Hasan Karakaya

Hasan Karakaya

Aydın Bey Tekel ihalesinde... Açıl Susam açıl!

Aydın Bey Tekel ihalesinde... Açıl Susam açıl!

Ajanslardan, önce "demeç" geldi, sonra "haber"... En sonunda da "iddia"lar yayıldı ortalığa... Konu "Tekel'in özelleştirilmesi" idi... özelleştirme aleyhtarı demeç veren, MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru idi... Reşat Doğru, önceki gün saat 11.41'de AA'dan geçen demecinde, "Tekel'in peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz" diyordu... TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Doğru, TEKEL'in 6 sigara fabrikası, 9 koordinatör başmüdürlük, 36 pazarlama ve dağıtım başmüdürlüğü, 1 tütün işleme fabrikası ve 56 yaprak tütün işletme müdürlüğünden oluştuğunu, bu kuruluşlarda 14 bin kişinin çalıştığını ifade ederek, şunları söylüyordu: “Sigara Fabrikaları son yıllarda yabancı sigara tekellerine mahkum edilmeye başlanmıştır. Kendi devletlerinden destekli sigara şirketleri, ülkemizdeki bu önemli kuruluşu yok pahasına alıp, yok etmek için çalışmaktadırlar. Son 6 yılda ülkemizde yapılan özelleştirmelerin ekonominin gereklerine göre değil, sermayenin yandaşlara, talancılara, yabancı tekellere geçirilmesi şeklinde olduğu herkes tarafından görülmüştür. İşsizlik almış başını giderken, açlık, sefaletle insanlar perişan haldeyken, TEKEL'in özelleştirilmesi kararı tekrar gözden geçirilmelidir. özelleştirmelerin bazı zararları ve yanlış yapıldığı artık ortaya çıkmıştır.” MHP'li Doğru, Tokat Sigara Fabrikası'nın da kâr eden kuruluşların başında geldiğini ve ilin bacası tüten tek kamu yatırımı olduğuna dikkati çekerek, “MHP olarak TEKEL'in bu şekilde özelleştirilmesine, peşkeş çekilmesine müsaade etmeyeceğiz. TBMM kürsüsünden sürdürdüğümüz mücadeleyi, işçilerle, sendikalarla halkla beraber sürdürmeye devam edeceğiz” diyordu.

TEKEL İçİN 4 TEKLİF Ne yalan söyleyeyim, MHP'li Reşat Doğru'nun sözlerinin "doğru" mu, "yanlış" mı olduğunu öğrenmem için "haberin gelmesini" beklemem gerekiyordu. çünkü, merak etmiştim: "Tekel, kime peşkeş çekiliyordu?.. Kendi devletlerinden destekli sigara şirketleri de ihaleye giriyor muydu?.. Tekel'i yok pahasına alıp, yok etmek isteyen kimdi?.." Yazının başında da dedim ya; önce "demeç" geldi, sonra da "haber!" MHP'li Doğru'nun 11.41'de AA'dan geçen beyanatının ardından, sanıyorum saat 18.00 sıralarında da, yine AA'dan "Tekel için teklif veren firmalar"la ilgili haber geçti. Haber, özetle şuydu: "Yılın en büyük özelleştirmelerinden biri olması beklenen TEKEL’in sigara bölümü için toplam 4 grup teklif verdi. özelleştirme İdaresi Başkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre teklif veren firmalar şunlar: Limak-PI Turkey Ortak Girişim Grubu, Strand Investment, British American Tobacco (BAT) ve CVCI-Doğan-TüTSAB Ortak Girişim Grubu. Bu arada JTI, Imperial Tobacco ve Korean Tobacco gibi dev firmalar ihaleye teklif vermedi. üçüncü defa ihaleye çıkılacak olan TEKEL’in sigara bölümünün ihalesi varlık satışı yöntemiyle gerçekleştirilecek. Tekliflerin değerlendirilmesi aşamasında ihale komisyonu kapalı zarf usulü ile verilecek teklifleri inceleyecek ve daha sonra firmalar bire bir pazarlığa çağrılacak. özelleştirme kapsamında, İstanbul, Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya ve Tokat sigara fabrikaları da satılacak. TEKEL’in sigara bölümünün pazar payı yüzde 38-39 civarında bulunuyor." Haberden de görüleceği üzre, Tekel'e "sigara devleri" pek fazla ilgi göstermemiş!.. Bir tek BAT ve Strand Investment var... Bu demektir ki; Tekel'in "yerli firma"larda kalması kuvvetle muhtemel!.. Yani, MHP'li Doğru'nun iddia ettiği "gavura peşkeş" gibi bir durum yaşanmayacak!.. En azından temennimiz bu!..

