Doğunun ve Batının mütefekkirleri İstanbul'da
İstanbul, önemli bir buluşmaya daha sahne oluyor. İslâm Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB)’nin düzenlediği Uluslararası İslâmofobya Konferansı’na tüm dünyadan önemli mütefekkirler katılıyor.
İDSB Genel Sekreteri Necmi Sadıkoğlu, bu konferansın yapılma amacını şöyle sıralıyor:
- Açık bir ayrımcılık olan İslâmofobya olgusunun tüm yönleriyle ele alınmasını sağlayıp, çözüme yönelik projeler üreterek dünya barışına katkıda bulunmak,
- Konunun hem akademik camiadan hem de sivil toplum kesiminden uzmanlarını bir araya getirmek,
- Konuya siyasi, sosyal, ekonomik açılımlar kazandırmak,
- İslâmofobyanın sebep ve sonuçlarını, fâil ve muhataplarını, çözüm yollarını irdelemek,
- Dünyadaki İslâmofobik olayları izleyip medya kuruluşlarına, akademik çevrelere ve karar alma mekanizmalarına raporlar ve çözüm önerileri sunacak bir izleme komitesi/merkezi kurmak,
- Uluslararası ve ulusal hukuk normlarında gerekli düzenlemelerin yapılmasına katkı sağlanarak, kişisel ve kurumsal İslâmofobik hadiseleri, yayınları ve düzenlemeleri hukuki araçlarla önlemek,
- Uluslararası kamuoyunda İslâmofobya ile ilgili yaygın bir duyarlılık oluşturmak,
“Holokost Endüstrisi” isimli kitabıyla Türkiye’de de tanınan Yahudi asıllı Prof. Norman Finkelstein en çok dikkat çeken isimlerden birisi. Kitabında ve makalelerinde İsrail’in ve ABD’nin politikalarını kıyasıya eleştiren Finkelstein, eserinde Yahudi soykırımı için önemli tespitlerde bulunmuş ve şöyle demişti: “Soykırım yaşadıklarını söyleyen Yahudilerin birçoğu yalancı!.. Sırf para sızdırmak için kendilerine bir geçmiş icat ediyorlar!.. Bu iş, tam bir Soykırım Endüstrisi haline geldi. Amerikan bankalarının önüne gelip yatan Yahudi ihtiyarların çoğu, tam bir sahtekârlar sürüsüdür.” Finkelstein, İslâmofobya Konferansı’nda Filistin sorunu ve küresel politikalar bağlamında İslâmofobya konulu bir konuşma yaptı.
Malezya Eski Başbakan Yardımcısı Enver İbrahim, İslâmofobya konusunda uzman olan Keşmir Eski Cumhurbaşkanı Serdar Muhamemd Kayyum Abdül Kahan, Avrupa’da Müslümanlara karşı ayrımcılıkla ilgili en kapsamlı raporu hazırlayan Fransız aydın Dr. Vinsent Geisser, Karen Amstrong, Susana Mangana, William Baker gibi batılı aydınların yanında İslâm dünyasının önemli siyaset, ilim ve fikir adamlarından Tarık Ramazan, Ahmed Von Denfer, Louay Safi, Prof. Dr. Anis Ahmad, Mounsef Marzuqi, İqbal Yunus, Dr. Ahmet Bakcan, Dr. Merve Kavakçı ve Türkiye’den de Dr. İbrahim Kalın, Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Prof. Dr. Mümtazer Türköne, Prof. Dr. Ömer Faruk Harman, Prof. Dr. Mehmet Görmez, Doç. Dr. Yusuf Kaplan, Ali Kurt, Yasin Aktay, Fatma Benli ve daha pek çok önemli aydın birer tebliğ sunacaklar.
İDSB Genel Sekreteri Necmi Sadıkoğlu’nun, antisemitizm gibi İslâmofobyanın da insanlığa karşı suç olduğunu ve dünyada Müslümanları yaralayan "İslâmi terör" ve "İslâmofaşizm" gibi sözlerden kaçınılması gerektiğini belirtmesi önemli idi.
Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV) Başkanı ise Türkiye’deki İslâmofobyayı masaya yatırdı ve şunları söyledi: “İslâmofobya, sadece Müslüman olmayan ülkelerde yaşayanların sorunu değildir. Dünyada İslâmofobyanın en yaygın olduğu yerler, normalde Müslümanların azınlık statüsünde olduğu ülkelerdir.
Ancak kimi İslâm ülkelerindeki ayrımcı bazı uygulamalar, Müslümanların çoğunluğu teşkil ettiği ülkelerde de 'İslâmofobya' sorunu olabileceğini ortaya koyuyor.
Bildiğiniz gibi, maalesef, çoğu zaman İslâm ülkelerinde ve Türkiye’de de İslâmofobik yayınlar yapılmaktadır. İslâmofobik politikalar güdülmekte ve İslâmofobik hadiseler gerçekleşmektedir. Üzülerek görüyoruz ki, çoğunluğu Müslüman olan İslâm ülkelerinde ve ülkemizde de Müslümanların hakları ihlal edilmekte, Müslümanların, inançları gereği uyguladıkları bazı tercihler tenkit, eleştiri ve alay konusu olabilmekte, dini tercihler ‘irtica’ veya gericilik olarak nitelendirilmektedir. Meselâ, ülkemizde İslâmofobyanın en bariz tezahürü, bazı evlatlarımızın, inançları gereği örtünmeleri sebebiyle eğitim hakkından mahrum edilmeleridir. Bir diğer yaygın İslâmofobik yaklaşım ise, bazı medya kuruluşlarının kasıtlı olarak yahut bilgisizlikten kaynaklanan bir sebep ile İslâm ve Müslümanlar hakkında çarpıtılmış yayınlar yapılmaktadır. Bu tür yayın, politika ve olaylar açıkça insan hakları ihlalidir. İnsanlığa ve insafa sığmayan çirkin ve kabul edilemez yaklaşımlardır.”
Konferansın hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.