İMF’yı protesto adı altında dün bir defa daha İstanbul’un bazı sokakları savaş alanına çevrildi.Taksimde araçlar taşlandı, dükkanların vitrinleri camları kırıldı, bankalara Molotof kokteyllileri atıldı,bankamatikler tahrip edildi. Güya İMF protesto ediliyor.

Evine bir parça ekmek götürmeye çalışan esnafın İMF ile ne bağlantısı olabilir?Bir an önce işine gitmek için tesadüfen bölgeden geçerken aracı tahrip edilen bir işçinin İMF ile ne ortak yönü olabilir?

Bu taşkınlığı, bu kini, bu nefreti kimse İMF karşıtlığı veya milliyetçilik diye takdim etmeye çalışmasın. Bu düpedüz Türkiye düşmanlığıdır. Çünkü bu işten zarar gören İMF değil, gösterilerin yapıldığı bölgelerde dükkanı,iş yeri veya işi olanlardır.

Göstericilerin çoğunun maskeli olması, bazı bölgelerde tek tip kızıl başlıklar takmaları hazırlıkların çok önceden yapıldığını ve tüm planın yakıp yıkma üzerine kurulduğunu gösteriyor.

TV dizileriyle topluma mazlum bir sol gençlik portresi çizmeye çalışanların kulağı çınlasın.

İşte sol budur.

Filimlerdeki ise, sadece bir illizyon, sola yeni ahmaklar kazandırmak için ustaca hazırlanmış gerçek dışı bir propagandadır.

Protesto gösterilerinde taşınan pankartlar, sağa sola yazılan TİKKO, DHKP-C,PKK gibi sloganlar bütün sol (Marksist) örgütlerin İMF bahanesi ile eylem birliği yaptıklarını gözler önüne seriyor.

İMF ye karşı olabilirsiniz. Buna kimsenin bir diyeceği olamaz. İMF yi protesto etmek de isteyebilirsiniz. Buna da kimse bir şey diyemez. Demokrasi biraz da budur. İnsanların düşüncelerini, görüşlerini, tepki ve takdirlerini rahatlıkla dile getirebildikleri rejim.Ancak kahrolsun İMF diye sokağa çıkıp kendi insanınıza saldırırsanız bunun adı İMF yi protesto olmaz.Bunun adı hainliktir, bunun adı Millete düşmanlıktır.Bunun adı bozgunculuktur.

Kaldı ki,İMF karşıtlığı önce Türkiye’yi İMF nin kucağına atanları protesto etmekle başlar..Türkiye’yi İMF nin kucağına kim attı,sokaktaki vatandaş mı attı?

Türkiye’yi İMF nin kucağına 28 Şubat attı. Bankalarını, imkanlarını üç beş emekli generalin gözcülüğünde profosyonel hırsızlara soydurarak Türk ekonomisini İMF ye teslim eden 28 Şubat’tır. Yani aslında bütün o gençleri sözde vatan severlik adına sokağa sürerek güya hükümeti zor durumda bırakacağını sanan, hala derinlerde Ergenekon ile varlığını sürdürmeye çalışan 28 Şubat.

28 Şubat’ta Türkiye’nin 100 milyarı bankalar boşaltılıp İsviçre’deki gizli hesaplara aktarılmasaydı Türkiye’nin İMF ile izdivacı da olmazdı. Nedense kimse bu gerçeği hatırlamak istemiyor.

Son 30 yılda asırlara sığmayacak olaylar yaşadık. Tarihin hızlandığı benzersiz bir döneme tanık olduk. Herkes bu olaylardan dersler çıkardı, ama Marksist sol hala sokaklarda, hala aynı yerde otluyor.Solculuk iflah olmaz bir hastalıktır, insanı tarihten ve zamandan koparan ağır bir hastalık.Kimi meclisi savaş alanına çeviriyor, kimi sokakları…