AYDIN DOĞAN NİYE TEK BAŞINA DEĞİL? Yalnız, sizler de anlayış gösterirsiniz ki, teklif veren firmalar arasında "Doğan Grubu" ismini görünce, ilgim biraz daha arttı!.. öyle ya; Aydın Doğan'ın attığı her adım ve hatta aldığı her nefes, beni yakından ilgilendiriyor!.. çünkü; Hürriyet ve Milliyet'in attığı "provokatif manşetler" ile "ihale"ler arasında bir bağ kurmaya çalışıyorum. Meselâ, "hükümet aleyhinde" manşetler artmış ve bunlar bir "kampanya" haline dönüşmüşse, ben şöyle düşünüyorum: "Demek ki, ihale işi yattı!" "Hükümete övgü" varsa, o zaman da, "ihaleyi garantilediler" diye düşünüyorum... Bu garantileme işi, sadece "ihale"lerle sınırlı değil elbet!.. Meselâ, bazen "öteleme" veya "erteleme" de olabiliyor!.. "Ceza ertelemesi... Borç ötelemesi” gibi!.. Son günlerde; "artık esamesi bile okunmayan" Demirel gibi adamların "Büyük ıstırap içerisindeyim" şeklindeki sözlerini manşet yaptıklarına, "411 el kaosa kalktı" diye sürmanşet verip "Meclis'e hakaret" ettiklerine ve "çoğunluğun zorbalığı" diyerek "millet çoğunluğu"nu hedef aldıklarına göre; "ihalelerde bir sıkıntı mı var?" diye merak ettim. Ama "Tekel ihalesi"ne teklif verdiklerine göre, bu manşetler "Hükümet'e psikolojik baskı" amaçlı da olabilir!..

