Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Enver Talat Cemal ve İstanbul Baro Paşası

Enver Talat Cemal ve İstanbul Baro Paşası

İstanbul Baro Başkanı olan şahıs, öyle bir laf etmiş ki, rastladığım herkes o adama gülüyordu. Bir baro başkanının bu kadar komediye malzeme olması, doğrusu hiç hoş değil ama ne yapalım adam kendi cehaletini ortaya koymuş.
“İmam Hatip Liselerinde matematik dersi yokmuş.” Böyle söylemiş İstanbul Baro Paşası. Bizim gazete de sağ olsun haberciliğini ve toplumu aydınlatma vazifesini yerine getirerek, İHL’lerde matematik dersi olduğunu ve İHL mezunlarının nice başarılara imza attığını bir güzel ortaya koymuş.
Haberden sonra İstanbul Baro Başkanı’nın tarihe bir kara leke olarak geçen cehaletine haklı tepkiler gelmiş ve halen de gelmekte. Baro başkanı olmuş ama yaşadığı memleketteki eğitim sisteminden haberi yok adamın. Bari yeri gelmişken matematiğin babasının Müslüman olduğunu söyleyelim de başka potlar kırıp, kendini rezil etmesin. İnsanlık bizde kalsın.
Belli ki bu kişinin bilinçaltında bir Müslüman hazımsızlığı yatıyor. Böylesine pervasızca çıkışları bunun bir göstergesi. Galiba malum şahıs Cumhuriyet’ten başka gazete, AD’nin televizyonlarından başka tv izlemiyor. Eğer izlemiş olsa, İHL’lerle ilgili başarı haberlerini okur, öğrenirdi. Bu kadar karanlıkta yaşıyor olabilir mi doğrusu hayret.
Bu meselenin üzerinde durmanın çok bir anlamı yok. Söyleyen söylemiş, tepki gösterenler göstermiş, Türkiye genelinde matematik öğretmenleri içerisinde bir araştırma yapsanız, yüzde 60’ı İHL mezunudur. Yeminli ve yeminsiz mali müşavirlerin yine yüzde altmışı İHL mezunudur.
Böylesine garip açıklamanın yankısı devam ederken, İstanbul İmam Hatip Liseleri ve Mezunları Derneği’nin (Önder) çıkardığı Tohum adlı derginin, Haziran – Temmuz sayısını inceliyordum. Son sayfalarda uzun yıllar önce okuduğum ve işte CHP zihniyetini anlatan mükemmel bir yazı dediğim; Refik Halid Karay’ın “Efendiler Nereye” makalesini gördüm.
Biliyorsunuz ülkenin başına çorap ören üç paşa vardır. Enver, Talat ve Cemal. Bu üçlü hakkında resmi tarih ne kadar yalan söylese de gerçekleri ört bas edememiştir. İşte onlardan biri de Refik Halid Karay’ın kaleme aldığı tarihi makaledir.
Enver, Talat ve Cemal Paşalarla, Baro başkanı aynı devrin insanları değiller. Belki bu yazı baro başkanını ilgilendirmez ama ben yine de Refik Halid Karay’ın o yazısını paylaşmak istiyorum. Okunduğunda İttihatçıları, CHP’lileri ve kimleri kapsadığı görülecektir.
………
“Efendiler Nereye?
Ziyafet bitti, fakat ağzınızı silmeden, elinizi yıkamadan, bir de acı kahvemizi içmeden efendiler nereye?
Yaz başlangıcında sırtı karnına yapışmış, sarı, sıska, cansız birtakım tahtakuruları çıkar, iğne gibi vücudumuza batarlar, derimizi haşlarlar, kanımızı emerler, sonra sabaha karşı etli canlı, iri yarı şuraya buraya kaçarlar... Galiba şafak attı, güneş doğuyor; tahtakuruları nereye?
Ücra dağ başlarında, gözleri ateşli, dişleri keskin, tüyleri dimdik aç kurtlar vardır. Köpeksiz sürülere dalarlar, etrafa kan kemik saçıp, mideleri dolu inlerine koşarlar… Galiba çoban göründü, köpekler havlıyor: Tok kurtlar nereye?
Kedisiz evlerde fareler vardır; kilerlere girerler, dolapları delerler, şunu bunu kemirip, sağa sola koşuşup başköşede gezerler, bir pıtırtı olunca deliklere girerler... Galiba koku aldınız, kedi geliyor; koca fareler nereye?
Dul annelerin haylaz çocukları vardır; sandıkları kırarlar, paraları çalarlar, bohçaları aşırıp Yahudi [eskiciye] satarlar ve sonra korkup sokak sokak kaçarlar... Galiba foyanız meydana çıktı, yakanız ele geçecek, ziyankâr evlatlar nereye?
Vurdular, kırdılar; yaktılar, yıktılar; astılar, kestiler; kastılar, kavurdular; nihayet leşimizi meydanlara sererek yılan gibi kaçtılar; memlekete düşmanları sokarak üzerimizden aştılar... Eli sopalı, beli palalı, gözü kanlı paşalar damdan dama nereye?”
Evet, “Efendiler Nereye’nin” sorgusu henüz yazı bitmedi devamı yarına.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi