“Serdar Arseven’i Allah korumuş!..”
Ne tevafuk; 32. Gün’ün “unutulmayanlar”ı kapsamında, Ergenekon Bülteni Cumhuriyet’in iki adet mensubuyla tartışmamızın döndüre döndüre yayınladığı gün…
Stüdyoda üzerimize bardak yağdıran bu adamlardan birinin “tabancalı sokak eylemine” dair haberlerle karşı karşıya kalıyoruz!..
“Seni Allah korumuş, bardak fırlatmak yerine kurşun da fırlatabilirdi bu adamlar” diyen okurlarımıza teşekkürle başlamış olalım…
Ve bu arada;
habervaktim ve gazeteciler.com adlı internet sitelerinde “Cumhuriyet terörü tam gaz devam ediyor, Serdar Arseven’i Allah korumuş” başlıklı haberlere yer veren meslektaşlarımıza da selam göndermiş olalım.
•
Resmi görevlilere, “üç kuruşluk” otopark parası yüzünden tabanca gösteren bu adam, fevkalade “komik” bir basın açıklaması yapmış…
Bakar mısınız şu zırvalarına:
“Olay bir gazetecinin bir otopark görevlisiyle 3-5 lira yüzünden tartışmaya girebileceği kadar basit değildir. İsparklarda gazeteci araçlarının ücretsiz park ettiği bilinmektedir. Ücretsiz park süresinin 2 saatle sınırlı olduğunu oldukça sert ve seviyesiz bir tavırla anlatmaya çalışan görevlinin kabalaşması, küfür, hakaret ve tehdide uzanan davranışlar içine girmesi olayın büyümesine neden olmuştur. Tartışmanın içinde küfürlerden kaynaklanan ağır bir tahrik vardır. Son bir hafta içinde hem 23 yaşındaki bir yeğenini hem de anneannesini kaybetmiş biri olarak içinde bulunduğum üzüntünün de etkisiyle üniformalı değnekçileri sakinleştirmem ne yazık ki mümkün olmadı. Olay üçü üniformalı üçü sivil altı görevlinin bir gazeteciye kentin göbeğinde ellerindeki pos makinalarıyla saldırması kadar vahim bir duruma ulaşmıştır. Bu durumda herkesin yapabileceği bir davranışla kendimi korumaya çalıştım. Olayda kesinlikle silah kullanılmamıştır. Otopark görevlilerinin belimden zorla almaya çalıştığı silah bir kez ateş almış ve ne mutlu ki kimse yaralanmamıştır. (..) Beni tanıyanlar, meslek yaşamının büyük bölümünde şiddet ve teröre karşı duran haber ve kitaplar yazmış biri olarak sıradan insanlarla basit tartışmalara girmeyeceğimi çok iyi bilirler. Özellikle okurlarımın, dostlarımın ve de her haberi taraflarına da ulaşarak araştırmaları zorunlu olan meslektaşlarımın bu gerçekleri bilmelerini ve üzüntümü anlamalarını isterim.”
•
Şu açıklamaya bakın siz;
İspark görevlileri, belinden zorla silah almaya çalışmış!..
Bu esnada silah bir kez ateş almış!..
Ne mutlu ki kimse ölmemiş, yaralanmamış!..
Onu tanıyanlar şiddet ve teröre ne kadar karşı olduğunu çok iyi bilirmiş!..
•
Ergenekon usulü zırva!..
İspark görevlileri, senin belinde tabanca olduğunu nereden biliyorlar, elini beline götürerek, hatta daha da ileri gidip tabanca doğrultarak tehdit etmediysen?!.
Bu nedir böyle, stüdyolarda bardak fırlat, sokaklarda silah çek!..
Sonra da günahını ölülere yık!..
Stüdyodaki terörü “O bardakları ben fırlatmadım aslında, Türkan Saylan’ın ruhu fırlattı” diyerek ölüyü adres göstermişti ya…
Bu son silahlı eylem işinde de, bir hafta önce ölen yeğenini ve anneannesini işaret ediyor, pervasızca!..
•
Son bir hafta içinde hem anneannesini hem de yeğenini kaybetmiş de, ondan olmuş bütün bunlar!..
Ölümün Allah’tan geldiğinin, bir gün mutlaka oraya gideceğimizin ve Allah’a hesap vereceğimizin idraki içinde olmazsan böyle “bunalımlara” düşersin!..
Hıncını da, 3-5 liralık “resmi” otopark parasını görevleri gereği talep eden garibanlardan çıkarmaya çalışırsın…
Karşı taraf; tehditlerine papuç bırakmayınca da…
Silaha sarılırsın!..
Kendisini, silahla, bardakla, küfürle, sloganla anlamlandırmaya çalışan…
Gölgesinden korkan!..
Böyle bir adam;
Ergenekon taraflarından!..
GENELKURMAY’IN EN SEVDİĞİ GAZETE?..
VAKİT ARŞİV’in gözüne takılmış;
Harp Akademileri Komutanlığı Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Müdürlüğü, yüksek lisans ve doktora programlarına öğrenci alınacağını, “Ergenekon gazetesi” aracılığıyla duyurmayı tercih etmiş!..
“Asker katili” terör örgütlerinin ilanlarını basmaktan çekinmeyen Cumhuriyet’i tercih etmiş!..
TSK aleyhindeki yalan haberlerinden dolayı, Genelkurmay Başkanları tarafından “lanetlenen” Cumhuriyet’i tercih etmiş!..
Mehmetçik ile girdiği çatışma sonucunda öldürülen bir terörist için “Katledildi” ifadesini kullanmak suretiyle, Türk Silahlı Kuvvetlerine “katil” damgasını yapıştırmaktan çekinmeyen Cumhuriyet’i tercih etmiş!..
•
Boşuna mı, her vesileyle yazışımız;
“Şükürler olsun ki akredite değiliz” diye!..