Güzel okunan ezanlar
Aziz ve muhterem kardeşim,
Notunuzu aldım, teşekkür ederim.
Tahminimce siz hayatınız boyunca güzel ezan dinlememişsiniz.
Güzel okunan ezandan sadece mü'minler değil, Hıristiyanlar, Yahudiler ve ateistler bile etkilenir.
Güzel okunan ezan insanı başka ufuklara, başka alemlere götürür.
Güzel okunan ezan ruhları ihtizaza (titreşime) getirir.
Güzel okunan ezan kalpleri ürpertir, gözleri nemlendirir.
Güzel okunan ezan gafleti dağıtır.
Güzel okunan ezan basiretleri bağlanmışların gözlerini açar, kulakları tıkanmışlara lâhut aleminden gelen nidaları, dâvetleri, müjde ve uyarıları işittirir.
Güzel okunan ezan kalplerdeki pasları giderir.
Muhyiddin Arabî hazretleri "Başını kaldır, göklere bak. Orada sana ötelerden gelmiş bir mektup göreceksin, oku onu..." diyor.
Güzel okunan ezan da böyledir. Ötelerden gelen bir davettir o. İnsanlığı kurtuluşa, hidayete, ebedî saadete, Cennet'e çağırır.
Güzel okunan ezan aşktır, şevktir, ruhanî zevktir.
Ah benim sevgili ve muhterem kardeşim, sen güzel ezan nedir bilir misin?
Güzel ezan bağrılmaz, okunur usûlünce.
Güzel sesi olmayan güzel ezan okuyamaz ki...
Sadece güzel ses de yetmez. Hassas, ince, rakik bir kalbi olacak. Katı kalpliler, kaba sabalar güzel ezan okuyamaz ki...
Güzel ezanın en büyük düşmanı madenî sesli ruhsuz azazilî hoparlörlerdir.
Güzel ezan dinleyen bin kişiden biri mutlaka sessiz sessiz ağlar.
Rikkatli bir kalbe sahip olanların, güzel ezandan sonra renkleri solar, benizleri atar.
Ezan zamirlerdeki kirleri yıkar, ruhu pak eyler.
Ezan bir barış ve selamdır şu yeryüzü alemine.
Ezan dünya semasında hiç eksik olmaz. İhtilaf-ı merâli' dolayısıyla bir yerde biter, başka yerde başlar. Dinmez ve sönmez bir neşidedir ezan.
Ezanları güzel sesliler, ince kalpliler, medenî Müslümanlar okumalı.
Hoparlörleri sonuna kadar açarak avaz avaz ezan bağırmak hıyanettir bu dine.
Sabah ezanları öyle güzel, öyle tatlı, öyle ruhanî okunmalı ki, duyup uyanan bebek tebessüm etmeli.
Geceyi uykusuz geçirip fecre doğru dalan hastalar ezanla taze can bulmalı.
Mü'minler ezanla kalkıp namaza hazırlanmalı.
Bînamazlar doğrulmalı, ibadet etmeseler bile ezanı zevkle, haz alarak dinlemeli.
Civar otellerde yatan turistler ezanla uyanmalı, bir hoş olmalı.
Ah benim sevgili kardeşim!..
Ezan bağrılmaz, ezan okunur.
Güzel okunur, hoş okunur, usûlünce okunur.
Ezan İslâm'ın sesli bayrağıdır.
Bak sana bir kıssa anlatacağım:
Efendimizin vefatından sonra Bilali Habeşî Şam'a göç etmiş. Aradan hayli zaman geçtikten sonra bir iş için Medine'ye gelmiş. Görenler "Haydi eskisi gibi bir Ezan okuyuver bize" demişler. Bilal ezan okumaya başlamış. Allahu ekber Allahu ekber... demeye başlayınca kutsal şehrin halkı ayağa kalkmış. Tüyler ürpermiş, gözler yaşarmış, kalpler bir hoş olmuş. Kadınlar çocuklar "Resulullah dirildi... Resulullah dirildi..." diye bağrışmaya başlamış. Heyecandan bayılanlar olmuş. Yer yerinden oynamış... Bilali Habeşî ezanı bitirememiş. Güzel okunan gerçek ezanlarda bu kıssadan hisse vardır.
Ey ruhsuzlar, ey aşksız ve şevksizler, ey mükebbire perestler!.. Ne olur bağırmayın avaz avaz öyle.
Ey bed sesliler!.. Siz okuduğunuz ezanları kaça okuyorsunuz?.. Allah için mi okuyorsunuz?.. Öyleyse çok rica ediyoruz, çok yalvarıyoruz sizlere: Ne olur, Allah için okumayınız...
Bazı bid'atlar
Dinde reform, yenilik, değişiklik, dine bir şey ilave etmek, dinden bir şey çıkartmak bid'attir ve sapıklıktır.
İlahî İslâm dinini, Avrupa Birliği standartlarına ve normlarına uydurmaya çalışmak dehşetli bir bid'attir, sapıklıktır.
Kur'ân-ı Kerim'deki bir kısım ayetler tarihseldir, hükümleri bugün geçerli değildir demek korkunç bir bid'attir ve sapıklıktır.
Resulullah Efendimizin (Salat ve selam olsun ona) sahih hadîslerini ayıklamak bid'attir.
