Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

O Zaman Ben de Lazistan İsterim

O Zaman Ben de Lazistan İsterim

Görüyorsunuz ki Kürt sorunu nereden nerelere kadar uzadı. Bir zamanların masum istekleri şimdilerde milletin istikbaline hançer sokacak kadar tehlikeli bir hale geldi.
Sözde üniter devlet ama özde özerklik istiyorlar.
İstemek o kadar kolaysa, o zaman ben Lazistan derim, başkaları da Çerkezistan niçin demesin?
Konuya iktidarın Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan’dan girelim.
E şimdi bu kardeşim tutturmuş, kanın durması için İmralı muhatap alınmalıymış.
Onsuz olmazmış!
Hatta, dağlarda Mehmetçiğe mayın döşeyip kanına girenlerin de devlet baba cenazelerine sahip çıkmalı, onların ailelerine de diğer şehit ailelerine yaptığı gibi yakın durmalıymış.
Daha neler...
Kürt Hakları demek sanki PKK demekmiş gibi bir yanılgının içerisine düşenler şimdi kalkmışlar devleti aynı yanılgı deresinde boğmak istiyorlar. Devlete demek istiyorlar ki, “dibi görünmeyen dereden geç ve boğul”.
Şimdiye kadar o dağlara döktüğümüz 350 milyar dolar yetmedi, şimdi de Güneydoğunun zengin petrolleri üzerinde Özerk bir devlete razı olun da aklınız başınıza gelsin.
Güneydoğu, Irak da dahil Batı emperyalizminin silah pazarıdır.
Bu pazarı göz ardı edip devletin içerisine İttihat ve Terakkiden bu tarafa çöreklenen bir takım zihniyeti bozuklar şimdilerde PKK’yı aklamak istiyorlar.
Tanıdığım İhsan Arslan köyü yakanla, Kürtçeyi yasaklayanın bu milletle uzaktan yakından alakası olmadığını pek ala bilir. Bilir de bu “Kürt Hakları” neyin nesi?
İhsan Arslan!
Kızını okulun kapısından içeri almadıklarında sana “Kürt müsün, Türk müsün?” Diye soran oldu mu Allah aşkına? Veya eşinle giremediğin yerlerde aynı sorularla karşılaştın mı?
Akıncı Ana Jet üssündeki bir sünnet düğününe hanımla birlikte gittiğimizde rütbeliler bizi de içeri almadılar. Sormadılar güneyden misiniz, kuzeyden misiniz...
Başörtüsünü gösterdiler içeri almadılar, hepsi o kadar.
Sorun varsa müşterektir; Kürdü, Türkü yok...
Sen “Kürt Hakları” dersen, ben de “Laz hakları” derim.
Kürdistan dersen, Lazistan derim...
Şunun için derim.
Gidin bakın, Lazların da köy isimleri kamilen değiştirildi. Dilleri var, değişik kültürleri var. Eskiden Lazistan’ın başkenti Pazar ilçesiydi.
Benim de köyümün eski ismini değiştirdiler...
Çerkezlerin dilleri var, Boşnakların dilleri var.
Öyledir diye, hiçbir Laz veya Çerkez eline silah alarak dağa çıkmadı.
Polis öldürmedi, asker öldürmedi.
İhsan Arslan, istersen bu konuyu salim kafa ile bir sefer daha düşünelim.
Sen şu anda AK Parti milletvekilisin, Davutoğlu da aynı partiden Dışişleri Bakanı.
O diyor ki: “Konunun görüşüleceği zemin bellidir, MGK'dır, Bakanlar Kurulu'dur. Bu konuda kimse başka bir zemin aramasın”.
Sen de diyorsun ki Öcalan olmadan PKK çözülmez.
Hanginizin sözü geçerli?
Ayrıca sayın Başbakan da fena bozuluyor bu Öcalan meselesine...
DTP de Öcalan diyor, Karayılan da Öcalan diyor...
“Kürdistan’ın haritasını çizdik”.
“Van’ı, Diyarbakır’ı kurtardık”.
Geriye Türklere ne kalıyor?
Domaniç yaylaları, otlakiyeler...
İşte Kuzey Irak...
Dün Talabani Peşmerge başı idi, bugün diktatör Saddam’ın makamında oturuyor. Daha doğrusu, oturtturuldu. Keyfe de hoşa...
Anlatır mısınız Irak’da kan ve gözyaşından başka değişen ne oldu?
Kuzey Irak da dahil Kürt halkı yine bir avuç bulgura muhtaç, aç ve sefil; her gün cinayetler, cesetler, ölüler... Osmanlı’dan geride kalan, ırz ve namusu kirletilmiş bir Irak var yanıbaşımzda.
Zamanında birisi dikta çekti, diğerleri de özerklik peşinde koştuklarından parçalanmanın hikayesi işte buraya kadar gelebildi.
Gümrük kapılarını açsanız Irak’ta bir kişi kalmaz, kaçar giderler...
Bu zümre perişan hali ile devlet olsa ne olur, olmazsalar ne...
Oyun bu, Osmanlı’yı oydular, sıra Anadolu’ya geldi...
Geldik özerklik meselesine... Şimdi birtakım kalemşorlar sanki ülkede 40 bin insanın canına kıyılmamış gibi kalkmışlar İmralı diyorlar.
Bir kısım sorumsuz politikacılar da bir avuç PKK’nın tabanına sahip çıkmak yarışındalar.
O kapmasın, ben kapayım....
O bakımdan diyorum ki, madem yağlı börek kapışılıyor, bu arada biz de yakınımızda olan Lazistan’ı kaçırmayalım, başkaları da Çerkezistan’ı kursun, sonra da kaplumbağaya döneriz!
(*) Emekli Hakim

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi