Turp gibi gittiler salatalık gibi döndüler
Giden kim, dönen kim diyorsunuz değil mi?
Kim olacak? Aydın Doğan’ın özel yetenekli çocukları..
Ertuğrul Özkök ve Ahmet Hakan Doğan..
Güya Umre’ye gittiler..
Gitmeden önce kırk gün kırk gece reklamları yapıldı holding medyasının irisinde, ufağında..
Sanki padişahın Sultan Hanımları gidiyor kutsal topraklara..
Umre vecibesini yerine getirmek için gitseler amenna..
Eğer öyle bir niyetleri olsaydı patronları onları anında gazeteden şutlardı..
Çünkü, din ile, dini semboller ile pek arası yoktur büyük patronun..
Şayet dini değerlere az biraz meyli olsaydı Bekir Coşkun’u, Özdemir İnce’yi, Yalçın Doğan’ı, Yalçın Bayer’i, M.Yakup Yılmaz’ı, Yılmaz Özdil’i seçip seçip, bol sıfırlı ücretler vererek gazetelerinde istihdam etmezdi.
Yani şimdi sayın Aydın Doğan şeriatçılığı seviyor mu?
Kabe’nin avlusuna kadar varıp 2 rekat namaz kılmadan döndüklerini açıklayanların umresi makbul müdür?
Amma gitmeleri gerekiyormuş..
İtibar kaybeden, tiraj kaybeden gazetelere Mekke aşısı vurmak akıl edilmiş olsa gerek..
Ya da,
İslâm’ın eksikliklerini bulmak için bu yolculuğa çıkılmış ki, gelecek günlerde aleyhte bir saldırı kampanyası başlatalar..
Sahi siz bu güne değin 3 günlük umre duydunuz mu?
Rehber, “Kabe’yi ilk gördüğünüzde içinizi bir coşku kaplar” demiş..
Özkök, “Ben öyle bir hisse kapılmadım” diyor ki, gidiş sebepleri çok iyi anlaşılsın.. Ben anladım Ertuğrul..
Hele “Ahmet Hakan büyük nefis mücadelesi verdi.. Çünkü kırık kolu ile büyük izdihamın ortasında çok mücadele etti” diyorsunuz..
Yahu, ben de kırık kolumla gitmiştim Hacca.. Hem de gitmeden 6 gün önce kırılmıştı kolum.. Umredeki izdiham Hac günündeki izdihamın yanında çok zayıf kalır..
Doğrusu birbirinizi cilalamaya hiç gerek yok..
Söyleyebilir misiniz?
Şeriata taraftar mısınız, değil mi?
Siz ve sahibi muazzamanız bugüne değin Hac-Umre, namaz, oruç gibi şeriatın emirlerini hiç nefsinizde tatbik ettiniz mi? Ettinizse nerede, ne zaman, biz de öğrensek seviniriz..
Gerçekten Umre’ye gittiğinize inansa, başyazarınız Oktay Ekşi’nin yüreğine inerdi.. Demek ki uyduruk bir ziyaret olduğuna Ekşi de inanmaktadır..
Ertuğrul Özkök ile Ahmet Hakan Doğan’ı anlıyorum..
Gideceksiniz diye emir aldılar, gittiler..
Gördüklerinden, yaşadıklarından aykırı hikayeler çıkaracaklarını adım gibi biliyorum..
Bugüne değin tanımadan, uzaktan atış yapıyorlardı dindarlara..
Artık hem yakından, hem bazı şeyleri öğrenmiş olarak saldıracaklar.
Sen ne diyorsun bu hususta dinsizliğini deklare eden Özdemir İnce?
Ya sen PAKO isimli itin babası Bekir Coşkun?
M.Yakup Yılmaz sen de söyle bakalım iyi mi yaptılar, kötü mü?
Senin de fikrini almak istiyorum Yalçın Doğan efendi..
Sizsiz olur mu Yalçın Bayer, Yılmaz Özdil?
Azınlıklardan sorumlu Holding Medya’nın küçük boy gazetesinde hem yazarlık yapan, hem dindar Müslümanlara karalar çalmayı marifet sayan Yıldırım Türker, Haluk Şahin, Türker Alkan beyefendi?
Patronu kebiriniz çok konuşulacak, üzerinde yıllarca durulacak bir ilke imza attı/attırdı değil mi?
Amma eksik bıraktı bence..
Görevli gönderdiği ikiliye, yani Ertuğrul Özkök ve Ahmet Hakan Doğan’a Ayşe Arman’ı niye yoldaş etmedi?
Ayşe kız, böyle gizli işler için biçilmiş kaftandır.
Çarşaf giymesini emrettiniz, yerine getirmedi mi?
Ayıp ettiniz, ayıp..
Ayşe Arman’lı bir umre seyahatı daha da alengirli olurdu..
Namaz kılmasını bilmezmiş..
Sanki Ertuğrul Özkök biliyor mu?
Bilse, Ahmet Hakan Doğan’ı yanına katarlar mıydı?
====================
Nereye kazma vursan cephane çıkar
Dernek zannettiğin yer kelphane çıkar
Ciddiyet dağa kaçmış ceylandır şimdi
Kokladığınız otlar hep nane çıkar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.