BU TüTSAB DA NEYİN NESİ? İşte bunları düşünürken, bir anda aklıma geldi... Aydın Doğan, niye "tek başına" değil de CVCI ve TüTSAB'la birlikte katıldı ihaleye?.. Sonra, bu TüTSAB kimin nesi?.. Böyle durumlarda "İnternet"e girer, "bilgi" toplamaya çalışırım... Yine öyle yaptım... önüme, Doğan Holding'in İMKB'ye gönderdiği "mutabakat açıklaması" geldi... Biraz daha araştırınca, "Rotahaber"de, Dinçer Gökçe'nin haberi geldi karşıma... Dinçer Gökçe, "Aydın Doğan'ın ihale arkadaşları" ile ilgili ilginç "bilgi"ler veriyor, çarpıcı "iddia"lar ortaya atıyor. Benim ilgimi çekti... Sizlerin de ilgileneceğiniz ümidiyle; bu "bilgi"lerden ve "iddia"lardan bir kısmını aktarmak istiyorum. Efendim; Doğan Grubu'nun TEKEL ihalesine birlikte katılacağı TüTSAB'ın Başkanı Mehmet Ali Susam, 6 yıl süreyle İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Başkanlığı yapmış... Susam ayrıca geçtiğimiz 22 Temmuz genel seçimlerinde "CHP'den aday" olmuş... Doğan Grubu'nun Tekel ihalesine birlikte katılacağı TüTSAB, 1995 yılından bu yana Tekel ürünlerinin dağıtımını yapmaktaymış!.. 2003'te yapılan Tekel'in alkollü içkiler bölümü ihalesini alan konsorsiyumun ortağı da TüTSAB AŞ. imiş!.. Tekel'in Alkollü İçkiler Grubu'nun özelleştirilmesini, "292 milyon dolar"la en yüksek teklifi veren Nurol, Limak, özaltın ve TüTSAB Ortak Girişimi kazanmıştı. İhale sürecinde bir isim dikkati çekti: TüTSAB ve Mehmet Ali Susam! Nurol'un sahibi Nurettin çarmıklı, Limak'ın sahibi Nihat özdemir, özaltın'ın sahibi Nuri özaltın tanınan isimlerdi. Onlar, "Büyük müteahhitlik şirketlerinin sahipleri!.. Spor kulübü yöneticisi... Vergi rekortmeni..." olarak biliniyorlardı. Ama TüTSAB ve sözcüsü Mehmet Ali Susam pek tanınmıyordu. TüTSAB, ihaleden altı ay önce TEKEL ihalesi için kurulmuştu! Başında, daha önce de benzer bir girişimle BESAŞ’ı (Birleşik Esnaf ve Sanatkarlar AŞ) kuran Mehmet Ali Susam vardı. TüTSAB, sekiz yıldır Türkiye'de il, ilçe, belde olarak 911 yerde ve 285 bin noktada alkol ve sigaranın dağıtımını yapan şirketler tarafından kurulmuştu. TüTSAB Başkanı Mehmet Ali Susam, geleceklerini teminat altına almayı düşünen bir grup toptan satıcıyı bir araya getirmişti... TüTSAB ayrıca 2005'te ihalesi yapılan Adapazarı Şeker Fabrikası ihalesine de katılmıştı. TüTSAB Başkanı Mehmet Ali Susam ayrıca geçtiğimiz seçimlerde "CHP'nin 2. bölge 4. sırada adayı"ydı. Ancak Susam, Meclis'e girememişti... Mehmet Ali Susam'ı yakından tanıyan İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Tahsin Güzel, Susam'ın oda başkanlığı döneminde; 2 yıl önce Gaziemir Sarnıç'ta bulunan ve esnafa ait olan 120 bin metrekare büyüklükteki arsayı Doğan Grubu'na 5.5 milyon YTL'ye sattığını bildirdi. Güzel, bu arsanın bedelinin asgari 50 milyon YTL olduğunu, esnafın arsasının peşkeş çekildiğini iddia etti. Güzel, Doğan Grubu'nun burada büyük bir iş merkezi yaptığını söyledi. Susam'ın; görev yaptığı dönemde birçok yolsuzluk yaptığını iddia eden Güzel, Susam'ın asgari 50 trilyonluk kişisel servete sahip olduğunu söyledi. Susam hakkında Başkanlığını yaptığı birlik iştiraki olan Birleşik Esnaf Tedarik Şirketi (Besaş) ve Esnaf Birliği'ni (Esbir) görevini kötüye kullanıp zarara uğratmak suçlamasıyla 2 ayrı dava açıldı. Daha sonra tek dava haline getirilen Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davada Susam'la birlikte Birlik Yönetim Kurulu'nda yeralan Pazarcılar Odası Başkanı Zekeriya Mutlu ve Kahveciler Odası eski Başkanı Mustafa Ak'la Pideciler Odası Başkanı Nevzat Duru ve 4 kişi daha yargılandı.

