Ekrem Kızıltaş

Ekrem Kızıltaş

Bu tartışma biter mi?..

Bu tartışma biter mi?..

- Cenab-ı Hakk, Kur’an-ı Kerim’de Müslüman kadınların başka bazı yerleri gibi başlarını örtmelerini de emretmiştir ve ülkemiz kadınları da bu emre uygun olarak başlarını örterler. Kadınların bu işi yapmakta kullandıkları örtüye de...

- Türban denilir...

- Ne münasebet!.. Başörtüsü denilir. Türban, esas itibariyle dinimizin emri olan başörtüsünün tam karşılığı değildir. Dinimizin emri gereği başlarını örten hanımlar da, bu iş için kullandıkları örtüye genellikle...

- Türban adını verirler.

- Hayır, kullanılan şeyin ismi, daha çok onu kullananların ona ne dediği ile belirlenecekse, ki öyle yapmak gerek; kullananların tamamına yakını, başlarını örtmek için kullandıkları örtüye...

- Türban diyorlar canım, türban!

- Hafiften bir takıntı halinde misiniz, bilmiyorum ama beni dinlemediğiniz açık. Kullananlar türban demiyor ama anlaşılan siz ısrarla böyle söylemek istiyorsunuz. Peki o zaman türbanla başörtüsü arasındaki farkı söyleyin de bilelim bari.

- Ooo çok fark var.

- Ne gibi mesela?

- Türban bir kere siyasi sembol, siyasal İslâm’ın sembolü!

- Ben türbanla başörtüsü arasındaki şekil farkını sormuştum ama siz semboller dünyasına daldınız. Türban demekte ısrarlı olduğunuz başörtüsünün siyasi sembol olduğunu, siz söylüyorsunuz. Kullananlar ise: ‘Hiç alakası yok! Biz başımızı Cenab-ı Hakk’ ın açık bir emri olduğu için örtüyoruz’ diyorlar. Buna ne diyeceksiniz?

- Onlar tabii ki öyle diyecekler. Biz zaten başörtüsüne söz etmiyoruz. Ama türbana karşıyız.

- Diyelim ki öyle. O zaman türbanla başörtüsünü nasıl ayıracağız? Yani şekil olarak farkları ne?

- Şekil olarak da farklılıklar var tabii.

- Mesela ne gibi farklar?

- ..................

- Bilmiyorsunuz... Normaldir. Sizin başörtüsü olduğunu düşündüğünüz baş bağlama şekli, yasaklardan etkilenmiyor mu peki? Yani birilerinin kamusal alan olduğunu iddia ettikleri yerlere girebiliyorlar mı? Ya da girebilirler mi?

- ..................

- Peki bunu da geçelim. Başörtüsüne, yani sizin deyiminizle türbana niçin karşısınız?

- Çağdaşlığa, modernliğe aykırı bir kere. Hem yasalar var..

- Çağdaşlık ve modernlik lafları, insanların özgürlüklerini kısıtlama yanlısı birinin ağzına iyi yakışıyor. Şu bahsettiğiniz yasalar, hangi yasalardır?

- Bir sürü var.

- Madem bir sürü olduğunu söylüyorsunuz, o zaman bir tanesini  gösterin bari...

- .....................

- Gösteremiyorsunuz, çünkü yok!.. Bunu da geçelim. Başka hangi sebeplerle karşısınız peki?

- Sayıları gittikçe artıyor.

- Artsın. Seni neden rahatsız ediyor?

- Ya ilerde baskı yaparlarsa!..

- Baskı kötü bir şeyse, siz neden onlara baskı yapıyorsunuz?

- ..............

Yıllardır tartışıyor, konuşuyoruz. Geldiğimiz, gelebildiğimiz noktada yapılabilecek sıradan bir konuşma, ancak yukardaki gibi olabiliyor.

Oysa 2007 yılındayız ve hep beraber topraklarında yaşadığımız ülkenin bu konuyu çoktan kapatıp, başka başka meseleleri halletmek için kolları sıvamış olması gerekirdi.

Başörtüsü tartışmalarının sun’i olarak çıkarıldığı şeklindeki yorumların haklılık kazandığı yer burası işte.

Garip olan ise teorik olarak ülke ve toplumun ilerlemesi için gayret etmesi gereken kesimlerin; pratikte, ülkenin önünü kesen bir davranış olduğu artık hemen herkes tarafından kabul edilen, yasakçılığı benimsemiş olmalarıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ekrem Kızıltaş Arşivi