Bu sinir harbi içerisinde Allah Başbakan'a sabır versin
“Ne günahın vardı da geçtin bu işin başına” diyeceğim ama hem dini hem de insani açıdan doğru bir söz değil. “Sana ne devletten, milletten, sen mi düzelteceksin memleketi” diyeceğim ama milli ve manevi terbiyemiz gereği, millete ve devlete hizmet görevimiz.
Allah sabır ve güç versin, her türlü tehlikeden, nazardan, hasetten ve şeytanın uşaklarından korusun. Sayın Başbakan bu sinir harbi içerisinde gerçekten büyük bir enerjiye sahip ve iyi dayanıyor. Başbakan'ın iyi yürekli insanların duasına ihtiyacı var.
İnsan olarak hüsn-ü zanla memuruz, bunu biliyorum. Yalnız Allahu âlem, şimdi bu temennimden rahatsız olan kişiler de çıkacak ve beni eleştireceklerdir. Burası Türkiye dostlar, ağzınızla kuş tutsanız, mutlaka birileri çıkar ve kuş tutuş şeklinizi eleştirebilir. Ben sadece doğru bildiklerimi ve inandıklarımı yazıyorum.
CHP zihniyetine mensup insanların ülkeye ve millete yaptıkları tek hizmet (!) “patinaj” yaptırmak. Siyasi tarihin hangi dönemini ele alırsanız alın, CHP karşımıza hep “patinaj partisi” olarak çıkmıştır. Bu gidişle çıkmaya da devam edecek.
çünkü bu güruh, kendisiyle kavgalı bir kalabalıktır ve sürekli etraflarıyla tartışan, kavga eden, “barışa” fersah fersah uzakta yaşamayı yeğleyen ve seven garip bir kesimdir. Ekmeklerini, aşlarını hep kendileri ve karşılarındakiyle kavga ederek elde etmişlerdir.
Bu sebeple; Başbakan'ın işi gerçekten zordur. CHP lideri başta olmak üzere bu zihniyete mensup resmi ya da özel kurumların başında bulunan bir kısım insanlara bakın. Ne yapıyorlar? ülkeye ve millete patinaj yaptırıyorlar ve sürekli itiraz halindeler.
Söyledikleri ve düşündüklerinin hiç biri, ceviz kabuğunu doldurmuyor ve ancak sinir harbine sebep oluyorlar. Medyadaki “tetikçileri”yle birlikte hangisinin söylediğinde ve düşündüğünde, milletin hayrına tek bir şey bulabilirsiniz. Hiç birinde.
Allah yarattığı her canlıyı güzel yaratmıştır, bunların içinde de insanı güzeller güzeli yaratmıştır. Eğer insan kendisini çirkinleştiriyorsa, fıtratına müdahale ediyor ve yaratılış gayesini reddediyor demektir. İşte Başbakan'ın başında da maalesef hep böyle fıtratlarına müdahale eden ve kendilerini çirkinleştiren insanlar var.
Başbakan'ın şöyle 24 saatini düşünüyorum da kendisine ayırdığı zaman dilimi, eğer uyuyabiliyorsa herhalde sadece uyuduğu saatlerdir. Onun da bir kısmı eminim rüyalarla geçiyordur. çünkü yorgun vücutlar rahatlamaya başlayınca bu sefer de rüyalarla boğuşur.
24 saat içerisinde hiç rahat bir nefes aldığını zannetmiyorum. Sabah uyanır uyanmaz, ülkede ne olup bittiği ile ilgili haberler anında geliyor ve stres başlıyordur. Bir de gazete manşetlerine göz atınca feleği iyice şaşıyordur. Ne yediğinin, ne içtiğinin farkında olmadan güne başlıyordur. Allah sabır versin ve yardımcısı olsun.
Boş konuşmayı ve boşa konuşmayı çok seven bir muhalefet karşısındaki, bu muhalefet sadece CHP ile sınırlı değil, el bebek gül bebek yaşamak istediğimiz için, azıcık bir problemle karşılaşır karşılaşmaz, hemen herkesin itiraz ettiği bir ülkede yaşıyor olmayı da patinaj muhalefetine eklediğimizde, sinir harbinin boyutları ölçülemez olmakta.
Evini idare edemeyenlerin, ülkeyi idare edenlere laf söylemesi, muhalefet etmesi, kendini kurtaramayanların, memleketi ve milleti kurtarmaya kalkması ve onlar gibi düşünmeyen bir iktidara yol vermemesi hangi akılla izah edilir onu da bilmiyorum.
Hz. Mevlana’nın bir sözü vardır. Hemen herkesin diline pelesenk olmuştur. Mevlana uzun uzun söylemiştir ama kısaca şöyle der: “Dün geçti cancağızım bugün yeni şeyler söylemek lazım.”
Yeni şeyler söylemesini bilmeyen ve yeniliklere direnen, hem kendisine hem de çevresine patinaj yaptıranlara karşı, fert fert hepimiz kendimizi yenilemeli ve her yeni güne umutla, güvenle uyanmalı, ona göre çalışmalı ve gayret etmeliyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.