M.ALİ SUSAM'LA İLGİLİ İDDİALAR İşte İzmir Ayakkabıcılar Odası Başkanı Tahsin Güzel'in Mehmet Ali Susam ile ilgili iddiaları: Tahsin Güzel'in, bazıları müfettiş ve bilirkişi raporlarıyla Savcılık iddianamesine de yansıyan ve Sanayi Bakanlığı'na da dilekçe olarak gönderdiği iddiaları şöyle: - Besaş, Esbir ve kendilerine ait Anmasan Madencilik şirketi arasındaki çeşitli para, kredi, kiralama ilişkileriyle birlik şirketleri 12 trilyon liralık zarara uğratıldı. - Esbir, Halk Bankası'ndan 2 milyon dolar kredi aldı. Bunun 1.5 milyon doları, İZOTAŞ'a 20 bilet kesme yerinin kiralanması için verildi. 500 bin doları ise daha düşük faizle o dönemde kendilerine ait olan Anmasan Madencilik şirketine borç verildi. - Esbir'in, kiraladığı bilet gişelerinden 6 milyon 372 bin dolar gelir elde etmesi lazım. Ancak raporlarda şirkete 1 milyon 400 bin dolar girdiği yeralmaktadır. Aradaki 5 milyon doların akibeti soruşturulmalıdır. - Her ay ağırlama gideri adı altında 3.5 milyar lira harcanıyor. Basın yayın giderleri ise aylık 2.8 milyar. Bir dergiye, anlaşma yapılmadan 17 milyar lira ödendi. Yolluk giderleri aylık 1.8 milyar lirayı bulmuştur. Danışmanlık ücreti için yıllık 38.7 milyar gider gösterilmiş. - Susam, birlik iştiraki kuruluşlardaki yöneticilik görevleri nedeniyle aylık 30 milyar gelir elde ediyor.”

İHALEYE ENDEKSLİ MANŞETLER En başta da dediğim gibi; önce "beyanat" geldi, arkasından da "Tekel için teklif veren firmalar"la ilgili "haber"... Tabiî, "haber" olunca, "iddialar" da eksik olmuyor... Rotahaber'den Dinçer Gökçe'nin, Tahsin Güzel'in iddialarını dayanak alarak yazdığı bu yazı, benim ve sizlerin dikkatini çektiği gibi, öyle umuyorum ki, özelleştirme İdaresi'nin de dikkatini çekecektir!.. Benim anlayamadığım şu: Aydın Doğan gibi bir adam, "hakkında bir sürü iddia bulunan" böyle bir adamla nasıl "işbirliği"ne gitti?.. Hani, merak etmiyor değilim; M.Ali Susam'ı yanına alarak, "Açıl Susam açıl" mı demek istedi?!?.. Ama, bunun; "masal"larda olduğunu bilmez mi Aydın Bey?.. Kimbilir, belki de, "masal"lardan hareketle, bir "destan" yazmayı düşünmüş olabilir!.. Yazarsa, yazar!.. Eğer yazamazsa, her zamanki gibi "laikliğin tehlikede olduğunu" iddia eder, olur biter!.. Ya da; Türkiye, yine "kaos"a(!) girer!.. "İhaleye endeksli gazetecilik" dedikleri, bu olsa gerek!.. Göreceğiz bakalım; "ihale sonrası" haberleri!.. "Manşet"leri iyi okuyun!.. Altındaki "maişet" hesabını mutlaka görürsünüz!.. Hele de bu, "kartel" ise!..

----------

Ekşi usûlü demokrasi! Kanunlar önünde “hükmî şahsiyeti olmadığı”, yani “kanunlar muhatap kabul etmediği” için “illegal” dediğimiz Basın Konseyi’nden bir “istifa” olmuş... “İllegal Konsey”de Genel Sekreterlik yapan Recep Güvelioğlu, şahsi sebeplerden dolayı istifa etmiş!.. Buraya kadar her şey normal... Anormal olan şu: İllegal Konsey Başkanı Oktay Ekşi, Recep Güvelioğlu’nun yerine “kimi getireceğine” henüz karar verememiş efendim... Kim “genel sekreter” olmak isterse, “onlar arasında seçim” yapacakmış!.. İşte bunu öğrenince, “yakışır” dedim... “Ele talkın veren, kendi salkım yutanlar”a da, ancak bu yakışır!.. Dikkat ediyor musunuz; genel sekreteri “Oktay Ekşi seçecek”miş!.. Daha doğrusu “atayacak”mış!.. Hele söyleyin, “atama”ya bu kadar meraklı bir adam, “seçim yapmaya” hiç sıcak bakar mı?.. Demek oluyor ki; Oktay Ekşi “İllegal Konsey’deki saltanatı”nı, Türkiye’de de görmek istiyor!.. Demek ki; “Demokrasi!.. Seçim!.. Halk iradesi!..” falan hikâye!.. Kendin seç, kendin ata!.. Ohh, ne güzel demokrasi!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Karakaya Arşivi