Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Numan Kurtulmuş ile güncel konuştuk

Numan Kurtulmuş ile güncel konuştuk

12 Eylül darbesi...
Kenan Evren’in deyimi ile: “Netekim MSP’nin Konya yürüyüşü....”
Konya yürüdü, darbe oldu.
Resmi ideoloji tabanın siyasete bu kadar yaklaşımından ciddi bir şekilde ürkünce, Kurtulmuş “12 Eylül darbesi ile halk siyasetten uzaklaştırıldı” diyordu.
Aynı şekilde:
“12 Eylül darbesi partilerin imajını değiştirdi, konjonktür partileri ortaya çıkardı. Dışarıya daha fazla bağımlı hale geldik”.
Kapitalizmin arsız çehresi demek istiyordu.
“Türkiye’nin sosyolojik yapısı bozuldu” tespiti yerinde.
Neden yerinde?
Çünkü artık yardımlaşma duygusunun yerini menfaat duygusu aldı. İdealizme Allah rızası için koşan yığınlar durduruldu. Artık yurt dışından senelik iznini kullanmak üzere ülkeye akın akın gelip hiçbir menfaat beklemeden, üstelik de para harcayarak siyaset yapanlar artık gelmiyorlar...
Kaynak kurutuldu...
Yeşil Sermaye savaşı başlatıldı...
Müslüman halk yastık altında kalmalı, büyümemeli.
İmam hatip okullarına vurulan darbelerin gerekçesinde hep bu zihniyet vardı.
Okumasınlar, uyanmasınlar...
Hakim, savcı, kaymakam, vali olmasınlar...
Profesör Kurtulmuş:
“28 Şubat 12 Eylül’ün devamıdır, 28 Şubat olmasaydı Türkiye 2000 yılında IMF ile imzaya oturmazdı... 28 Şubat öncesi okuma imkanı elde eden kesimden elit kitle rahatsızlık duydu.” Yani sinir oldular...
Asıl konumuz açılımdı.
Saadet Partisi’nin projesine “Kürt Açılımı” yerine “Barış ve Kardeşlik İçin Gönüllü Birliktelik” adı konulmasının nedeni vardı.
Kavmiyetçilik ön plana çıkarıldığında arkası gelmez... Alevi açılımı, Laz açılımı, Çerkez açılımı şeklinde alır başını gider... Milletin gemisi tabandan su alır, batar gider...
Doğrusu sevgi ve saygıya dayalı inanç bütünlüğünde bir “kardeşlik” projesi...
Sulh ve barış gönüllüleri...
Sayın Genel Başkan’ın Diyarbakır’da yapmış olduğu halka açık basın toplantısında söylediği sözler çok net mesajlarla düğümleniyordu.
“Türkün ve Kürdün, tüm insanların Rabbi, Doğu’nun ve Batı’nın hakimi olan yüce Allah’ın kulları” ile başlıyordu konuşması.
Ve biz bu cümlenin devamını şöylece tamamlayalım:
“Müminler ancak kardeştirler.”
Kürt Türk ile ezelden kardeştir, asıl Ergenekon ağındaki Kürtçülük ile Türkçülük karıştırıyor ortalığı. Müslüman Kürt halkı yıllardır dinlemiş olduğu içi boşaltılmış cümlelerden ürkmüş vaziyette, onun anlayacağı dil ise gayet yalın ve de dolu olmalıdır. O bakımdan Kurtulmuş barış sürecine:
“İyi niyet, feraset ve kararlılık” diyordu...
İşte o kararlılığın Saadet Partisi karargahındaki ana unsurları:
“Eşitlik, merhamet ve adalete dayanan bir medeniyet”.
Bu yaklaşım Kürt Açılımını fersah fersah aşar da geçer.
Yalın dil çok önemli. Kürt dili yerine gönül dili...
Şu anda DTP’nin konuştuğu dil gönül dili değil, acı dilidir. DTP, Marksist düşüncenin etkisinde Müslüman Kürt halkına rehber olmaktan çok uzaklarda...
MHP geriyor...
Baykal tutarsız...
Hükümet çaresiz...
DTP ile yandaşları hükümete “verin kurtulun” diyorlar...
Şu soru çok önemli:
Milli Nizam Partisi’nden başlamak üzere Refah Partisi’ne gelinceye kadar Milli Görüşün en çok oy aldığı bölge neden Güneydoğu idi? Neden İzmir değil de Diyarbakır, Van, Siirt, Mardin?
Yaklaşım dedik...
Sadece Kürtler için değil, Türkler için de geçerli...
Her sahada sorunlar müşterek....
“Özellikle bölgede etkili olan geniş, örgütlü ve örgütsüz kesimlerin, manevi önderlerin ve makul halk çoğunluğunun sesini duyuracakları platformlar oluşturmak yerine siyasi ve iktisadi elitlerin oluşturduğu dar kadrolarla çözüm sürecinin yürütülmesi yanlıştır” diyordu Saadet Partisi’nin lideri. Bu şu demektir: “Kardeşlik projesi” adına yeniden manevi yapılanma...
Herkes ana dilini öğretsin, öğrensin burasını anladık; ama sadece bu kadarla ne barış olur, ne de birlik ve beraberlik. Hele de 12 Eylül’ün devamı olan 28 Şubat kafası ile hiç olmaz...
İslâm’ı irtica paranoyasında tehlike kabul etmekle de olmaz...
İslam birinci ilâçtır...
Sayın Kurtulmuş’un tespiti ile noktalayalım:
“Sorunun çözüm adresi sadece iktidar partisi değildir, bu bir devlet sorunudur ve çözümün sorumlusu da devlettir.”
(*) Emekli Hakim


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nusret Çiçek Arşivi