Seçeceğiniz eş, hoşgörülü ve affedici olursa
Kadın dakikalarca beyine söylenmiş durmuş. Kimi zaman öfkesinin derecesini, kimi zaman ses tonunu… Adam gayet sabır ve hoşgörüyle yaklaşmış. Bir türlü teskin olmayan kadın, sonunda bir kova suyu beyinin başına boca etmiş. Adam yine hoşgörüyle karşılamış:
“Allah’a şükür, bu gök gürültüsünden sonra, böyle bir sağnak da lâzımdı…”
Çeşitli sıkıntılar insanı bunaltır. Bu ona hatalar işletir. Zaten insan hatadan beri değil. Aile hayatı bir kararda devam etmez. Problemler sık sık tartışmalara sebep olur. Bu da hatalara…
Affederseniz, affedilirsiniz. Affetmek, hoşgörmek, insanı rahatlatır.
Hataları affedip hoşgörmezseniz, aile hayatını sürdürmekte zorlanırsınız. Affedici ve hoşgörü sahibi eşler; hayatı daha çekilir ve anlamlı kılmaz mı? Allah’ın sevgisini kazanmanız da buna bağlı. İlâhî ferman ile müjdeye kulak verelim:
“O takvâ sahipleri, bollukta ve darlıkta, öfkelerini yutanlar ve insanların kusurlarını affedenlerdir. Allah da iyilik yapanları sever.” 1
Müsamaha, hoşgörülü; toleranslı davranmaktır. İnsan, bu duyguyla yoğrulduktan sonra, başkalarına karşı gâyet nâzik davranır.
Yalnız “af” meselesi yanlış anlaşılmamalı, yanlış uygulanmamalı. Affın sınırları iyi tayin edilmezse, haksızlığa ve zulme düşme tehlikesi vardır. “İnsan yalnız kendine karşı işlenen cinâyeti affedebilir. Kendi hakkından vazgeçse hakkı var; yoksa, başkalarının hukukunu çiğneyen cânilere afüvkârâne bakmaya hakkı yoktur; zalemeye şerîk olur [zalimlere ortak olur].” 2
*Adalet sahibi birisi ile evlenin: Adalet, her şeyi yerli yerine koymaktır. Yâni, denge, ölçü ve hakperestliktir. Adalet, yalnızca mahkemelerde tecellî etmez. Hayatın bütün safhalarında geçerli olan ve olması gereken bir sıfattır. Hangi şahıs ve hangi mesele olursa olsun, karar verirken âdil olmalı. Bu Müslümanın temel vasfı.
Öyle ise, aile efradına ve bütün insanlara karşı âdil ve dengeli olmak mecburiyeti var. Bu, İslâmın yüklediği bir mükellefiyet.
Adaleti yerine getirmek, ibadettir. Allah, emirlerini yerine getiren fert ve aileleri mesut ve bahtiyar eder.
Eğer hakperest bir eş seçmezseniz, eş olarak vazifelerini yerine getirmediği gibi; direkt haksızlığa ve zulme de yönelebilir. Bu da fert, aile ve toplum hayatını felç eder.
Dipnotlar: 1- Kur’ân, Al-i İmrân, 134.; 2- Kastamonu Lâhikası, s. 118.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.