatandaşın hakkını koruyacak. Onun hür vicdanına göre karar vermesini ve uyguladığı hukuk dışında bir otoriteye boyun eğmemesini sağlamak üzere Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu göğsünü siper edecek. Eğer HSYK, kazılardan çıkan insan kemiklerinin peşine düşüp faili meçhul cinayetlerin zanlılarını yargılayan yargıçları sağa sola sürmeye yelteniyorsa çıkartacağınız tek sonuç var: Kürt sorununu kimse çözemez. Başka bir ifadeyle Kürt sorunu HSYK'da tıkanıyor demektir. O zaman Kürt sorunu, HSYK'nın önünde duran bir sorun. Kürt sorununu HSYK, aslî işlevine dönerek çözecek.
HSYK Başkanı, "Yargıya müdahaleyi aklımızdan geçirmeyiz" derken, Kürt sorunu hakkında hüküm verdiğinin farkında değil. Anadili farklı olan bir vatandaşın, anadilini kullanma hakkı ile, bir zanlının "doğal yargıç" prensibine göre yargılanması mecburiyeti aynı hukuk düzeninin birbirini tamamlayan iki parçası. "Doğal yargıç" suçun işlenmesinden veya anlaşmazlığın doğmasından önce yargıcın atanmış olması ve davaya bakmakla yetkili olması anlamına geliyor. Suç işlendikten ve mahkemeye intikal ettikten sonra yargıcı değiştirirseniz, yargılamaya müdahale etmiş olursunuz. HSYK'nın alenen çiğnemeye kalktığı doğal yargıç prensibi yargıya müdahaleyi engellemek için var. Ergenekon davası ile Diyarbakır'da savcı ve hakimleri davanın ortasında gerekçesiz değiştirmeye kalkmak, doğal yargıç prensibini ihlâl etmek ve yargılamaya müdahale anlamına geliyor. Devleti korumayı, devlet görevlilerinin işlediği suçları saklamak olarak anlayan veya bu doğrultuda baskılara boyun eğen yargıçlarla, devletin ancak hukukun koşulsuz uygulanması ile yaşayacağına inanan ve hukuku uygulayan yargıçlar arasında bir mücadele var. Hukuk adına doğrusu, doğal yargıç prensibine işlerlik kazandıran hakim teminatını gözetmek.
Kürt sorunu ancak hukukla çözülebilir. HSYK, hukuk zeminini tesviye ederek, hukuku koruyup kollayarak, yani işini yaparak çözüme katkı sağlayabilir.