Ümmet Birliği Ve Vize Sorunu
Çok üzüldüğüm bir şey var, İslam’ın bir güzelliğini biz terk etmişiz, ecnebiler almış kullanıyor ve faydalanıyorlar. Biz de onları örnek göstermek zorunda kalıyoruz.
İşte AB de öyle bir şey!
Avrupalılar iki dünya savaşında birbirlerini yediler. Sonra da birleşmenin faydasını gördüler ve birleştiler. Aralarından bazıları savaşlarda ölenleri göstererek “nasıl olur?” dediler. Aklı yetenler de “Bal gibi olur. Zamanında siyasiler yanlış bir karar vermiş ve zarara yol açmışlar. Biz bu zararı ilanihaye sürdürmek zorunda mıyız? Zararın neresinden dönülürse kardır” dediler ve başardılar. Şimdi birbirlerine paşaportsuz girip çıkıyor, serbest ticaret yapıyor, nerede iş bulurlarsa çalışıyor, gezip tozuyorlar.
Bunu zamanında ceddimiz de yapmıştı. Bir zamanlar İslam dünyasını alimler, tüccarlar, seyyahlar paşaportsuz, vizesiz, dövizsiz dolaşırlardı. Şimdi param parça olduk ırkçılık hastalığı ile…
Ama “Aklımızı başımıza alalım, birleşelim” dedikçe birileri kalkıyor, “Araplar bizi arkadan vurdu. Onlarla nasıl birleşiriz? Asla birleşemeyiz” diyorlar. Bunun cevabı yukarıda kimi Avrupalılarca verilmiştir. Gayr-ı Müslimi örnek vermek ne kadar acı değil mi?
Bizi zayıflatmak ve sömürmek isteyen emperyalistler, daha da bölüp parçalamak istiyorlar. Bunun için yıllardır terör örgütlerini beslediler. Ülkemizi de bölmek istediler. Türk Kürt çatışması için çalıştılar. İçerden kimi gafiller de bunu destekledi, kimileri de yangına körükle gitti.
Şimdi bir barış ortamı doğdu. Bir açılım başlatıldı. Bunun tabanının nasıl İslam olması gerektiğini yazıp çizdik. Neyse, şöyle oldu, böyle oldu, ileriye bazı istekler sunuldu. Biz buraya kadar bu istekleri yorumladık, görüşlerimizi bildirdik. Bu konuda son yazımız da şimdilik bu olacaktır.
Evet, bu taleplerden birisi de “Kuzey Irak’a vize kolaylığı getirilsin” idi.
Neden sadece Kuzey Irak’a? Devletin elinden geliyorsa sadece Kuzey Irak’a değil, bütün dünyaya vizeyi kaldırsın, daha iyi değil mi? Avrupalılar pasaportsuz kendi aralarında ülke ülke cirit atıyorlar, biz bırakın vizeyi, daha mayınları temizleyemedik. Bu bizi utandırmalı değil mi?
Yazık, çok yazık. Bunun için kavga etmek akla zarar.
Yeter artık, adı her ne ise bu sorun başımızın belası oldu yıllardır. Yavrularımız bu yüzden ölüyor, yaralanıyor, sakat kalıyor. Bu yüzden sosyal barış bozuluyor. Asker bu yüzden devlette söz sahibi. Demokrasi bu yüzden gelişemiyor. Ekonomi bu yüzden batıyor. Hepimiz bu yüzden fakiriz. Yeter artık, başlamışken bitirin bu işi.
Kimi liderler gibi bunu siyasi ranta çevirmek isteyenlere aldırmayın. Onların bütün derdi seçimlerde oy kazanmak. “Millet seçimde konuşacak” diyerek dolaylı bir şekilde söylüyorlar zaten bunu.
Acılı şehit ailelerini istismar ediyorlar. Onları ve yeni cenaze merasimlerini provaka edecekler belki. Benzerlerini daha önce yaşamıştık “Ergenekon” marifetiyle. Hani Kocatepe Camiinde ve başka yerlerde çok sevdikleri “Türk Devletinin” Başbakan ve bakanlarına sözlü ve fiili saldırıda bulunmuşlardı.
Her şehir gibi biz de şehit verdik. Yenilerini vermemek için bağrımıza taş basacak ve barış için gerekeni yapacağız. Din de, akıl da, tarih de, tecrübe de bunu emreder. Halk da bunu istiyor.
Siz cumhura bakın. Varsın bir iki çatlak ses çıksın, istisnalar kaideyi bozmaz.
www.cemalnar.com