Siyonistlerin, Haçlıların, ABD'nin, AB'nin işine gelen evcil (ehlî) bir İslâm türetmek için çalışmak büyük ve helak edici bir bid'attir.
Bize Kur'ân yeter, Sünnete lüzum yoktur demek bid'attir.
Fıkhı inkâr edip mezhepsizlik yapmak yıkıcı bir bid'attir.
Camide onbeş kişilik tek saf cemaat var. İmamın önünde sabit mikrofon, yakasında kablolu seyyar mikrofon, bu bir bid'attir.
Zekatların öncelikle fukaraya ve mesakîne verilmeyip tüzel kişilere (cemaatler, tarikatlar, fırkalar) verilmesi, muhtaç Müslümanların sefalet içinde süründürülmesi bid'attir.
Müslüman kadınların açık saçık gezip dolaşması bid'attir.
Sözde tesettürlü bazı kadınların saçlarını deve hörgücü gibi topuz yapması bid'attir. Peygamberimiz böyle yapan kadınlar için "Onlar Cennet'in kokusunu almayacaklardır" buyuruyor.
Devamlı olarak doyduktan sonra yemek, karnını tıka basa doyurmak Kur'ân'a ve Sünnete aykırı bir bid'attir.
İsrafın, lüksün, gösterişin, aşırı tüketimin, sefahatin yaygın hale gelmesi Sünnete aykırı bir bid'attir.
Erkeklerin karılara, karıların erkeklere benzemesi bid'attir.
Ehl-i Kitab da ehl-i necat ve ehl-i Cennettir diye itikad etmek büyük bir bid'attir.
Bir kısım Ashaba sövüp saymak bid'attir.
Ümmetin umurunu taife-i nisaya tefviz etmek bid'attir. Böyle bir ümmetin iflah olmayacağı haber verilmiştir.
Komşusu aç gecelerken, kendisi tok olarak sabaha çıkmak bid'attir.
Farz namazları devamlı olarak ve hiçbir şer'î mazereti olmaksızın münferiden kılmak bid'attir.
İcmâ-i ümmete aykırı her şey bid'attir.
Velhasıl din ile ilgili bir konu ve meselede Kur'ân'a, Sünnete, icmâ-i ümmete aykırı her inanç, her düşünce, her amel bid'attir.
Dinde bid'atlerden ateşten kaçar gibi kaçmalıyız.
Fakirlere yardım için, Dernekler Kanunu gereğince bir hayır derneği kurmak bid'at olmasa gerektir.
Böyle bir dernek, fıkha ve Şeriata aykırı olarak zekat toplarsa bid'at olur.
Ramazanda gösteriş yapmak, nefsine pay çıkartmak, Hacı Kâzım'ın iftar ziyafeti ötekilerden daha görkemli oldu dedirtmek için ziyafet vermek bid'attir.
Altın ve gümüşü, dolar ve euroyu kenz ve iddihar etmek bid'attir.
Mü'min ve muvahhid kardeşlerine sert ve çetin, harbî kafirlere rahmetli ve yumuşak davranmak bid'attir.
Şeyhini, hocasını, Hazretini mâsum kabul etmek bid'attir.
Rühbanları erbab haline getirmek, putlaştırmak bid'attir.
Efendimizin vekilleri, vârisleri, halifeleri durumunda olan icazetli gerçek, 'âmil, rabbanî ulemanın sözünü dinlememek, emir ve tavsiyelerini yerine getirmemek, onları takmamak bid'attir.
Kur'ân-ı Kerim'i, ilmi ve icazeti olmadığı halde, kendi re'y ve hevasına göre tefsir eden kimse bid'atçidir.
Müslümanlarda Ümmet şuurunun (bilincinin) ve gayretinin kalmaması, onun yerine cemaat, hizip, fırka, tarikat, klik, grup asabiyetinin hâkim olması korkunç ve yıkıcı bir bid'attir.
Sofu geçinen bazılarının Allah'a, Peygambere, Kur'ân'a, Şeriata dil uzatıldığında ilgisiz, tepkisiz, sessiz kalmaları, herhangi bir savunma yapmamaları; buna mukabil kendi cemaatlerine ve baronlarına bir fiske vurulunca dehşetli tepki göstermeleri de müthiş bir bid'at ve dalalettir.
Bir Ehl-i sünnet sitesi
Eğitimci ve araştırmacı Murat Yazıcı beyi, internetteki çok faydalı sitesi dolayısıyla tebrik ediyor ve bütün Ehl-i Sünnet ve Cemaat Müslümanları adına kendisine teşekkür ve minnetlerimi sunuyorum.
Murat Yazıcı bey Sevad-ı Azam ve Cadde-i Kübra olan Ehl-i Sünnet Müslümanlığını müdafaa eden yazıları, yorumları sitesinde yayınlıyor. Ehl-i Sünnet'e karşı olanların yanlışlarını gözler önüne seriyor. Hiç şüphe yok ki, bu gerçekten büyük bir hizmettir.
Vehhabîler hangi konularda yanılmıştır?.. Cemalüddin Afganî'nin ve tilmizi Muhammed Abduh'un, onun tilmizi Reşid Rıza'nın iç yüzü... Reformcular... Modern müctehidlerin ipe sapa gelmez çürük içtihadları...
Muhterem okuyucularıma bu siteye girip, merak ettikleri konuları okumalarını tavsiye ediyorum.
(http://muratyazici.blogspot.com/)