Fransa'dan farklı sesler
Sayın Demirel’in “Endişeliyim” ifadesinden sonra Fransa masonları Türkiye’deki başörtüsüne isyan bayrağı açtılar..
Siyonistlerin temel felsefeleri her ülkede kaos çıkması, dengelerin bozulması, sadece İsrail’in rahatlığıdır..
Fransa’da yaşayan bir mason yetkilisi, Türkiye üzerine emir-komuta çizgisinde tavsiyelerde bulunuyorsa, buna Başbakan’ın deyimiyle “edepsizlik ve terbiyesizlik” demek lazım.
Baksanıza, İsrail’de yayınlanan Ha’aretz gazetesi kundakçılık yapıyor ve Türkiye’nin içişlerine burnunu sokuyor:
İddiaya bakar mısınız:
“AKP’nin samimiyetine MHP gölgesi düştü..”
Devam ediyor açılıma:
“Liderliğin kökeni siyasal İslâmcı harekete dayansa da, AKP kendini Avrupa’daki Hıristiyan Demokratlara daha yakın bir çizgide hissediyor”..
Yani AKP, Hıristiyanlara İslâm’dan daha yakınmış..
“Partinin milliyetçi MHP ile anlaşması şimdiden acı meyveler vermeye başladı” iddiasının altında yatan hinlikle “Yahudi şeriatçısı” İsrail’i bir kıyaslayın bakalım..
Utanmadan bir de Atatürk’ü referans gösteriyorlar.. Halbuki Atatürk masonluğu yasaklayan, dernek yöneticilerinin kıçına tekme vuran kişidir.
Bilmesine onlar da bilirler amma, hep kendilerini akıllı zannetmekten geri kalmazlar..
İnsanın aklına kötü kötü şeyler geliyor.. İsrail ve masonlar ne hakla ve hangi saikle Türkiye karıştırıcılığı yapıyorlar?
çok isabetli bir deyim vardır:
“Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz...”
Nadiren de olsa, aksi varid olmaktadır.. Yani eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaktadır..
İşte en son örnek:
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, uzun zamandır gözardı edilen bir doğrunun altını çiziyor..
“Acılara din değil, dinsizlik neden oldu..”
Laikliğin merkezindeki bir politikacı söylüyor bu sözleri.. Şayet aynı sözü Türk siyasetçileri söyleseydi, kimbilir başına neler gelirdi.
Herhalde Fransa laiklikten çark etmemiştir..
Bir Yahudi derneğinin tertiplediği toplantıda (zaten hep Yahudi dernekleri çıkar her meselenin altından) “Pozitif Laikliğe” temas eden Sarkozy, “20. yüzyılın acılarına din değil, dinsizlik neden oldu.. Kalbinde Tanrıyı taşıyan bir insanın tehlikeli değil, zararsız olduğunu düşünüyorum.. Dini dışlamayan bir laiklik anlayışı gerekli” demiş..
Sarkozy, laiklik yasalarını değiştirmeyi düşünmekteymiş..
Adam iyi ki Türkiye’de değil..
Medya, üzerine çullanırdı alelacele..
Yargı bir yandan icabına bakardı, olmazsa Anıtkabir şikâyetleri başlardı..
Dahası da var!..
Rejimi kollamayı birinci vazife sayanlar kimbilir darbe mi yaparlardı, gözdağı mı verirlerdi..
Sarkozy efendi yaşadığı ülke sayesinde kurtulmuş..
Söylediği sözler yenilir-yutulur cinsinden değildir..
Kime göre?
Kime göre olacak, elbette Postal Demokrat partilere göre.. Lazımlık şapkalı kokonalara göre...
Ve ayrıca:
Birtakım emekli bürokratlara göre..
Tabii herkese cesaret veren Postal Demokratlar, pardon, Sosyal Demokratlar hırçınlıklarının mayasıdır..
Oysa ülkemiz ne kadar güzel.. Bütün partilere ve partisizlere yeter de artar bile..
Aydın Doğan medyası, her kelimesi için Başbakan’a her gazetesinde iki hakaret sayfası ayırıyor.. Amma ücretli yazarları, TV yorumcuları ise “Başbakan niye öfkeleniyor” sorusunu soruyorlar..
Anlayışları mı kıt, yaptıklarını bilmiyorlar mı?
Laikliği Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’ye sorsalar, hiçbir gerginlik kalmaz sanıyorum..
---------
Kafaları kızınca darbeye başvurdular
Devrim yobazlarından çok şamar yedi ülkem.
Akrebi sıvazlayıp bülbüle taş vurdular
Sıcak çorba yerine soğuk kar yedi ülkem.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.