Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Röportaj-2

Röportaj-2

Çağdaşlaştık beğim, uyduk modaya
Şemdinli’yi Angara’ya benzettik.
Apartmanda it bağladık odaya
Kendimizi maskaraya benzettik.

Sır kalmadı, gizli-saklı değişti
Mü’minin, kâfirin aklı değişti
Atıklar döküldü şekli değişti
Tuzgölü’nü Marmara’ya benzettik.

Oynayan oynuyor bir maç yerine
Yiyen de var havyar, güllaç yerine
İlk kalkan içiyor ilaç yerine
Laikliği gargaraya benzettik.

Ayrı yöne çekti baş ile beden
Selamlaşmaz oldu gelenle giden
Beş-on mürşid(!) çıktı her mahalleden
Kutsal dini afaraya benzettik.

Meclis’te vekilin usul kavgası
Sokakta asıl’ın asıl kavgası
Bitmez kürsülerde fasıl kavgası
Ciddiyeti yaygaraya benzettik.

Tez öğrendik desiseyi, düzeni
Zincire bağladık aklı-izanı
Altı ay içinde Şevket Kazan’ı
Sabıkundan Moğultay’a benzettik.

Hurdalığa attık eskiyi kökten
Sekiz fil çıkarttık bir tüylü börkten
Adalet kartalın indirdik gökten
Yoluverdik yarasaya benzettik.

Dağa saldık ittihadı, ülfeti
Sıfırladık zahmet ile külfeti
Hediyeye tebdil ettik rüşveti
Hazineyi lokantaya benzettik.

İftirayla nakışladık elfaz’ı
Maharetle olur yaptık olmazı
Perinçek’e ışınladık Yılmaz’ı
Çarlistonu tamzaraya benzettik.

Erbablaştık, kurnazlaştık her işte
İyi bak da semereyi gör işte
Çuval çuval nal toplarız yarışta
Safkan tayı kel sıpaya benzettik.

Soyduk, soyundurduk, dönderdik muza
Kar koktu, buz koktu, kurt düştü tuza
Kül yutturduk, dans ettirdik karpuza
Portakalı pırasaya benzettik.

Siyaset yalanla mekik dokuyor
Sanal edebiyat çiğ et kokuyor
Yılışık mankenler haber okuyor
Dilimizi Tarzanca’ya benzettik.

Öğrettik faize faiz katmayı
Erdem saydık büyük yalan yutmayı
Ankara’da mebus alıp-satmayı
Pazardaki tırampaya benzettik.

Gâvurdan, çıfıttan tuttuk vasi’yi
Cilaladık eşkiyayı, asiyi
Hoşafa çevirdik demokrasiyi
İtaatı angarya’ya benzettik.

Şimdi mum söndürüp yakmak işimiz
Su içerken kırılıyor dişimiz
Çamur oldu hayalimiz, düşümüz
Rezilliği tantanaya benzettik.

Rekor kırdık beğim, atladık çağı
Garibin sırtına yükledik dağı
Savatladık solu, sosladık sağı
Kart maymunu kaynanaya benzettik.

Doğrulardan çember yaptık kolay mı
Kokarcadan amber yaptık kolay mı
Puthaneye minber yaptık kolay mı?
Manzarayı manzaraya benzettik...
22 Şubat 1997
============
Yağmurdan kaçan ab-ı deryaya düşermiş
Sevgiden kaçan bab-ı sevdaya düşermiş
Her yerde, her şeyde bir aksilik mi var?
Hab-ı gaflette olan kavgaya düşermiş.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi