Oruçluya saygı devam etsin
Mübarek Ramazan ayını uğurlamak üzereyiz. İçinde “bin aydan daha hayırlı gece”yi de barındırdığı için Ramazan ayını ibadetle değerlendirenler kâr içinde kâr etti. İnşallah sonraki Ramazanlara da kavuşuruz.
Hemen her Ramazan ayında “Oruç tutanlar arttı mı?” ya da “Oruç tutanlar azaldı mı?” tartışmaları yapılır. Benzer tartışma bu yıl da yapıldı. Elbette bu konudaki kesin rakamlara ulaşmak mümkün değil. Bazı araştırmalara göre oruç tutanların nisbeti, yüzde 75 civarında. Elbette bu rakamlar da ilden ile, bölgeden bölgeye değişebilir. Meselâ, Anadolu’nun pek çok köşesinde oruç tutanların nisbetinin daha fazla olduğu, büyük şehirlere doğru gelindikçe de bu nisbetin azaldığı söylenebilir. Anadolu’nun pek çok ilçesinde lokantalar Ramazan münasebetiyle kapalıdır. Bu lokanda ve büfeler, sadece iftar ya da sahurda hizmet veriyor. Fakat İstanbul gibi metropollerde, hele hele bazı ‘meşhur’ semtlerde sokaklara bakınca “Oruç tutanların az” olduğu kanaati hasıl oluyor.
Aslında İstanbul’da da oruç tutanların sayısı fazladır, fakat o nisbette “saygısız”lar da olduğu için “Oruç tutanlar az” kanaati hasıl oluyor. Burada mesele, “Oruçluya saygı” gösterilmemesi olsa gerek. Sokağa çıkıldığında sigara içenlere rastlanması ya da köşe başındaki ‘kafe’nin masalarının dolu olması “Oruç tutanların azlığını” değil, “Oruç tutanlara saygı duymayanların çokluğu”nu gösterir.
Oruç ve oruç tutanlar saygıyı hak ettiği halde, nedense bu konuya yeterince dikkat çekilmiyor. Çeşitli sebeplerle oruç tutmayanlar olabilir, ama onlar da oruç tutanlara saygı göstermelidir. Gönlümden geçen şu: Ramazan ayı boyunca bütün televizyonlar, hiç değilse ‘duyarlı’ olanlar; gün boyunca ekranlarında kalacak şekilde “Oruçluya saygı” bantı bulundurmalıdır. Nasıl ki bayramlarda bütün TV kanalları bayrak dalgalandırıyor, öyle de oruç tutmayanların bile oruç tutanlara saygı göstermesi gerektiği medya vasıtasıyla hatırlatılmalıdır.
Elbette bunu temin etmek zorla olmaz, ama bu davranışın insanî bir davranış olduğu hatırlatılmalıdır. Hepimiz biliriz ki, oruçluya gayr-ı müslimler de saygı gösterir. Tarihimizde bunun çok örnekleri vardır. Oruç tutmadığı halde oruç tutanlara saygı gereği açıkta yemek yemeyen, çocuğu sokağa çıkarken dışarda su dahi içmemesini tembihleyen gayr-i müslimler olmuştur. Bugün Hıristiyan memleketlerinde bile oruç tutanlar saygı görüyor. Peki, Hıristiyan memlekette gösterilen saygı Müslüman memleketinde niçin gösterilmesin?
İnsanlara bunun anlatılması lâzım. Bunun yolu da medya vasıtalarını kullanmaktan geçer. Sokaklarda ‘iftar çadırı’ afişleri asan belediyeler, buna ilâve olarak “Oruçluya saygı” hatırlatması da yapsa yeridir.
Geçmiş yıllarda oruç tutmayanlar bile ‘saygı’ gereği açıkça yiyip içmekten imtina ediyorlardı. Saygı azaldığı için artık açıkça yiyip içmeye başladılar. Netice olarak; artış oruç tutmayanların sayısında değil, maalesef oruç tutanlara saygı göstermeyenlerin sayısındadır. Yoksa geçmiş yıllara nisbetle gençler değil, çocuklar arasında bile oruç tutanların sayısında artış var.
Hep birlikte “oruçluya saygı” anlayışını yayalım, sokaklardaki saygısızlık azalsın vesselâm...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.